ULUSLARARASI Kriminal Polis Teşkilatı'nın (INTERPOL) 89'uncu Genel Kurul Toplantısı yarın İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde yapılacak. Toplantıda, INTERPOL Başkanı, Başkan Yardımcıları ve İcra Komitesi Üyeleri yapılacak seçimle belirlenecek.
Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı'nın (INTERPOL) 89'uncu Genel Kurul Toplantısı yarın İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde başlıyor. 23, 25 Kasım tarihleri arasındaki toplantıya 155 ülkeden 645 temsilcin katılacak. 25 Kasım Perşembe günü INTERPOL İcra Komitesi Başkanı ve Üye seçimleri yapılacak. Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenecek olan İNTERPOL toplantısına üye ülkelerden, 15 bakan, 9 bakan yardımcısı, 4 müsteşar, 17 uluslararası kuruluş temsilcisi ve 51 emniyet genel müdürü düzeyinde bürokratın katılacağı öğrenildi. Toplantıda, INTERPOL Başkanı, Başkan Yardımcıları ve İcra Komitesi Üyeleri yapılacak seçimle belirlenecek.
Uluslararası İnsan hakları grupları ve uluslararası siyasi teşekküller, Interpol'ün Çin'in baskıcı politikaları için suiistimal edilme riskini taşıdığını söylüyor.
Türkiye’de aktif faaliyet yapmakta olan Uluslararası Doğu Türkistan STK lar Birliği bünyesindeki 20’den fazla dernek ve vakıflar Interpol Yürütme Kurulu Başkanlık Seçimi hakkında basın açıklaması yayınlayarak, üye ülkeleri oy kullanma konusunda daha hassas olmaya ve Çinli adayın aleyhine oy kullanmaya çağırdı.
Uluslararası Doğu Türkistan STK lar Birliğinin basın açıklamasında, Dikta Çin yönetiminin INTERPOL’deki etkisinin artmasının, uluslararası değerlere, İnsan haklarına ve dünya düzenine tehdit teşkil edeceğinin altı çizildi.
‘’Bu konularda bizimle aynı görüşü paylaşan, uluslararası değerlerin korunmasını destekleyen insan hakları örgütleri, senatörler ve devlet adamları ile ortak endişelerimizi iletiyoruz’’ ifadeleri kullanılan basın açıklamasında, Türkiye başta olmak üzere, diğer devletlerin bu konuyu ciddi biçimde ele alarak, yeni yürütme kurulunun daha adil ve Interpol’ün misyonuna sadık şekillendirilmesi için Çinli adayı boykot etmeleri çağrısında bulundu.
Uluslararası İnsan hakları grupları ve uluslararası siyasi teşekküller, Interpol'ün Çin'in baskıcı politikaları için suiistimal edilme riskini taşıdığını söylüyor.
Türkiye’de aktif faaliyet yapmakta olan Uluslararası Doğu Türkistan STK lar Birliği bünyesindeki 20’den fazla dernek ve vakıflar Interpol Yürütme Kurulu Başkanlık Seçimi hakkında basın açıklaması yayınlayarak, üye ülkeleri oy kullanma konusunda daha hassas olmaya ve Çinli adayın aleyhine oy kullanmaya çağırdı.
Uluslararası Doğu Türkistan STK lar Birliğinin basın açıklamasında, Dikta Çin yönetiminin INTERPOL’deki etkisinin artmasının, uluslararası değerlere, İnsan haklarına ve dünya düzenine tehdit teşkil edeceğinin altı çizildi.
‘’Bu konularda bizimle aynı görüşü paylaşan, uluslararası değerlerin korunmasını destekleyen insan hakları örgütleri, senatörler ve devlet adamları ile ortak endişelerimizi iletiyoruz’’ ifadeleri kullanılan basın açıklamasında, Türkiye başta olmak üzere, diğer devletlerin bu konuyu ciddi biçimde ele alarak, yeni yürütme kurulunun daha adil ve Interpol’ün misyonuna sadık şekillendirilmesi için Çinli adayı boykot etmeleri çağrısında bulundu.
Çin ise Üst düzey bir Çinli kamu güvenliği yetkilisi Hu Binchen'in Interpol'ün yürütme komitesi başkanlığına seçilmesini talep ediyor.
Çin Kamu Bakanlığının uluslararası işbirliği departmanı genel müdürü Hu Binchen, Interpol'ün yürütme komitesi Asya heyetinde iki sandalye için yarışan üç adaydan biri olarak öne sürülüyor. Hu Benchin 23 Kasım 2021'de İstanbul'da yapılacak seçimlerde yarışacak.
