#BoykotMado

#BoykotMado

Aziz ArkadaÅŸlar,

Sevgili Türk Ocaklılar,

MADO'nun sahiplerinden Mehmet Kanbur'un, Uygurlar'ın  bir etkinlikleri için  Ankara Çukurambar'da tahsis  ettikleri salonlarını iptal ettirmesinin akabinde sosyal medyaya yansıyan sözleri, sosyal medya nezdinde kendilerinin aleyhine müthiÅŸ bir kampanyaya dönüÅŸtü. 

Daha kötüsü, Mehmet Kanbur'un Çin'de sarfettiÄŸi, insanın iki vatanı vardır, birisi doÄŸduÄŸu diÄŸeri doyduÄŸu yerdir. Ben ÅŸimdi Çin'de doyuyorum, o hâlde ben de Çinliyim, gibi ipe-sapa gelmez sözlerinin video kanalıyla bizzat aÄŸzından paylaşılması, bir öfke dalgası yarattı.

Aziz arkadaÅŸlar,

MADO gibi, MaraÅŸ'tan çıkıp Dünya ölçeÄŸinde iÅŸ, üretim ve ticaret yapan, marka  hâline gelmiÅŸ, esas itibariyle MaraÅŸ'a ait standart-muhafazakâr deÄŸerleri paylaÅŸtığı bilinen bir Gıda ÅŸirketinin en kıdemli yetkilisinin, Kızıl Çin gibi bir ülkede böylesine sözler sarf etmesi, affedilmez nitelikte, yani fahiÅŸ hatadır. 

O Kızıl Çin ki, Türklerin Ata Yurdu Múslüman Türk DoÄŸu Türkistan'ı son 72 yıldan beri fiilen iÅŸgal ettiÄŸi gibi, Nisan 2017'den beri de halkına soykırım uygulamakta. (TÜRK YURDU dergimiz baÅŸta olmak üzere Túrk ve Dünya Medyasınnda hergün bu kabil haber ve yazıları izliyoruz.. Bendeniz de,  geçtiÄŸimiz ay Türk Yurdunda yazmıştım, özetini tekrar yukarıda paylaşıyorum. Lütfen, gözatabilirsiniz.) 

Malumunuz, MADO'nun bu ilk hatası da deÄŸil; bu ÅŸirket ÅŸehrimiz BüyukÅŸehir Belediyesini angaje ederek 23 AÄŸustos 2019 yılında  K.MaraÅŸ ile Çin'in Yivu ÅŸehri arasında "KardeÅŸ Åžehir" ilânı kararına da öncülük etmiÅŸti. O tarihte hem  Türk Ocağı olarak bizim, hem de baÅŸta MaraÅŸ basını olmak üzere bütun medyanın tepkileri üzerine, atılan ön protokol imzası daha ileri götürülmemiÅŸ, yani dondurulmuÅŸtu. (Biz o tarihte BÅžB. BaÅŸkanı ve Meclis Üyelerine Mektup yazıp basına da yansıtmıştık.)

Aziz arkadaÅŸlar, bildiÄŸiniz gibi

Mehmet Kanbur'un bu sözleri, âmiyane bir kahvehane söyleminden daha ileri hiçbir deÄŸer taşımaz. Hele de bu sözü Müslüman Türk D.Türkistan'a soykırım uygulayan Çin'de sarf etmiÅŸ olması, asla anlaşılmaz bir hâdise!..

Mehmet Kanbur bu hâliyle, mensup olduÄŸu Türk milletine, Kahraman ÅŸehrine, hatta ailesine ve ÅŸirketine de yakışmayacak bir üslupla hareket  ederek, Çinli yetkililerin önünde âdetâ "açgözlü bir tüccar" gibi konuÅŸmuÅŸtur. Eminim bu aile ÅŸirketinin diÄŸer sahipleri, özellikle Mehmet Kanbur'un kardeÅŸleri de bundan bizim kadar rahatsız olmuÅŸlardır. Bizim onlara ÅŸahsî tavsiyemiz, yaÅŸlanan aÄŸabeylerini âcilen istirahate çekmeleridir.

Grubumuzdaki ve sosyal medyadaki yaygın tepkilere bakarak vatanperver Türk halkının bu sözü  nasıl da deÄŸersiz bulduÄŸunu anlamak mümkün. 

BaÅŸta mazlum D.Turkistanlı kardeÅŸlerimiz olmak üzere, herkes infial içinde. Tepkileri anlıyor ve belli ölçüler içerisinde elbette hak veriyoruz.

Ancak aziz arkadaÅŸlar;

Bütün bu tepkilere raÄŸmen, bazı arkadaÅŸlarımızın arzuları hilâfına, Türk Ocakları'nın bu kabil hatalardan dolayı bir ÅŸahsı veya bir iÅŸyerini, bir sınaî veya ticarî kuruluÅŸu kurumsal planda hedef alması, bütün bu tepkileri onların aleyhine bir kampanyaya dönüÅŸtürmesi asla söz konusu olamaz. Çünkü Türk Ocakları ÅŸahıslar ya da ÅŸirketleri deÄŸil, kurumsal temsil kabiliyeti olan zihniyetleri muhatap alır. Åžahıslar geçici ve etki kabilyeti sınırlı iken, zihniyetler kalıcı ve etki kabiliyeti yüksektir. Onun için Türk Ocakları öteden beri zihniyetleri, bakış açılarını hesaba katarak millî siyaset planında faaliyetler yapa gelmiÅŸtir. Tarihî misyonumuz bunu söyler,  gelecek tasavvurumuz bu çerçevede oluÅŸur.

Biz ülkemizde helâl kazanç peÅŸinde olup hakça paylaşımı da ideal edinen, iÅŸ ve istihdamı üreten, millî ekonomiyi büyüten, hele de dünyada marka deÄŸeri kazan her kurum, kuruluÅŸ ve ÅŸirkete saygı duyar, hatta onlarla iftihar ederiz. 

Bununla birlikte ülkümüz o ki, bütün bu üretim öncüsü kurum ve kuruluÅŸlardan  hiçbiri kendi çıkar ve mefaatlerini milletin üzerinde görmesinler!...

Görürlerse, kamu vicdanı onları uyarır ve zaten gün gelir hem varlıklarını hem de  itibarlarını kaybederler. Bunu anlamak için Türk'ün millî mücadele tarihine bakmak kâfidir.

Bu sebeplerden dolayı, millî hassasiyetimize dokunan bu ve benzeri beklenmedik söz ve hareketlere karşılık her zaman yaptığımız gibi tepkilerimizde ölçülü olmanın ve makul hareket etmenin daha doÄŸru olacağı, kanaatindeyiz.

Cümle dostlarımıza saygılar sunuyoruz.

Dr. Mustafa KÖK

Dr. Mustafa KÖK

Yazar
Köşe yazar | Türkiye Yazarlar Birliği ve Türk Felsefe Derneği üyesi
YORUMLAR
YORUM YAP
0 Yorum bulunmaktadır.