Çin zulmünden kaçan yeni tanık soykırımı anlattı (2)

Son 10 yıldır işgalci Çin rejimi, Doğu Türkistan’ı Çinlileştirmek için “13. Beş yıllık plan” kapsamında 2018'den 2022'ye kadar olan beş yıl içinde, Doğu Türkistan'da “İslam'ın Çince sosyalizme uyarlanması” adı altında dinle ilgili her şeyi yasakladı. Uluslararası tanınırlığa sahip araştırma kuruluşlarının Raporlarında belirtildiği üzere, Doğu Türkistan'da dini yaşamın her alandan ötekileştirildiği gerçekler, 2023 yılı Çin zulmünden kurtulmayı başaran yeni tanığın ifadeleriyle Çin rejiminin Uygurlar üzerindeki sistematik soykırım uygulamalarını bir kez daha gözler önüne seriyor. 

Yeni tanığın ifadeleri, Doğu Türkistan'daki güncel vaziyet ve Çin'in soykırım suçları hakkında önemli ip üçleri veriyor. Dolaysıyla tanığın söyledikleri her bir detay, bütün ayrıntılarıyla bölümler halinde sunulacak.

İSLAM DİNİ VE UYGUR KÜLTÜRÜYLE İLGİLİ HER ŞEY YASAKLANDI (2)

Tanık: Çinli yetkililer, 2016 yılında evlerdeki Kur'an-ı Kerim, çeşitli dini ve Uygur tarihine ilişkin kitapların yanı sıra seccade, kefen, ihramlık, ay yıldız simgesi bulunduran her şey, dolaysıyla bütün dini eşyaları zorla topladı, daha sonra halka, sözde “yasa dışı” dini içeriklerin ilerleyen zamanlarda tekrardan bulunması halinde her türlü cezaya razı olacaklarına dair hane halkını imza atmaya mecburladı. Sonuç olarak Çin rejiminin Uygur evlerine yerleştirdiği Çinliler ve ani baskınlar sonucu, evlerinde yasaklı eşyaların herhangi biri bulunanlar, esir kamplarına gönderildi veya 15 ila 20 yıla varan hapis cezalarıyla cezalandırıldı. 

O yıllarda benimle beraber 11 kişilik bir ekip var. köydeki Mezarlığa bekçilik etmekle vazifelendirildik. Özellikle geceleri nöbet tutmamız isteniyordu. Çünkü insanlar yasaklanan dini kitapları ve diğer eşyaları mezarlığa gömerek, cezadan kurtulmaya çalışıyordu. Bu süreçte bazı arkadaşlar merkezi yönetime yaranmak için daha fazla kişi yakaladığı için ödüllendirilirken, bazıları terfi edildi” Dedi. 

Tanığın söylediklerine göre geceleri mezarlığa kitap veya başka eşya saklamak için dışarı çıkan kişiler, hapishanelere ve ceza kamplarına gönderilerek ağır cezalara çarptırılıyor. Bazı kişiler Çin'in ağır cezalarından kurtulmak için Kur'an, dini kitaplar, seccade ve diğer dini eşyaları nehre atıyor. 

Çin rejiminin son 10 yıldır yürüttüğü sistematik soykırımın bir parçası olarak yürüttüğü dini baskılar neticesinde topyekün bir halk İslam'dan tamamen vazgeçmeye zorlandı. 

Yeni tanığın ifadesi, Çin'in propaganda kurumlarının ve diplomatlarının "dini inanç özgürlüğünü koruyoruz" yalanını çürütürken, Çin'in bu yöntemlerle uluslararası toplumun gözünü boyadığı gerçeğini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Devam yükleniyor…

 

Muhammed Ali ATAYURT-Istiqlal Haber

Bu Haberi 1134 kişi okudu!
05/03/2024
YORUMLAR
YORUM YAP
0 Yorum bulunmaktadır.