13 üyeli yürütme kurulu, Interpol Genel Sekreterliği'nin çalışmalarını denetler ve gelecekteki politikaların oluşturulmasına yardımcı olur. Ancak dikta Çin hükümeti veya kurumların Interpol sistemini kötüye kullandığına ve diasporada muhalefeti taciz ettiğine dair şikâyetler çoğalıyor. Çünkü mülteci durumundaki muhalifler için uyduruk bahanelerle kırmızı bülten çıkarılmasına karşı net önlemler alınamıyor.
İnsan hakları grupları ve uluslararası siyasi teşekküllerin, Çin’in Interpol veri tabanını Çin karşıtı bireyleri çökertmek için bir araç olarak kullandığı ve kullanacağından endişe ettiği belirtiliyor.
20-25 Kasım tarihleri arasında Interpol İcra Komitesi'nin yeni üyelerini seçmek için İstanbul'da başlayan toplantı devam ediyor. Interpol icra Komitesi, 13 yöneticiden oluşuyor. İcra Komitesi, Genel Sekreter ve Genel Sekreterlik Ofisinin günlük çalışmalarını denetlemekten ve çalışma planlarının ve politikalarının oluşturulmasına yardımcı olmaktan sorumludur. Interpol aynı zamanda, “iade edilmeyi bekleyen bireylerin yerini tespit etmek ve geçici olarak tutuklamak” için talep edilen kırmızı bülten sistemini de işletiyor. Kişilerin ve mülklerin tanımlayıcı ayrıntılarını içeren bir dizi veri tabanını elinde bulunduruyor.
Interpol’ün uluslararası ceza davalarına ait bir buçuk milyondan fazla arşiv içeren 19 veri tabanı bulunmaktadır. Çinin bu veri tabanını kötüye kullanma sicili bir hayli kabarıktır. Çin Kamu Güvenliği Bakanlığı'na göre, Çin her yıl Interpol’e yaklaşık 3 bin vaka gönderiyor. İnsan hakları örgütleri tarafından 15 Kasım'da yayınlanan bir rapor, 2000 ile 2020 yılları arasında Çin tarafından çıkarılan "kırmızı bülten” sayısının 10 kat arttığını gösteriyor.
İnsan hakları grubu ‘’Safeguard Defenders’’, Hu Binchen'in üst düzey yetkilisi olduğu Çin bakanlığına bağlı uluslararası işbirliği departmanının denizaşırı kaçakları kovalayan ‘Sky Net’ ve ‘Fox Hunt’ adlı operasyonları bizzat denetlediğini söylüyor.
Geçen Pazartesi (15 Kasım) günü yayınlanan bir raporda Safeguard Defenders, "Hu Binchen'in denetimindeki Ekiplerin bakanlık tarafından etnik Çinlileri korkutmak, taciz etmek ve onları Çin'e geri dönmeye zorlamak için gönderildiğini de bildiriyor.
Pek çok insan hakları örgütü ve farklı partiden oluşan "Çin’e karşı partiler üstü Parlamento Birliği” bu durumu açıktan protesto ederek, Çin'in, yurt dışındaki Uygur Türkleri başta olmak üzere, muhaliflere yönelik "kırmızı bülten" çıkarmak için örgütteki konumunu kötüye kullanmakta’’ olduğunu ileri sürdü.
Birliğin Interpol'e yazdığı mektupta, "Hu Binchen'in icra kuruluna seçilmesi, Çin'in Interpol'ü kötüye kullanmaya devam etmesine yeşil ışık yakacaktır ve Hong Konglular, Uygur Türkleri ve Tibetliler gibi yurtdışında yaşayan Çin karşıtı bireylerin hayati tehlike riskini artıracaktır. Mesela Uygur Türklerinden Fas’ta Çin’in delilsiz kırmızı bültenle tutuklattırdığı İdris Hassan konusu bunun tipik örneğidir.” İfadelerine yer verildi.
19 Temmuz 2021 de turistik vize ile Fas'ın Kazablanka şehrine giden Doğu Türkistanlı Uygur Türkü İdris Hasan yine Çin’in İnterpol’e ilettiği delilsiz talebi üzerine Fas’ta tutuklanmıştı. Sonra 2 Agustos’ta Interpol, Fas’ta Çin’in talebi üzere tutuklu bulunan Uygur türkü İdris Hasan için çıkarılan kırmızı bülteni delil yetersizliği nedeniyle askıya aldığını duyurmuştu. Buna rağmen Fas yetkilileri Çin baskısı yüzünden Uygur Türkü İdris Hasan’ı Tefrit’teki geri gönderme merkezinde bekletiliyor. Eğer Çine iade edilmesi halinde işkence ve ölüm kamplarına atılacağı kesin. Ancak Fas mahkemesi henüz İdris Hasan’ın serbest bırakılmasına karar verilmediğini ve duruşmalarının ertelendiğini açıkladı.
