Ülkemiz kamuoyunda pek bilinmeyen, dahası gizemli yapısı ile ne olduğuna dair güvenilir bilgileri bulmanın zor olduğu, Çinli yetkililerin ifadesiyle Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC)’nin bütün toprakları üzerinde sadece Doğu Türkistan’da faal olan BİNGTUAN yapısı ile ilgili daha önce bir yazı kaleme almış ve konuya dikkat çekmiştik.
Xin-Jiang Üretim ve İnşaat Kolordusu (BİNGTUAN/兵团)
Zikredilen yazı üzerine yeni bilgi ve belgeler bulunca, dahası son dönemlerde Doğu Türkistan’a aşırı derecede iskân amaçlı gönderilen öğretmen, bürokrat gibi Çinlilerin varlığı ortaya çıkınca konuyu tekrar değerlendirme durumu hasıl oldu.
Bu yazımızda ise BİNGTUAN yapısını farklı bir açıdan değerlendireceğiz.
Başlıktaki ifade de geçen "kolordu" tabiri hep dikkatimi çekmiştir. Mesela bir kolordunun askeri personeli kaç kişiden oluşur?
Askeri terimler sözlüğünde geçen şekliyle kolordu; "3-4 tümenden oluşan askeri birim. Kolordular birleşerek orduyu oluştururlar ve korgeneral veya koramiral tarafından yönetilirler. Bünyesinde takriben 40.000 asker barındırır. Bölge savunmasında etkilidir, kolordu olarak çok seyrek operasyon yaparlar. Genellikle ordu karargahından gelen emirle tümenleri görev yapar".
Tabi bu normal bir askeri birlik için kullanılan veya tarif edilen bir tanım. Bunun Doğu Türkistan'da uygulanmasını ise nasıl değerlendirmek gerekir?
Yani ÇKP yönetimi, bölgedeki hem polis hem asker teşkilatı yanına neden adında "kolordu" geçen bir yapı kurma ihtiyacı hissetmiş olabilir?
Bu siyaset mümbit Doğu Türkistan topraklarına Çinli göçmenleri yerleştirme siyasetinin bir sonucudur şeklinde değerlendirilse de, bundan çok daha hayati konular için bu yapının kurulduğunu hatırdan çıkarmamak gerekir. Çünkü daha önce de yazdığımız gibi bu (Makâleyi buradan okuyabilirsiniz..) yapı bir nevi "devlet içinde devlet" yani paralel yapı.
Tanımda ifade edildiği şekliyle40.000 kişilik bir askeri gurup bir kolorduyu, 4-7 kolordu da bir orduyu oluşturur. Doğu Türkistan'daki BİNGTUAN’ın uhdesinde ise, bendeniz Çinlilerin verdiği hiçbir veriye inanmamakla beraber, velev ki doğru olduğunu varsayalım, 3.100.000 personel bulunmakta.
Dostlar yanlış okumuyorsunuz üçmilyon yüz bin. Ortalama 40'ar bin kişilik 7 kolordudan bir ordu çıkarılıyorsa, siz düşünün Doğu Türkistan'da Çin eliyle kaç ordu beslendiğini ve bunların beslenmesi için Doğu Türkistan'ın nasıl sömürüldüğünü.
Doğu Türkistan'daki BİNGTUAN, Çin'in günümüzde hâlâ faal durumdaki tek üretim inşaat ordusu olduğunu da hatırdan çıkarmamak gerekir. En azından Çin, Tibet ve İç Moğolistanda dahil kapattığını deklare etmiş.
BİNGTUAN askeri, siyasi, ticari yetkilere sahip bir topluluk yani devlet içindeki devlet. Kendi adli sistemleri mevcut olup bakanlık düzeyinde merkezi yönetime direk bağlılar ve bu ordunun genel sekreterliği görevi de genellikle Doğu Türkistan'daki ÇKP genel sekreteri tarafından üstlenilir.
Yazılı metinler dışında da BİNGTUAN yapısını irdelemek farklı bazı ipuçları da verecektir. Çin iç kamuoyuna ve oradan dünyaya yayılan yapının işleyişi hakkında şirin sözcükleri unutun derim.
Şöyle ki;
Doğu Türkistan genellikle Çin'in adi suçluları sürgün ettiği bir bölge olup, tarlalarda birkaç sene çalışma karşılığında çalışırken bulunduğu yere yerleşip yeni göçmen sıfatı alma ödülü. Azılı suçlu bir Çinli için hiç de fena bir teklif değil. Lakin bu sayede Doğu Türkistan bir nevi azılı suçluların açık hava kampına dönüştürülmüş.
Günümüzde Doğu Türkistan'da bulunan Han Çinlilerin ikinci, üçüncü hatta dördüncü nesilleri, genellikle bu suçluların soyundan gelenler olup, ÇKP nimetinden faydalanan kesimdir. Böyle bir nesilden ne bekleyebileceğinize siz karar verin.
