Xi Jinping için tutuklama kararı çıkarıldı

Dünya Vatandaşları Mahkemesi olarak bilinen “halk mahkemesi” 8-12 Temmuz tarihleri arasında Hollanda’nın Lahey kentinde toplanarak Çin Komünist Parti elebaşı aynı zamanda Devlet Başkanı Xi Jinping’i Uygur Müslümanlarına ve Tibetlilere yönelik muamelesi nedeniyle insanlığa karşı suç işlemek ve soykırım yapmakla suçladı.

Amerika’nın Sesi (VOA) nın bildirdiğine göre, Mahkeme, Soykırımcı Xi Jinping’in Tibet’te insanlığa karşı işlediği suçları, Tayvan’daki saldırganlık eylemlerini ve Doğu Türkistan’daki Uygur nüfusuna yönelik soykırımını inceledi. Bu suçlamalar ifadeler, uzman tanıklıkları ve mağdur anlatıları aracılığıyla sunuldu.

UYGUR TANIKLAR İFADE VERDİ
Fransa'da yaşayan Toplama kampı tanığı Gülbahar Hativaji hanımefendi, Uygur aktivist Abdurrehim Ghani, Dil bilimci Abduveli Ayup ve bağımsız araştırmacı Dr. Adrian Zenz söz konusu mahkemede ifade verdi. Ayrıca sürgündeki Tibet hükümetinden Gesang Dorjee, İç Moğolistan insan hakları aktivisti Enhebatu Taogchug ve bazı Çinli muhaliflerde Xi Jinping'in suçları hakkında ifade verdi.

Tibet ve Doğu Türkistan’da, kanıtlar dini ve etnik azınlıklara mensup sivil nüfusa yönelik sistematik saldırıları göstermiştir. Tanıklar bu bölgelerdeki insan hakları ihlallerini ayrıntılı olarak anlattılar. Tibetli eski siyasi mahkum Golok Jigme gözetim ve sindirmeyi anlatırken, tanık Gülbahar Hativaji hanım Kamplarda acımasızca ve korkunç işkence aletlerinin kullanıldığını anlattı.

SOYKIRIM SUÇUNA SOMUT DELİL GÖSTERİLDİ
Mahkeme, Tibet’te manastırların yıkılması, dini ve kültürel uygulamalara getirilen kısıtlamalar da dahil olmak üzere insanlığa karşı işlenen suçları onayladı. Kolonyal yatılı okulların inşası ve Tibet dili ve geleneklerinin kriminalize edilmesi, kültürel ve dini kimliği ortadan kaldırmayı amaçladığını belirlerken, Mağdurların anlatımları ise Tibetli aktivistlerin karşılaştığı baskıları ve manastırların yıkımını dile getirdi. Öte yandan Uzmanlar ise Tibetli çocukların zorla yerlerinden edilmesinin neden olduğu ve kültürlerinin aktarımını tehdit eden psikolojik ve duygusal travmayı somut delillerle ortaya koydu.

Mahkeme, Doğu Türkistan’da, işkence ve zorla kısırlaştırmanın meydana geldiği toplu gözaltı kamplarının kurulduğunu gördü. Tanıklar dayak, yemek ve uykudan mahrum bırakma ve Uygurların yaşamları üzerinde organize gözetim ve kontrolün yanı sıra camilerin yıkıldığını vurguladı. 

Mahkemenin bulguları Çin devleti tarafından gerçekleştirilen kapsamlı insan hakları ihlallerini ortaya koymuştur. Yargıç Stephen Rapp, suçların ağırlığına dikkat çekerek bütün bir topluluğun ortadan kaldırılmasının amaçlandığını belirtti. Mahkeme, Tibet ve Doğu Türkistan’da ihlallerde bulunan devlet organları üzerindeki kontrolüne ilişkin kanıtlara dayanarak Xi Jinping’e insanlığa karşı suç işlediği suçlamasında bulundu.

DÜNYACA ÜNLÜ AVUKATLAR TOPLANDI
Eski Savaş Suçları Büyükelçisi Stephen Rapp, Mandela’nın Güney Afrika Anayasa Mahkemesi’ne atadığı eski üye Zak Yacoob ve avukat ve uluslararası hukuk uzmanı Bhavani Fonseka’dan oluşan bu mahkeme, 8-11 Temmuz 2024 tarihleri arasında Xi’ye yönelik saldırı suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırım suçlamalarını görüşmek üzere toplandı.

Raporlar, mahkemedeki işlemleri rayından çıkarmak için koordineli girişimlerde bulunulduğunu ortaya koyuyor. Mahkeme, hileli bir durdurma ve vazgeçme emri alınması da dahil olmak üzere taciz ve kapatma çabalarıyla karşı karşıya kaldı. Mahkeme tarafından hileli olduğu teyit edilen mektupta, sahte bir avukatın yanı sıra meşru bir İngiltere hukuk firmasının adı da kullanılıyordu. Kısmen şunlar belirtiliyordu: “Bu etkinlik, tanınmış hiçbir yargı makamı tarafından onaylanmamış yasadışı bir duruşma düzenlemeyi amaçlamaktadır. Planlanan etkinlik, hem Hollanda hem de uluslararası hukukun ciddi bir ihlalini oluşturmaktadır. Böyle bir etkinliğe ev sahipliği yapmak veya kolaylaştırmak, yargı makamı kimliğine bürünme, kamu düzenini ihlal etme, iftira, haksız yere hapsetme ve suç faaliyetlerine ortaklık dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere çeşitli yasal ihlallere yol açabilir. Hollanda Ceza Kanunu’nun 118. maddesi uyarınca, yargı makamları da dahil olmak üzere bir kamu görevlisini taklit etmek bir suçtur.”

MAHKEMEYİ ENGELLEMEYE ÇALIŞTI
Sahte durdurma ve vazgeçme emrine ek olarak, mahkeme, İtalya’dan yeni bir hukuk gönüllüsü gibi davranan iddia edilen bir casusun, mahkemenin operasyonlarını baltalamayı amaçlayan eylemlerde bulunduğunu bildirdi. Bu kişi, 2 Temmuz’da tüm personele yetkisiz bir grup mesajı göndererek, mahkemenin personeline ödeme yapmadığını, “haksız” davrandığını ve ahlaki meşruiyetini sorguladığını temelsiz bir şekilde iddia etti. Casus ayrıca, diğer gönüllüleri istifa etmeye kışkırtmaya çalıştı ve mahkemenin resmi hesaplarından hukuk katılımcılarına e-postalar göndererek, Başkan Xi’ye karşı Lahey’de yapılacak olan davaya katılmamaları yönünde onları teşvik etti.

Muhammed Ali ATAYURT-Istiqlal Haber
Kaynak: VOA, Habernida

Bu Haberi 1361 kişi okudu!
17/07/2024
YORUMLAR
YORUM YAP
0 Yorum bulunmaktadır.