Doğu Türkistan’da Çin zulmü

Doğu Türkistan’da Çin zulmü

Doğu Türkistan’ın 1949’da Komünist Çin’in hâkimiyeti altına girmesinden sonra buradaki Müslüman Türklere yönelik sistemli bir zulüm politikası başladı .

İmparatorluk ve Cumhuriyet dönemlerine nazaran 1949 yılında Doğu Türkistan Komünist Çin’in hâkimiyeti altına girdikten sonra buradaki Müslüman Türklere karşı sistemli bir zulüm politikası başlamıştır. Bu politika kültürel, sosyal, siyasal, ekonomik ve dini alanlarda katı bir şekilde uygulanmıştır. Çin hükümeti “Kültür Reformu” adı altında Doğu Türkistan’daki Müslümanların bin yıldan beri kullandıkları Arap harflerini değiştirerek yerine Çin fonetiğine uygun Latin harflerini koymuştur. Ayrıca geçmişle olan bağı koparabilmek için Kur’an, Hadis ve diğer dini eserlerinde içinde yer aldığı Arap harfleri ile yazılmış yüz binlerce kitap imha edilmiştir.

“Sosyo-ekonomik Reformlar” adı altında yapılan çalışmalarla Doğu Türkistanlılar için son derece önemli olan aile bağları zayıflatılmaya çalışılmış ve nüfusun %96 ‘sı otuz bin değişik komüne dağıtılmıştır. Bu komünlerde Çinlilerle beraber yaşamak zorunda bırakılan Müslümanlar, Çinlilerle evlenmeye mecbur edilmiştir. Bu yolla asimilasyonu hızlandırmak için teşvik politikası yürütülmüş gençleri cesaretlendirmek için”Çung Tang” adlı bir enstitü kurulmuştur. Bu enstitü ayrıca Müslümanların dinlerine ve geleneklerine ne derece bağlı olduklarını inceleyerek sonuçlarını düzenli olarak Pekin’e göndermiştir. Açılan yeni ilk okullara gönderilen çocuklara Marksizm, Leninizm ve Maoizm empoze edilmeye çalışılmıştır.

Çin hükümeti, Doğu Türkistan Müslümanlarını eritmek ve asimile edebilmek için karşısındaki en büyük engel olan İslamiyet’e karşı adeta bir savaş açmış, Müslümanlara camilerde Mao Zedung’un resimlerini asma emrini vermiştir. İbadet saatlerinde resmi görevlilerce komünizm propagandası yapılmış, İslam’ı anlatmak ve yaşamak yasaklanmıştır. Medreseler de dâhil olmak üzere bütün Doğu Türkistan’da on binlerce camii kapatılarak, ahıra, mezbahaya, depoya çevrilmiştir. Bu faaliyetlerden din adamları da nasibini almış imamlar tutuklanarak işkenceden geçirilmiştir. Ağır işlerde çalışmaya mecbur tutulan bu imamlara domuz baktırılmış ve yedirilmiştir. Yapılan “Toprak Reformu”yla vakıf arazi ve mülklerine el konularak devletleştirilmiştir.

Doğu Türkistan 1960’lı yıllardan sonra Çin hükümetince bir atom deneme alanına çevrilmiş Urumçi’nin güney doğusundaki Lop Nor çölünde 1964’ten 1984’e kadar otuz atom denemesi yapılmıştır. Bu denemeler neticesinde yayılan radyoaktif maddeler Müslümanlarda karaciğer, akciğer ve cilt kanseri vakalarının görülme oranını arttırmış ve genetik bozukluklara yol açmıştır. Zengin yer altı ve yer üstü kaynaklara sahip olan Doğu Türkistan’a ilerleyen yıllarda Çinliler yerleştirilmeye başlanmış, 1949 yılından önce burada 200 bin Çinli bulunurken bugün bu sayı milyonları aşmıştır. Hükümet ise doğum kontrol politikası yürütürken Çinlilere “mahrumiyet parası” vererek bu göçleri desteklemiştir.

Tüm bu baskı ve zulümler sebebiyle Doğu Türkistanlı Müslümanlar yurtlarını, inançlarını, milli benliklerini koruyabilmek için Çin’e karşı 1949-1951, 1954-1958, 1959-1963 ve 1965-1968 yıllarında elli sekiz kez kitlesel olarak ayaklanmıştır. Bu ayaklanmalar Çin hükümeti tarafından çok sert ve kanlı bir şekilde bastırılmış ve yüz binlerce Müslüman idam edilmiştir. Bey yüz binden fazlası ise çalışma kamplarına gönderilmiştir. Bölge adeta bir çalışma kampına çevrilmiş ve Müslüman iş gücü Çin ‘in kendi ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılmıştır.

Bugün “Muhtar Bölge” olarak adlandırılan Doğu Türkistan’da kontrol tamamen Çinlilerin elinde bulunmakta Mao’nun ölümünden sonra atılan bazı olumlu adımlara ve çıkarılan yasalara karşın Çin hükümetinin verdiğini öne sürdüğü ekonomik, kültürel, siyasi ve dini özgürlükler dünyanın ve İslam ülkelerinin gözünü boyama hamlesinden öteye geçmemektedir.

Kaynak:doğutürkistan.org
Yazar:Emre Gül

Yazar
YORUMLAR
YORUM YAP
0 Yorum bulunmaktadır.