Bu türden BİNGTUAN üyesi kişilerin asla ama asla ÇKP aleyhinde olmasını bekleyemezsiniz veya ÇKP uygulamalarına karşı gelmelerini hayal edemezsiniz. Bunun sebebini onların yedi göbek geriye doğru dedelerin karanlık geçmişlerine dair ÇKP'nin elindeki dosyaları söylemek yeterli olacaktır.
Bir empati yapıp ve düşünelim; geçmişinde sayısız suça bulaşmış, dosyası kabarmış birisine ÇKP tarafından yeni bir hayat sunuluyor, suçları örtbas ediliyor. Kim kabul etmezdi ki?
Kalabalık nüfusu, son teknolojiyle donanımlı fiziki ve sosyal imkanları, Doğu Türkistan'ın bütün stratejik noktalarına yerleştirilmiş görünüz-görünmeyen varlıklarıyla adeta bölge halkına göz açtırmadıkları zaten bilinen bir gerçek.
Konuyu araştırırken çok enteresan bilgilerle karşılaştık. Yapının gün geçtikçe büyümesi, devlet içinde devlet konumu, imkanlarının fazlalığı gibi hususlar zaman zaman kontrolden çıkmasına da neden olmakta.
Bazen Pekin Merkezi yönetiminin bile söz geçiremediği olaylar yaşanmakta. Xi Jin-ping’in Çin’de iktidarı ele geçirmesi Doğu Türkistan’daki BİNGTUAN yapısında bayram havası oluşturmuştur. Yapı, Xi Jin-ping ile beraber hem devlet bütçesinden hem de Doğu Türkistan yeraltı zenginliklerden nemalanmayı arttırmış gözükmektedir.
BİNGTUAN yapısı, uygulamaları, mensupları, hakları ve imkanları bir bütün halinde değerlendirildiğinde ÇKP yönetiminin Doğu Türkistan'da radikal terör olaylarından bahsetmesi gülünç olacaktır. Kesin olan şudur ki; Doğu Türkistan’da bu BİNGTUAN yapısı olduğu müddetçe, Doğu Türkistan'da bırakın terörist gruplar kumayı veya terörist eylemlerde bulunmayı, halkın eline bir parça kesici alet bile geçmesi imkansızdır.
Burada akla şu sor gelebilir; Peki Çin'in mal bulmuş mağribi gibi sarılıp, dolaştırmaktan bıkmadığı 2009 Urumçi, 2013 Tiananmen meydanı veya 2014 Kunming tren istasyonundaki olayları nasıl değerlendireceğiz?
Nasıl bir oyun oynandığını bilirseniz bu sorunun cevabını vermek kolay olacaktır. Bu olaylar tamamen BİNGTUAN tarafından planlanan, malzemeleri tedarik edilen ve kukla Uygurları kullanıp gerçekleştirilen birer mizansen şovdur. Amaç ise bir taraftan Merkezi Yönetim'den biraz daha fazla imtiyaz kopartırken, diğer taraftan ise Doğu Türkistan halkını dünyaya terörist olarak gösterme tiyatrosu.
Eee, ne de olsa ÇKP ve yan kuruluşu BİNGTUAN'ın lügatinde bir taşla bir kuş değil, kuş sürüsü telef etmek baş satırlarda yazılmakta.
Bırakın yerli halkı, Doğu Türkistan'da ticaret yapan Çinlilere bile BİNGTUAN'ın desteğini almadan asla ama asla iş yaptırılmaz. İncelendiğinde görülecektir ki çoğu büyük sanayi, endüstri, petrokimya sektörlerin tamamı BİNGTUAN'ın elindedir.
Hatta zamanın Çin başbakanı Zhu Rong-ji ziyaret amaçlı Doğu Türkistan'a geldiğinde,yerel ÇKP genel sekreteri Wang le-quan, Zhu’ya gözdağı vermek için, Urumçi'de bombalar patlatır. Maalesef o bombaların sorumluluğu Doğu Türkistanlıların üstüne kalır. Zhu Rong-ji de apar-topar Çine geri döner.
Artık Çin eliyle büyütülen ve bir nevi dev haline getirilen BİNGTUAN'ın ejderhaya kafa tutabilecek kadar kontrolden çıktığını söylemek abartı olmasa gerekir. 5 Temmuz Urumçi katliamı çıkaran da bu yapıdır. Tarih şayet Çin normal bir ülke olur ve arşivleri açılırsa gerçekleri yazacaktır.
Doğu Türkistan’dan halkının yüzü sadece ÇKP'nin değil aynı zamanda BİNGTUAN ve şürekâsının da bölgeden çekilmesiyle mümkün olacaktır.