Uygur Zorunlu Çalıştırmayla ilgili yeni rapor

Kıdemli Çin araştırmacısı Dr. Adrian Zenz, işgal altındaki Doğu Türkistan’da Uygurların zorunlu çalıştırılmasını konu alan ”Cezai Çalışmada Yenilikçilik: “Xinjiang çalışma yoluyla yeniden eğitim sistemi” başlıklı yeni bir rapor yayınlandı.

Saygın bir akademik dergide yayınlanan bu rapor, Çin Komünist Partisinin (ÇKP) zorla çalıştırma ve sözde “yeniden eğitim Kamplarının” kullanımı ile Doğu Türkistan’daki Uygur nüfusunu kontrol etmek ve asimile etmek için kullanılan yöntemlerin gelişimi hakkında bir analiz sunuyor.

Rapor, Çin’in Doğu Türkistan’da “Mesleki Beceri Eğitim ve Öğretim Merkezleri” (VSETC’ler) de dahil olmak üzere yeniden eğitim ve zorla çalıştırma konusundaki yaklaşımını vurguluyor. Çalışmayı yeniden eğitimle harmanlayan önceki işgücü reformlarından farklı olarak, VSETC’ler kapsamlı yeniden eğitime ve ardından hapishane dışı işlere kademeli geçişe odaklanıyor. Bu yaklaşım, ÇKP’nin, ekonomik sürdürülebilirliği temel bir unsur olarak vurgulayarak, Uygurları ve diğer Türk etnik gruplarını asimile etme ve Pekin’in sosyal yapısına zorla entegre etme hedefine hizmet etmekte olduğu öne sürülüyor.

İLGİLİ HABERLER: “ÇALIŞMA YOLUYLA YENİDEN EĞİTİM SİSTEMİ”

Çalışmada, önceki “ Çalışma Yoluyla Yeniden Eğitim Sistemi ”nden farklı olarak, toplama kamplarında yeniden eğitim ve zorla çalıştırmanın ayrılmasına vurgu yapılıyor. Rapor, kampta tutuklu bulunanların nihai olarak zorla çalıştırma tesislerine yerleştirilmek üzere kademeli olarak serbest bırakıldığını, verimliliğin artırıldığını ve kamp kapatıldıktan sonra bile zorla çalıştırmanın sürdürülmesine izin verildiğini gösteren yeni politika kanıtları sunuyor. Raporda yer alan Doğu Türkistanlıların tanık ifadeleri de bu tesislerdeki uzun çalışma saatlerini ve kötü koşulları, “bedava işçilik” düzenini doğruluyor.

Dr. Zenz, Çin rejiminin VSETC’lerinin öncelikle ekonomik olanlardan ziyade siyasi gündemler tarafından motive edildiğini belirtiyor. Raporda, “VSETC sisteminin daha yüksek kârlılıkla sağlanan daha büyük ekonomik sürdürülebilirliği, ideolojik ve etnokültürel asimilasyona ve Çin Komünist Partisi (ÇKP) tarafından yönetilen ve Han Çin kültürünün egemen olduğu sosyal düzene entegrasyona karşı Han olmayan direnişin üstesinden gelmek için tasarlanmıştır” deniyor.

Muhammed Ali ATAYURT-Istiqlal Haber