Çin’den ne beklenir?

Bir Doğu Türkistanlı olarak bunları söylemek ağır geliyor.

Şu anda Uygurlar Çin’in iç kesimlerindeki fabrikalarda köle olarak çalıştırılıyor. Uygurların zorla çalıştırıldığı fabrikaların birçoğu Uluslararası şirketlere mal tedarik ediyor.

Ancak bazı küresel şirketler hala tedarik zincirlerinde köle olarak çalıştırılan Uygurların olduğunu inkar ediyor, suçlamaları reddederek sistematik soykırıma ortak oluyor.

Oysa Çin işgal hükümeti Doğu Türkistan’da yıllardır sürdürdüğü zorunlu çalıştırma politikası kapsamında milyonlarca Uygur’un Toplama kamplarında sözde “Meslek Öğretiyoruz” ayağına, Çin’in küresel pazarı ele geçirme planı için ihtiyaç duyulan tüm sektörde (Güneş Paneli, Hazır Giyim, Gıda, Yedek Parça, Tekstil-Pamuk vb…) Köle işçiliğe zorladığı raporlarla doğrulanmışken, Çinli yetkililer ısrarla yalan propagandalarını sürdürerek kamuoyunu kandırmaya çalışıyor.

Geçtiğimiz günlerde Kanada Gümrüğü tarafından, Çin'den ithal edilen bazı mallara "zorla çalıştırma" ürünü” gerekçesiyle el konulduğu basına sızdı.

Daha geçen hafta Kanadalı senatör Leo Hosakos, Parlamentoya, zorunlu çalıştırmayı önleme yasa tasarısı sunacağını açıkladı. Tasarıya göre, Doğu Türkistan’da zorla çalıştırmayla üretilen ürünlerin Kanada pazarına girmesi yasaklanacak.

Ayrıca Japonya başbakanının insan hakları özel danışmanı Gen Nakatani de, Japon şirketlerine tedarik zincirlerinde insan hakları ihlalleri konusunda sıfır tolerans çağrısı yaparak bunu yasalaştırmayı düşündüğünü ifade eden açıklamalar yaptı. Keza Biden ve Xi görüşmesini hatırlayın, o karşılıklı el sallamaların hemen sonrası ABD’den Çin’e Kış Olimpiyatları, Köle İşçi çalıştırma, İnsan hakları ihlalleri vb. konularda diplomatik boykot kararı geldi. 20 Kasım İngiltere Başbakanı Boris Johnson da Çin'in insan hakları ihlallerini protesto etmek için Pekin'de yapılacak Kış Olimpiyatlarını diplomatik olarak boykot etmeyi planladığını bildirdi. Avrupa ülkelerinde de aynı suçlamalar nedeniyle aynı tavır benimseniyor.

Konuyu araştırırken karşıma bir haber çıktı. Geçtiğimiz günlerde bir ABD merkezli elektronik üreticisi olan Universal Electronics şirketi ,Çinin Qingzhou ve Guangxi' şehrindeki fabrikalarında 365 Uygur’un çalıştırıldığını öğrendiğini, ardından kendilerinin zorunlu çalıştırmaya karşı olduğunu belirterek 365 Uygur’u işten çıkardığını açıklıyor.

Doğu Türkistan’da işgalcı konumunda olan Çinli yetkililer ise zorunlu çalıştırmayı uluslararası topluma ‘Uygurlara sunulan istihdam fırsatı’ olarak tanıtıyor. Ancak, Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü (ASPI) tarafından Mart 2020’de yayınlanan “Satılık Uygurlar” başlıklı rapora göre Çin, 2017 ile 2019 yılları arasında Doğu Türkistan'daki toplama kamplarından yaklaşık 80.000 Uygur'u bölgedeki ve Çin vilayetlerindeki fabrikalara çalıştırılmak üzere gönderdiği ortaya konuluyor.

Geldiğimiz noktadaysa, Doğu Türkistan’da köle olarak çalıştırılanların sayısı milyonları aşmış durumda.

Aklıma takılan şey, “ABD’li şirketin işten çıkardığı Uygurların akıbeti ne olacak?”

Bizim tanıdığımız Çin rejimi, ya bu Uygurların çoğunu eski yabancı şirketteki koşullardan daha kötü, daha ağır şartlar altında çalıştıracak, veya aralarından seçtiği 3-5 Uygur’u “Ekmek kapımızı kapattınız! Ulu dâhimiz Xi jinping önderliğindeki parti hükümetin bize sunduğu bahtiyar hayatımızı mahvettiniz! Oysa Xinjiang’daki herkes mutlu…” Propagandası yapmak için Etkisi ve baskısı altındaki insanları yalan ifade vermeye zorlayarak Pekin’de sözde basın açıklaması düzenleyecek ve bunu Özellikle kendi küresel medya ağlarında servis ederek mağdur edebiyatı yapacak. Doğu Türkistan genelinde de halka “Çin Ulusu! Ortak İdeoloji” propagandası yapacak. Nitekim de öyle yapıyor.

Çok zalim, bir o kadar da kurnaz kavimin iskencesinde kaldık ya Rab!

Bize kurtuluş nasip eyle… Amin!

Muhammed Ali ATAYURT-Türkistan Press

Kaynak:

https://turkistanpress.com/page/universal-electronics-uygur-iscileri-isten-cikardi/3873

https://turkistanpress.com/page/cin-uygur-turklerini-kole-olarak-satisa-cikardi/3079