İdris Hasan'ın eşi Buzeinur Hanım Özgur Asya Radyosuna verdiği röportajında Ankara’daki Fas Büyükelçiliğine Masum kocasının derhal serbest bırakılması için dilekçe sunduğunu belirterek, mahkeme kararına ilişkin görüşlerini paylaştı.
Arap Haberleri ve Afrika haberleri gibi İngiliz ve Fransız medya kuruluşlarının olayla ilgili verdiği haberinde, 3 çocuk babası İdris Hasan'ın Çin'e iade edilmesi durumunda ağır bedensel ceza ve her türlü işkenceye maruz kalma olasılığının daha yüksek olduğu vurgulanıyor.
Çin'in INTERPOL’ü suiistimal etmesine yönelik bunun gibi onlarca örnek göstermek mümkün. Nedense Çin Interpol'den delilsiz halde kırmızı bültenleri çok kolay çıkartabiliyor. Üstelik bu sefer Türk dünyasının kalbi mahiyetindeki İstanbul’da Çinli güvenlik yetkilisi Hu Binchen Interpol'ün yürütme komitesi başkanlığa seçilirse, Çinin neler yapabileceğini varın siz düşünün.
Dolaysıyla dünyanın çeşitleri yerlerindeki Uygurlar sosyal medyalarda,
‘’İşgalci Çin’in İnterpol’ü rehin almasına HAYIR!!!!’’
‘’Çin’in diasporadaki Uygur Türklerini ve muhalifleri susturmak için İnterpol’ü kötüye kullanmasına izin vermeyin’’
‘’23 Kasım’da İstanbul’da yapılacak oylamada Çin’in İnterpol’e Başkan seçilmesi demek, İnterpol’ün Çin kuklasına dönüşmesi demektir’’
Şeklindeki paylaşımları ile tepkilerini ortaya koymaya devam ediyor.
Şimdi gelelim Interpol nedir? sorusuna….
Interpol nedir, gerçek bir polis gücü mü?
Hatırlarsınız 2016'da Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı (Interpol) başkanlığına seçilen Çinli Meng Hongwei’nin 2019 da kayıplara karışması kurumla ilgili soru işaretlerini gündeme getirmişti. Interpol’ün günlerce kendi başkanının yerini öğrenememesi tartışmalara yol açmıştı.
65 yaşındaki Meng Hongwei, 2019 Eylül ayında Fransa'dan Çin'e gitmesinin ardından ortadan kaybolmuştu. Aradan bir hafta sonra Uluslararası baskılara dayanamayan dikta Çin hükümeti Meng Hongwei’ı rüşvetle suçlayarak Çin mahkemelerince hapis cezası verildiğini duyurmuştu.
Interpol sıklıkla filmlerde izlediğimiz Amerikan FBI veya CIA gibi güvenlik teşkilatlarıyla kıyaslanıyor; ancak gerçekte bu kurumlar arasında büyük farklar bulunuyor. Interpol bizzat bir kolluk gücü gibi faaliyet gösteremiyor.
Peki Interpol’ün kuruluş amacı ne? Kurumun faaliyet alanları neleri kapsıyor? Uluslararası Polis Teşkilatı nasıl çalışıyor?
Interpol 1923 yılında uluslararası polis işbirliği sağlamak amacıyla kuruldu. Merkezi Fransa’nın Lyon kentinde bulunan kuruluş, 190 ülkenin üyeliğiyle güvenlik güçlerinin ve adalet birimlerinin sınır ötesi suçluların yakalanması için ortak hareket etmesini hedefliyor. Aynı zamanda Interpol, üye ülkelerdeki bürolar aracılığıyla, henüz çözülmemiş suçlar ve suçu ispatlanmış veya ispatlanmamış suçluların bilgilerini içeren ortak bir veri tabanına sahip.
Üye ülkenin emniyet güçleri diğer üye ülkelere bu kurum aracılığıyla mesaj göndererek irtibata geçebiliyor. Böylelikle polis birimlerinin önemli bilgi ve belgeleri kısa zamanda güvenli bir şekilde değişimi sağlanıyor.
Örneğin Türkiye'den Emniyet Genel Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Gümrük Müsteşarlığı Interpol ile bütünlük içinde hareket eden kurumlar.
