İşgalci Çin, son 10 yıldır Doğu Türkistan halkını yok etmek ve Doğu Türkistan topraklarını tamamen Çinlileştirmek için şer odaklı politikalarına hız verdi. Bazı batılı ülkelerin parlamentoları ve Bağımsız mahkemelerce, Çin'in acımasızca yürüttüğü zulmü "soykırım" olarak ilan edilirken, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri, Çin'in baskıcı eylemlerinin "insanlığa karşı suç teşkil edebileceğini" belirledi.
Soykırıma karışan bazı Çinli yetkililer kara listeye alınırken, Doğu Türkistan'daki zorunlu çalıştırma nedeniyle birçok Çinli firmaya ticaret ambargoları uygulanıyor. Dolaysıyla Çin rejimi, büyük ölçüde küresel yaptırımların etkisi ve de yabancı şirketlerin güvenini kaybetmesiyle iç ve dış baskılarla karşı karşıya.
Ancak Çin rejimi, uluslararası toplumun suçlamalarına ve küresel baskılara rağmen soykırım suçu işlemeye devam ederken, büyük meblağlar harcayarak Doğu Türkistanla ilgili sahte ve algı yanıltıcı yalan propagandasını artırmaya çalışıyor. Özellikle Doğu Türkistan'ın çeşitli yerlerinde pek çok turistik cazibe merkezler kuran Rejim yönetimi, turistik bölgeleri yerleşim alanlarından, esir kamplarından ve cezaevlerinden uzaklara konumlandırmıştır. Bu sayede “Doğu Türkistan’da zulüm yok!” Uygurlar Mutlu” algısı yaratmak için çaba sarfetiyor.
Ayrıca Çin, Uluslararası toplumun Doğu Türkistan'daki soykırımın, baskı politikasının bittiğine inanması için az sayıda insanı Doğu Türkistan'dan yurt dışına çıkmasına izin veriyor gibi yaparken hala 2017’den önce yurt dışına çıkan veya Pasaporta başvurması sonucu tutuklanan insanlardan hiçbirinden haber alınamıyor.
Yakın tarihte Çin’in serbest bıraktığı bir Uygur Türkü yurt dışına çıkar çıkmaz bize (Istiqlal Medya Gurubu) ulaşarak, çarpıcı bilgiler paylaştı.
İsmini vermek istemeyen tanık Doğu Türkistan'da mevcut durumun 2018'den farklı olmadığını, insanların çeşitli bahanelerle hala Toplama Kamplarında ve cezaevlerinde haksız yere tutulduğunu, Cezaevlerinde ve kamplarda hayatını kaybedenlerin haberlerini sıklıkla duyduğunu aktardı.
Yeni tanığın ifadeleri Doğu Türkistan'daki güncel durum ve Çin'in soykırım suçlarını ayan beyan ortaya koymaktadır. Dolaysıyla tanığın söyledikleri bütün ayrıntılarıyla parça parça halinde sunulacaktır.
“ÇİNLİ YETKİLİLER KÖYÜMÜZDEKİ 18 CAMİDEN 17'SİNİ YIKTI” (1. KISIM)
2023 yılında kendisini ifşa etmek istemeyen tanık, 2017 yılında ceza kampına gönderilmiş olup, ceza kampı ve cezaevinde olmak üzere toplam üç yıl tutsak kalıyor. 2018 yılında Çin rejiminin köyündeki 18 camiden 17'sini üç gün içinde yıktığı ve geriye sadece bir camiyi bıraktığı haberiyle sarsıldığını, Kamptan ayrıldıktan sonra karşılaştığı manzaranın trajik olduğunu, ilk zamanlarda beldede sağ kalan camide 7-8 yaşlının namaz kılabildiğini, şu anda sadece 2 kişinin namaz kıldığını, “bunlardan biri Gassal, diğeri ise caminin imamıdır. Şu anda bu iki kişi günde 5 vakit namaza gelmek zorunda, onlar da gelmeyince görevliler ‘Niye namaz kılmaya gelmediniz, amacınız nedir, bir planınız mı var?’ diye sorularla karşılaşabiliyor. Özellikle Silahlı polisin izlediği odak kitle arasında bu iki kişi de var. Caminin içinde kalmalılar, çünkü yabancı muhabirlere veya turistlere göstermeleri için cami ve mescitleri açık tutmak zorunda.” şeklindeki ifadelerle, Çin’in yaratmaya çalıştığı sahte “Mutlu Uygur” algısını çürütüyor.
Tanık Ayrıca, 2018’deki yıkımda Çin rejimi köy ahalisini toplayıp ilk gün onları camilerinin kapı ve pencerelerini kırmaya zorladığı. Ertesi gün caminin çatısını, Minareleri ve avluya giriş yollarını sökmeye zorladığı, üçüncü gün caminin duvarları, kubbeleri yerle bir edildiği, köylülerin üzüntülerini ifade etmelerinin bile yasaklandığı, bu süreçte çalışmayanları, şikayetçi olanları Kampa gönderdiğini de sözlerine ekledi.
Son 10 yıldır Çin rejimi, İslam'ı ve Çin işgaline karşı çıkan Uygurları yok etmek için “13. Beş yıllık plan” kapsamında 2018'den 2022'ye kadar olan beş yıl içinde, Doğu Türkistan'da “İslam'ın Çince sosyalizme uyarlanması” adı altında dinle ilgili her şeyi yasakladı. Uluslararası tanınırlığa sahip araştırma kuruluşlarının Raporlarında belirtildiği üzere, Doğu Türkistan'da 16 bine yakın cami ya tahrip edildi veya yok edildi. geri kalan camilerin bir kısmı da bar ve kahvehaneye dönüştürüldü. Yeni tanığın ifadeleri Doğu Türkistan diasporasının suçlamaları ve Raporadaki bulguların doğruluğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Devamı Yüklerini…
İLGİLİ HABERLER: Çin’den Uygur tarzındaki yapıların dönüştürülmesiyle ilişkin duyuru
İLGİLİ HABERLER: 2023’te 1.152 Uygur yerleşim alanı yok edildi!
İLGİLİ HABERLER: Çin, 2023’te 2,5 milyon kişiyi Kapma attı
İLGİLİ HABERLER: Doğu Türkistan’daki Ceza Kampları varlığını sürdürüyor!
Muhammed Ali ATAYURT-Istiqlal Haber