Hollanda merkezli uluslararası insan hakları örgütü Global Rights Compliance (GRC), 11 Haziran'da yayınladığı yeni raporla, çok sayıda uluslararası şirketin Doğu Türkistan'daki zorla çalıştırma ile bağlantılı mineral maddeleri satın aldığını açıkladı. Bu raporun nadir toprak elementleri konusuna odaklanan ABD-Çin ticaret görüşmeleri döneminde açıklanması analistlerin daha fazla dikkatini çekti.
Raporda Nescafe, Coca-Cola, Carrefour, Walmart, Disney, Starbucks gibi uluslararası markaların Çin'deki tedarik zincirlerinin Doğu Türkistan'daki zorla çalıştırma ile bağlantılı olabileceği, özellikle titanyum, lityum, berilyum, magnezyum gibi mineral maddelerin satın alınmasıyla ilgili olduğu gösterildi.
"Kaynaktaki Tehlike: Mineral Madde Tedarik Zinciri ve Uygur Bölgesindeki Devlet Zoruyla Zorla Çalıştırma" başlıklı raporda, Doğu Türkistan'daki maden kaynaklarının araştırılması ve işlenmesi faaliyetlerinin temelinin Uygur ve diğer Türk milletlerini hedef alan sistemli zorla çalıştırma mekanizması olduğu vurgulandı.
Raporda belirtildiğine göre, Doğu Türkistan'da titanyum, lityum, berilyum, magnezyum gibi maden ürünleri ticareti ile uğraşan toplam 77 Çin madencilik ve işleme şirketi, Çin rejiminin sözde "işgücü transferi" türüne katıldı. Son iki yılda uluslararası ünlü markaları içeren en az 68 şirket, zorla çalıştırma ile bağlantılı bu Çin şirketlerinden ürün satın aldı.
Uzmanların belirttiğine göre, Doğu Türkistan'daki sistemli zorla çalıştırma sadece ticaret maliyetlerini düşürmenin bir aracı olmakla kalmayıp, aynı zamanda Çin rejiminin Uygurları ailelerinden ayırma, topraklarına el koyma, ceza kamplarına hapsetme gibi baskılarını güçlendirmesine katkıda bulundu. Raporda Çin'in başlattığı zorla çalıştırma suçlarının insanlığa karşı suç oluşturduğu tekrarlandı.
Raporda ayrıca ABD hükümetinin 2021'de Uygur Zorla Çalıştırma Önleme Yasasını onaylayarak Doğu Türkistan'da zorla çalıştırma ile üretilen ürünlerin ithalatını yasakladiğı, ancak mevcut tedarik zincirinin şeffaflık seviyesinin hala yeterli olmadığı, sonuç olarak titanyum gibi önemli mineral maddelerin dünya pazarına geniş ölçekte akmaya devam ettiği belirtildi. Global Rights Compliance, tüm ülkeler ve şirketleri tedarik zincirini daha iyi kontrol etmeye, Doğu Türkistan'daki zorla çalıştırma ile bağlantıdan kaçınmaya çağırdı.
Şu anda şirketler bu rapor hakkında açıklama yapmadı. Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Lin Jian, dün gazetecilerin söz konusu rapor hakkındaki sorusuna cevap vererek, Çin'in hiçbir zaman kimseyi zorla çalıştırmaya mecbur etmediğini, Doğu Türkistan'daki zorla çalıştırma meselesinin Çin karşıtı güçlerin uydurduğu yalan olduğunu, bazı örgütleri insan hakları bahanesi ile Çin'in iç işlerine karışmayı bırakmaya çağırdığını söyleyerek karşı çıktı.
İstatistiklere göre, Doğu Türkistan'da şimdiye kadar keşfedilen 153 mineral madde, Çin'in maden kaynaklarının %88'ini oluşturuyor. Doğu Türkistan şu anda Çin'in titanyum ve berilyum üreten ana üssü haline gelmiş olup, birçok ülke söz konusu mineral maddeleri "önemli stratejik mineral maddeler" kategorisine dahil etmiştir. Bu nedenle Çin son yıllarda Doğu Türkistan'da maden arama, açma, Çin şirketlerine toplu olarak devretme hareketini hızla güçlendiriyor ve bu toprağın sahipleri bu zenginliklerden hiçbir şekilde yararlanamazken, buna da yetinmeyen Çin Uygurlara sonsuza dek yok etmek için var gücüyle asimile etmeye ve sözde fazle iş gücüyü işe yerleştirme bahanesiyle milyonlarca Uyguru Çin eyaletlerine zorla göç ettirerek zorla çalıştırarak ucuz iş gücü kazanmaya, Doğu Türkistan’a ise milyonlarca Çinliyi getirerek demografiyi bozmaya çalışıyor.
İrfan ÖTKÜR-Türkistan Press
Kaynak: Istiqlalhaber