Türkiye Interpol'a 1930 yılında üye olurken, izolasyon döneminden sonra ABD ise 1961 yılında teşkilata katıldı.
Hangi alanlarda faaliyet gösteriyor?
Uluslararası nitelik arz eden alanlarında operasyonel destek sağlayan Interpol, öncelikli suç alanları olarak belirlenen kamu güvenliği, terörizm, uyuşturucu kaçakçılığı, ekonomik ve ileri teknoloji suçları, insan kaçakçılığı, çocuklara karşı suçlar silah kaçakçılığı gibi alanlarda faaliyet gösteriyor.
Savaş suçları, kimyasal, biyolojik, nükleer ve patlayıcı maddelerle işlenebilecek suçlar gibi tüm insanlığı ilgilendiren alanlarda mücadele etmeye çalışıyor. Ancak çoğu zaman filmlerde gösterildiği gibi Interpol’de görevli olan polisler sahada direk faaliyet göstermiyor ve operasyonlara katılmıyor.
Interpol’ün bültenleri ne işe yarıyor?
Suçla alakalı bilgilerin değişimini sağlayan uluslararası bültenler sistemi Interpol’ün en önemli fonksiyonlarından biri sayılır.
Üye devletlerin suç ve suçlular karşısında bilgilendirdiği ve gerektiği zaman yakalama emri talebi ilettiği sekiz ayrı bülten tipi bulunuyor. Bültenler üye ülke Milli Merkez Birimlerinin talepleri doğrultusunda teşkilatın dört dilinde (İngilizce, Fransızca, İspanyolca, Arapça) yayınlanıyor.
Böylelikle uluslararası bülten sistemi ile üye ülkeler arasında uluslararası bağlantı ve faillerinin yakalanması hedefleniyor. Bununla birlikte, kayıp şahısların bulunması, buluntu cesetlerin kimlik tespiti gibi alanlarda da bültenler yayımlanıyor.
Kırmızı bülten nedir? Nasıl işliyor?
Bunlar arasında en çok bilinen kırmızı bülten bir üye devlet ya da uluslararası mahkeme tarafından aranan kişi veya kişileri yakalama ve talep edilen ülkeye ya da mahkemeye iade etme amacıyla çıkarılıyor.
Bir kişinin kırmızı bültenle aranabilmesi için üye ülke önce daire başkanlıkları aracılığıyla zanlı hakkında gerekli bilgileri Interpol ile paylaşarak uluslararası arama ve yakalama talebinde bulunuyor. Bunun üzerine Interpol Genel Sekreterliği söz konusu kişinin aranmasının kurum içi kriterlerine uygunluğunu kontrol ediyor. Son aşamadaysa üye devletlerin polis teşkilatları, hakkında bülten çıkarılan kişinin aranması ve yakalanması için bilgilendiriliyor.
Kırmızı bültene istinaden ne işlem yapılacağı her ülkenin mevzuatına göre değişiklik gösterebilir. Dolayısıyla kırmızı bültene konu olan bir şahsın dünyanın herhangi bir yerinde görüldüğü anda yakalanacağı ve iade edileceği yönündeki algı hukuki açıdan değerlendirildiğinde doğru değildir.
Özellikle Çin’in talebiyle şu an kaç kişinin arandığına dair Interpol'ün kamuya açık kaynaklarında bilgi paylaşılmıyor. Aynı şekilde Çin’in aradığı kişilerin hangi suçlamalarla Interpol'e bildirildiği de bilinmiyor. Çin’in senelerdir Interpol veri tabanını kötüye kullanarak, Doğu Türkistanlıları yurt dışında da rahat yaşatmamak, geri dönmeye ve nazı tipi kamplarda mankurtlaşmaya mecbur etmekte olduğu bilenen gerçektir. Türkiye’de zaman zaman evlerinden tutuklanan ve birkaç gün ya da birkaç ay sonra delil yetersizliğinden bırakılmakta olan Uygurlar konusunda da dikta Çin yönetiminin kırmızı bülten şarlatanlığı büyük rol oynamaktadır.
Kaşgarlı Mete Han -Türkistan Press
Kaynaklar:
https://www.theguardian.com/world/2021/nov/15/chinese-official-seeks-interpol-role-sparking-fears-for-dissidents?fbclid=IwAR39DjtzwwZE6izOMS9NCNQ44onUmgDg7fvAp3aq4sgjm2E8oAjPJGc_Koc
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-48689928
https://tr.euronews.com/2018/10/08/interpol-hakkinda-bilmeniz-gereken-4-sey