Karbon kredisi konusunda dünyanın önde gelen şirketlerinden gelen South Pole'nin Bachu projesinden sağladığı karbon kredilerinden akaryakıt şirketi olan BP ve dijital müzik platformu olan Spotify'ın da aldığı ortaya çıktı.
The Guardian'da yer alan habere göre yapımına 2008 yılında başlanılan Bachu enerji santrali, Doğu Türkistan'ın Kaşgar vilayetinde yer alıyor ve Çin'in enerji şebekesini besleyen bu santralde ise Uygur Türkleri zorla çalıştırılıyor.
South Pole şirketi ise bu duruma karşılık projeye hiçbir zaman tamamen sahip olmadıklarını ve sahada yönetmediklerini bu nedenle ayrıntılı bilgiye sahip olmadıklarını, bir müşterilerinin Uygur Türklerinin zorla çalıştırılma ile ilgili endişelerini dile getirdiğinde bu konuyu incelediklerini ancak herhangi bir problem tespit edemediklerini ifade etti. Santrali işleten enerji şirketi ise konuyla ilgili sorulara cevap vermedi.
Birleşmiş Milletler (BM) 2017'den beri yaklaşık bir milyon Uygur Türkünün soykırımcı ÇKP tarafından zorla gözaltı kamplarında tutulduğunu tahmin ediyor.
KÖLE İŞÇİ SAYISI YILDAN YILA ARTIYOR
Bachu Santralini'nin etrafından alınan uydu görüntülerinde ise Uygur Türklerinin zorla tutulduğu bir kampın varlığı keşfedildi ancak The Guardian bu kamp ile enerji santrali arasında bir bağlantı bulunamadığını iddia ediyor.
The Guardian'ın bu konuyu araştırmak üzere zorla çalıştırılma konusunda uzman olan Alman akademisyen Adrian Zenz'den konuyu analiz etmesini istediği ve Zenz'in konuyla ilgili iki adet delile ulaştığını belirtiyor.
İlk delile göre bir çiftliğin adı yerel haberlerde iki defa geçiyor ve 2016 yılında 400 Uygur Türkünün bahsi geçen çiftliğe zorla götürüldüğünü belirtiyor. İkinci delile göre ise 2018 yılında yine aynı çiftliğe 930 Uygur Türkü zorla götürülüyor
İLGİLİ HABER: DEVLET ZORUYLA ÇALIŞTIRMA
Zenz The Guardian'a konu hakkında verdiği demeçte ise: ''Doğu Türkistan'da buradan daha riskli bir yer bulamazsınız. Devlet eliyle zorla çalıştırma konusunda dünyada buradan daha riskli bir yer bulmanız muhtemelen mümkün değildir.Bu sistemli bir durumdur. Elimizde 50 km yarıçapında sadece birkaç örnek olması, birilerinin ' sadece birkaç tane varmış' demesine neden olabilir. Ama bence bu, burada neye baktığımızın bir belirtisi... Devlet zoruyla çalıştırma söz konusu olduğunda, belirli bir ürün partisini belirli bir zorlayıcı emek seferberliğiyle ilişkilendirmek çoğu zaman mümkün olmuyor. Bunu yapamamanızın nedeni de devletin bilgi vermemesi ya da açıklamaması ve oraya gidip denetleyememeniz. Uygurlara soramazsınız çünkü doğru şeyi söylemezlerse kendilerini bir kampta bulurlar.'' ifadelerini kullandı.
Soykırımcı ÇKP tarafında Uygur Türklerine yapılan zulüm konusunda araştırmalar yapan Amerikalı antropolog Darren Byler ise raporlara yanıt vererek şunları söyledi: '' Genel olarak pamuk ve tekstil Doğu Türkistan'da zorla çalıştırmanın kullanıldığı başlıca sektörlerden biridir. Direnmenin hiçbir yolu yok, özellikle de yoksulluğu azaltma dedikleri şey söz konusu olduğunda hükümet müdahalesine veya yönetimine karşı her türlü direnişin bir isyan belirtisi olduğu ve gözaltına alınmanızla sonuçlanabileceği bu durumda. Bu bölgelerdeki hemen herkes gözaltına alınan insanları tanıyor, hatta kendi aile üyelerini. Dolayısıyla bu tehdit gerçekten de her yerde mevcut.'' Dedi.
Muhammed Ali ATAYURT-Istiqlal Haber