Ramazanda çoğu cami kapalı ve imamlar halen hapiste

Çinli yetkililer bu yılki Ramazan ayına sessiz kalarak Uygurlara yönelik dini zulmü uluslararası toplumdan gizlemeye çalışıyor. Özgür Asya Radyosu (RFA) Uygur servisinin bölgede yaptığı araştırmada son yıllardaki yıkımdan sağ kurtulan az sayıdaki caminin kapatıldığı, dini liderlerin çoğunun ise halen cezaevinde olduğu; her iki yöntemin de bölgede Ramazan ibadetini imkansız hale getirdiği ortaya çıktı.

Çinli yetkililer 2015 ve 2016’da “camileri optimize etme” kisvesi altında Doğu Türkistan’daki camilerin büyük çoğunluğunu yıktı ve geri kalanlar 2017’deki toplu adam kaçırma olayları sırasında kapatıldı. Daha önceki bulgular, 2020 yılına gelindiğinde Çin tarafının, uluslararası kamuoyunun baskısıyla her ilçede gösteriler için çok sayıda cami açtığını ancak sıradan vatandaşların, yetkililerin atadığı imamlar dışında bu camilere adım atmaya cesaret edemediğini ortaya çıkarmıştı.

İLGİLİ HABERLER: BÖLGEDE NAMAZ KILAN YOK!

Bölgedeki camilerin ve dini liderlerin mevcut durumunu öğrenmek amacıyla geçtiğimiz ay memleketi Nilka İlçesini ziyaret eden Kazakistan vatandaşı Shivali Nukubak’ın aktardığına göre, 29 gün süren Gulca ziyaretinde sadece bir cami gördüğünü, yanından 10 kez geçmesine rağmen camiye giren veya çıkan tek bir kişi görmediğini söyledi. Bölgedeki siyasi durum nedeniyle tanıştığı kişilerin camilerde neden kimsenin bulunmadığını açıklamaya cesaret edemediklerini de belirtti. Nilka’nın yanı sıra dokuz ilçeyi, Kunes’i ve diğer ilçeleri ziyaret etti ancak açık bir cami bulamadı.

Gulca İlçesinden RFA’nın görüştüğü Ahaliler Komitesi müdürü, teravihin ne olduğunu bilmediğini, sorumlu olduğu köyde cami bulunmadığını, bu nedenle bu köyde teravih namazından bahsetmenin mümkün olmadığını söyledi. 

AMAÇ, DOĞU TÜRKİSTAN’I İSLAMSIZLAŞTIRMAK
Son yıllarda Çin rejimi, “İslam'ı Çinleştirmek” için sistematik asimilasyonun yanı sıra Doğu Türkistan'da açıkça soykırım suçu işliyor. Başta “dine, inanca yönelik baskı, kısıtlamalar” ve “Toplama kampı”, “köle işçi çalıştırma” politikasını meşrulaştırmaya çalışıyor.

Rejim, Aralık 2017'de İslam hakkında yeni bir yasa çıkararak onaylanmış bir versiyonunu Çin eyaletlerindeki Huy müslüman toplumlarına tebliğ etti. Yasada, Çin’in “13. beş yıllık plan” kapsamında 2018'den 2022'ye kadar beş yıl içinde sözde “dinin Çinlileştirilmesi” “aşırıcılığın yok edilmesi” hedefleniyor.

2017’den beri hissedilen Büyük çaplı tutuklamada Çin rejimi, “İslam'ı Çinlileştirme planını” yürürlüğe koyarak geçen beş yıl içinde on binlerce camiyi yıktı veya tahrip etti ve Muhammed Salih Damolla gibi çok sayıda öne çıkan din adamları, önemli şahsiyetleri, Hacı Hocaları keyfi tutuklayarak hapse attı.

İLGİLİ HABERLER: İSLAM ALEMİNİN SUSKUNLUĞU ÇİN’İ CESARETLENDİRİYOR!

Çin, Doğu Türkistan'daki soykırımı, İslam ve Müslüman karşıtı zulüm politikaları nedeniyle uluslararası toplum tarafından geniş çapta eleştiriliyor ve yaptırımlara maruz kalmasına rağmen, suçlarını inkar ederek, ülkeler üzerindeki ekonomik ve teknolojik hegemonyasını kullanarak insanlık dışı suçlarını gizlemeye çalışıyor.

Gözlemciler, Ramazan yasağının senelerdir devam ettiğini, özellikle “13. Beş yıllık plan” döneminde “İslam Dininin Çinlileştirilmesi” kisvesi altında yoğunlaştığını, ancak son yıllarda bu yasağın daha da sıkı bir biçimde uygulanmaya konulduğunu, Çin’in eskiden beri halkın evlerine girerek tek tek kontrol eden polislere artık gerek duymadığını, çünkü Türk ve İslam dünyasının Uygurları görmezden gelmesi, Çin’i cesaretlendirirken, açık cami bulunmaması ve Din adamlarının hapsedilmesi sonucu kimsenin Ramazan ibadetlerini yerine getirmeye cüret edemediğini kaydetti. 

Muhammed Ali ATAYURT-Istiqlal Haber
Kaynak: RFA