Çin Komünist Yönetimi yıllardır sürdürdüğü asimilasyon ve soykırım uygulamaları kapsamında Doğu Türkistan’da yaşayan halkların masum çocuklarını en öncelikli hedef olarak belirleyip, etnik kimliklerini zorla yok ederek “tek tip insan yaratmak” olarak tarif edilen Çin ulusal kimliğine dönüştürme ve değiştirme çabaları hız kesmeden devam ediyor.
Çin propaganda ağı Tanrıdağ sitesinde yer alan 28 Ağustos 2023 tarihli habere göre Doğu Türkistan'da faaliyet gösteren ve Çin Komünist Parti güdümlü sözde "Komünist Gençlik Birliği", "Açık bilinçli Çocuk ve Gençlik dayanışması" kisvesi altında çeşitli projeler geliştirerek Uygur Çocuklara yönelik sistematik asimilasyonu devam ettirdiği bildirildi.
Çin’in sinsi planına göre, Doğu Türkistan'daki gençler "bireysel vaka hizmeti, kırmızı kravatlı küçük sınıf, partiye adanmış bir yürekle dört tarihi öğrenme, Komünist Gençlik" gibi beş tür projeye katılım teşviki yapılıyor.
UYGUR ÇOCUKLARA YÖNELİK ASİMİLASYON ARTACAK
Bunlara ek olarak Uygur Çocuklara Çince dil eğitimi, hukuk bilgili, Çin kültür eğitimi ve Milletler birliğini teşvik eden faaliyetler gibi onlarca beyin yıkama uygulamalarını seçmek ve katılım sağlamak zorunda.
Projeye göre şu ana kadar toplam 2.963 etkinliğin tamamlandığı, şu an yeni dahil olacak gençlerin sayısının ise 43.000’a yükseldiği aktarıldı.
İLGİLİ HABERLER: ÇOCUK KAMPLARINI 4 BİNE ÇIKARIYOR
Biliglere göre Projenin pilot bölge uygulaması 2018 yılında Urumçi'de iki yerleşim biriminde tecrübe edilmiş olup, bu yıl projenin kapsama alanı 40 topluluğa genişletileceği ve Urumçi merkez olmak üzere Doğu Türkistan’ın tüm il, vilayet ve şehirlerde kapsamlı bir şekilde uygulamaya konulacağı öğrenildi.
HALK ÇİN’İN ETNİK VE DİNİ BASKILARI ALTINDA YAŞIYORLAR
İşgalci Çin rejimi son yıllarda Doğu Türkistan’ı ve Uygur varlığını Çinlileştirmek için Toplama Kamplarına paralel olarak şehir şehir anaokulu tarzı Çocuk kampları inşa etmeyi başlamıştı. Gözlemciler uzun yıllardır Çin mezaliminin, Uygur Çocukları, gençleri, özellikle de kentsel alanlarda terk edilmiş hükümet binalarında, kapatılan camilerde alıkoyarak siyasi terbiye, ideolojik asimilasyona tabi tuttuğunu, gelinen noktada ise Türk ve İslam alemi başta uluslararası toplumun soykırıma sessiz kalması yüzünden cesaretlenen Çin’in, imha politikasını meşru zeminde sürdürmeyi hedeflediğini, Uygur halkını mankurtlaştırmaya yönelik bütün bu emellerini “Melekler yuvası” gibi süslü isimlerle adlandırarak uluslararası toplumdan gizlemeye çalıştığını, oysa Uygur Türklerinin ana dillerini konuşmalarını yasaklarken, masum çocukları zorla ailelerinden kopararak bahse konu merkezlerde ana dillerinden ve ulusal kimliklerinden uzaklaştırmaya çalıştığını kaydetti.
Muhammed Ali ATAYURT-Istiqlal Haber