Uygur Çiftçilerin Topraklarına el kondu!

74 yıldır Çin Komünist parti yönetiminin İşgali altında olan Doğu Türkistan’da Zulüm sınırları aştı. Doğu Türkistan Topraklarının meşru sahipleri olan Doğu Türkistan Halkı işgalden beri yeraltı ve yer üstü zenginlikleri ve insan kaynaklarıyla birlikte Çin sömürüsü altında inim inim inlemektedir. Ve elinde kalan son toprak parçaları ve azıcık varlıklarıyla yaşam mücadelesi verirken, acımasız Çin yönetimi bunu da ellerinden almaya çalışıyor.

GÖRÜNTÜLER, ZULMÜ KANITLIYOR
İstiqlal TV ekibinin takibe aldığı Çin sosyal paylaşım sitelerinde yayılan bir video görüntüsü, Çin rejiminin Doğu Türkistan’daki Halkın malvarlığına çöktüğünü kanıtlıyor.

Eriştiğimiz video kaydında konuşan, Doğu Türkistan’ın Kumul şehrine bağlı Aslan kasabası 2. Kent 1. mahalleden bir hanım efendi, yerel yetkililerin topraklarına el koyduğunu söyleyerek, “Topraklarımızı bizden alırsa biz nasıl geçineceğiz, üç çocuğu nasıl okutacağız, Bize sahip çıkan yok mu? Hükümet! bize böyle zulmedeceğinize, kurşuna dizseydiniz daha iyi idi, Hapse atayarak yok etseydiniz, öldürerek yok etseniz olmaz mıydı?” Şeklinde feryat ediyor.

İLGİLİ HABERLER: ÇİN’İN SİSTEMATİK SOYKIRIM UYGULAMALARI

Çin rejim hükumetinin sistematik baskıları ve asimilasyon politikaları ile Doğu Türkistan’da topyekûn bir halk, asimilasyon ve soykırıma uğramaktadır. Milli, dini, siyasi ve kültürel olarak Doğu Türkistan’da Çinli olmayan tüm Türk kökenli milletler bu baskının kurbanı olmaktadır.

Doğu Türkistan’da ağır insan hakları ihlallerinden aşmış soykırım derecesine ulaşan, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine gelen Uygur meselesi, küresel bir sorun haline geldi. Etnik ve kültürel ayrımcılığa ve ciddi insan hakları ihlallerine maruz kalan Doğu Türkistanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Öte yandan, Ortaya çıkan Resmi veriler ise, Çin Komünist Partisi idaresinin kültürel ve etnik soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında milyonlarca insanı yasa dışı bir şekilde alıkoyduğunu gösteriyor. Fakat Çin hükumeti, toplama kamplarında ve ceza kamplarında insanlık dışı şartlarda tutulan Uygur Türklerinin durumuna dair tüm verileri dünya kamuoyundan gizlemeye ve soykırımı yalanlamaya çalışıyor.

İLGİLİ HABERLER: HAKSIZ YERE HAPSEDİLİYOR 

Günümüzde Doğu Türkistan’da Uygur ve diğer Türk halklarından milyonlarca kişi suçsuz yere, bilinmeyen bir yerlerde hapsediliyor. Bu baskı tüm şiddetiyle devam ederken, tanıkların ifadelerine göre tutuklulara işkence ediliyor. Sağlıksız şartlarda ellerinde kelepçe, ayaklarında zincirle yaşıyor. Kampta tutulanlara ne olduğu belirsiz ilaçlar ve iğneler veriliyor. Tırnak çekme, kamçı, elektrik verme gibi işkencelere maruz kalıyor. Kadınlar toplu tecavüze uğruyor. Onlardan geriye kalan Mal varlıklarına ise hükümet el koyuyor.

Milyonlarca genç Doğu Türkistan’daki çalışma kamplarında veya Çin’deki fabrikalarda zorunlu köle işçi olarak çalıştırılıyor. Birçoğu toplama ve çalışma kamplarına gönderildikten sonra geride kalanlar da siyasi propaganda ezberlemeye, kamu hizmeti adıyla ücretsiz çalışmaya zorlanıyor. Kadınlar kısırlaştırılıyor, hamilelere zorla kürtaj yaptırılıyor. Genç kadınlar Çinlilerle evliliğe mecbur ediliyor. Ailelerinden koparılan yaklaşık 800 bin Uygur Türkü çocuk, “melekler yuvası ” denilen çocuk toplama kamplarında asimile ediliyor. Çince konuşmaya Çince yaşamaya, tıpkı bir Çinliymiş gibi davranan, yaşam felsefesi, ideolojisi, hayata bakışı tamamen Uygurlardan kopuk komünist bireyler olması için yetiştiriliyor.

İLGİLİ HABERLER: “KARDEŞ AİLE” REZALETİ

Doğu Türkistan’da Milli ve dini kültür mirasları, Uygur tarihi ve kültürü, Türk- İslam mimarileri, tarihi şahsiyetlerin türbeleri yok ediliyor. İnanç özgürlüğü hiçe sayılıyor. 16 bin Cami ya tahrip edildi yada yıkıldı. Kur’an-i kerim başta olmak üzere Uygurca yazılmış sayısızca eresi, kitapları yakıp yok etti. Namaz kılmak, oruç tutmak kampa alınma nedeni olarak gösteriliyor. Türkiye başta olmak üzere yurtdışı ülkelerinde okumuş, seyahat etmiş olmak ya da sadece bunları yapan birinin akrabası olmak bile toplama kampına alınma veya hapse atılma nedeni sayılıyor.

“Kardeş aile” projesi adı altında her Türk aileyle ilgilenecek Çinli memur atandı. Sözde “kardeşler” aile mahremiyetini çiğneyerek Uygurların evlerinde 10 günlerce konaklıyor, aile üyelerinin rejime bağlığını denetliyor.

 

Muhammed Ali ATAYURT-Istiqlal Haber 

Bu Haberi 955 kişi okudu!
15/04/2024
YORUMLAR
YORUM YAP
0 Yorum bulunmaktadır.