İngiliz BBC'den Kızıl Çin'in Soykırım İfşaatı Üzerine

İngiliz BBC'den Kızıl Çin'in Soykırım İfşaatı Üzerine

Kızıl Çin'in dünyayı aldatma plânı en son BBC tarafından ifÅŸâ edilmiÅŸ durumda.

Habere göre, sözde eÄŸitim amaçlı kurulan toplama kamplarındaki 5 binden fazla Uygur'un fotoÄŸrafları ve kamptaki detaylı bilgiler, 24 Mayıs 2022'de BBC Sitesinde "Xinjiang Polis ArÅŸivi" baÅŸlığı altında yayımlanmış bulunuyor. Tutuklu masumlar genelde 18-50 yaÅŸ arasındaki erkek ve kadınlardan ibaret olmakla beraber, yayımlanan resimlerin incelenmesinden çocuk ve yaÅŸlıların da suçlu sayılarak tutuklandığı açıkça ortaya çıkıyor.

Kızıl Çin'in dünyaya "Terörist Uygurlar" diye tanıttığı insanlardan bir kısmı da meÄŸer bu kadın ve çocuklarmış!...

Bu haber,  kamplardaki ailelerinden yıllardan beri haber alamayan dünyanın dört bir yanına dağılmış DoÄŸu Türkistanlıların sorduÄŸu bir soru ile son buluyor:

"Ey Kıymetli İnsan! Buna şahit olduktan sonra bile susacak mısın?!"

Biz ise yazımıza şu soruyla başlamak istiyoruz:

Nerde acaba söylediÄŸiniz o, "Kıymetli İnsan?!” Evet evet, nerede?!!!..

Ne acı ki, bu kabil ifÅŸaat, Türkiye veya baÅŸka bir Türk yahut Müslüman ülkeden deÄŸil, Batı ülkelerinden yayılabiliyor?

Neden?..

Çünkü Batılı ya da hür dünyanın DoÄŸulu ülkeleri, Kızıl Çin karşısında Türk ve Müslüman ülkelerden daha hür, bağımsız ve cesur davranabiliyorlar!..

Güya onlar samîmi deÄŸiller, konuyu istismar ve Kızıl Çin'i zayıf düÅŸürmek için D. Türkistan soykırımını bahane ediyorlarmış!..

Varsayalım ki, doÄŸru... Akla gelmez mi ikinci-üçüncü sorular:

Peki Kızıl Çin'in zayıf düÅŸmesini Türk ve Müslüman olarak sen istemiyor musun?

Güçlü kalsın ve zulümlerine sonuna kadar devam mı etsin istiyorsun?

Üstelik o samîmi deÄŸilse eÄŸer, senin samîmi davranman gerekmez mi bu konuda?.. O bahane ediyormuÅŸ, senin bahane etmene gerek de yok; deÄŸil mi?!..

Ortada açık bulgu ve belgeleriyle gerçek bir soykırım varsa, ki var diyor bütün vicdan sahibi dünya, bırak Türk ve Müslüman olmayı "İnsan oÄŸlu İnsan-İnsan kızı İnsan" olarak senin de karşı koyman gerekmez mi?..

DoÄŸu Türkistanlılar senden Kızıl Çin'e karşı savaÅŸ mı îlân etmeni istiyorlar?!...

Çık dünyaya ve açık platformlarda sadece de ki:

 "Eyyy kızıl çin!..

Meslekî eÄŸitim bahaneleriyle kurduÄŸun ve etrafını kale duvarlarıyla ördüÄŸün, içerisine kadın-çocuk-ihtiyar demeden milyonlarca insanı doldurduÄŸun 21.Yüzyıl Nazi kamplarını boÅŸalt!..

Sen eÄŸer "Devlet" adına yakışır devletsen, "vatandaÅŸ" saydığın bu insanlara, hürriyetlerini tanı!.. Anayasanda göstermelik olarak yazdığın anlaşılan eÄŸitim, iÅŸ ve kültürel haklarını teslim et!... Yoksa seni ben de bütün dünyaya soykırımcı olarak îlân edeceÄŸim ve bu mazlum insanlar, insanî ve evrensel olan bütün haklarını elde edinceye kadar hür dünya nezdinde seninle mücadele edeceÄŸim!..

" Evet, sadece bunları söylemen ve gereklerini yerine getirmen yeter!..

Bunu yapman için, ajan suratlı, insan kılıklı ama insanlıktan nasipsiz, her devirde iÅŸini ve çıkarını yürüten, sosyalistle sosyalist, bölücüyle bölücü, hatta milliyetçi ve Müslümanla da - onlardan çok - milliyetçi ve Müslüman olabilen merhametsizlerin aÄŸzına bakman deÄŸil, sadece ve sadece vicdanına danışman yeter!..

Vaktiyle - hem de 1950'lerde - Türkiye, DoÄŸu Türkistan Hükûmeti Genel Sekreteri iken ülkesinin Mao Çin’i tarafından iÅŸgal edilmesi üzerine sığınan İsa Yusuf Alptekin ve arkadaÅŸlarını çekinmeden kabul etmiÅŸ (1954) ve onların Kızıl Çin karşısındaki mücadelelerine destek olmuÅŸtu.

Günümüz Türkiye’si ÅŸimdi, mazlum Uygurların dünya nezdinde sembol ismi hâline gelmiÅŸ Rabia Kadir'i bile kabul etme cesaretini gösteremiyor!... Rabia Kadir, ne acı ki mücadelesini hâlâ Amerika'dan yürütüyor.

Dua edelim bu ve benzeri açık ifÅŸaat, Türk ve Müslüman ülkeleri de cesaretlendirsin!...

Ve onlar da artık "haksızlık karşısında susan dilsiz ÅŸeytanlar" olmak töhmetinden - vicdanen - kurtulsunlar...

Dua edelim bu "Çin iÅŸkenceleri" bitsin ve nihaî olarak D. Türkistan'ın Gökbayrağı da sandıklardan çıksın; öz-yurdunun ufuklarında gülümseyerek dalgalansın!...

Bütün bu zulümler karşısında asla pes etmeyen, ölen ama yılmayan, insanca mücadele sancağını kalanlara devreden mücahit DoÄŸu Türkistanlı kardeÅŸlerimize selâm olsun!..  

        

(25 Mayıs 2022/Kahramanmaraş)

Dr. Mustafa KÖK

Dr. Mustafa KÖK

Yazar
Köşe yazar | Türkiye Yazarlar Birliği ve Türk Felsefe Derneği üyesi
YORUMLAR
YORUM YAP
0 Yorum bulunmaktadır.