UYGUR KIZI SAHİPLENEN BİR BABANIN KAĞIDA DÖKÜLEN GÖZYAŞLARI

 

Mesut Avusturalya’da yaşayan bir Türk vatandaşı. Türkiye’de ailesiz bir Uygur kızının üniversite hayalini gerçekleştiren ve onun bütün masraflarını karşılayan mert bir insan. Fakat Mesut bugünkü faaliyetimizde hüngür hüngür ağlayarak hem bizi hem salonu ağlattı. Çünkü o, bir goncanın yeşermesine vesile olmuştu. Gelin baştan anlatalım.

Ana vatanımız Doğu Türkistan’da başlayan toplu gözaltı kampları, yurt dışında yaşayan birçok Uygur gencini annesiz, babasız, ailesiz, yurtsuz bıraktı. Gençlerin birçoğu üniversite hayalinden vazgeçmek zorunda kaldı. Biz Avusturalya’da yaşayan Uygurlar olarak 2018 yılında Yetim Çocuklar Fondu kurduk. Nadire Yusuf yani ben bu fondun başkanı olarak burada yaşayan Uygur ve Türk kardeşlerimizle bilikte Avusturalya’da kurduğumuz bu fond aracılığı ile her ay düzenli olarak kermes düzenledik. Bu kermes ile Türkiye’de tespit ettiğimiz okumayı seven, anne babası ana vatanımızda toplama kampına atılan veya haber alınamayan yetim kız çocuklarımızın okul masraflarını toplamayı amaçladık. Burada yaşayan insanların maddi durumları iyi olan hayır severlerdi. Yaptığımız yardım kermesine gelen Türk kardeşlerimiz her seferinde sattığımız yöresel kıyafet veya başka eşyaları, yüklü miktarda satın alırdı. Kimileri ise ürettikleri ürünleri getirir yardım kermesimize bağışlardı. Ayrıca fondumuz Türkiye’deki Nuzugum Kültür ve Dayanışma Derneği aracılığı ile oradaki yetim çocuklarımıza her yıl Ramazan ayında düzenli olarak iftar programı tertip etmekte.

Mesut ise fondumuzun tespit ederek ulaştığı, ailesi ana vatanımızda kalan Uygur kızımıza babalık yaptı. Üniversitenin 1. sınıfından bitimine kadar bütün masrafları tek başına üstlendi. İşte Mesut’un babalık yaptığı Uygur kız okuduğu üniversiteyi yüksek başarıyla tamamladı.

Kızımız Nilüfer, Mesut’a duygu dolu bir teşekkür mektubu, mezuniyet hatıra fotoğrafı ve diplomasının kopyasını göndermişti. Biz de bugün tertip ettiğimiz etkinlikte kızımızın Mesut’a gönderdiği mektubu, fotoğrafı ve diplomasını çerçeve alıp kardeşimiz Saddam’ın hayat hikayesini anlattığı kitap ile Mesut’a verdik. Duygularına hakim olamayan baba sahiplendiği kızının diplomasını, mezuniyet fotoğrafını gördü ardından kendisine yazdığı duygu dolu mektubunu okudu. Daha sonra hüngür hüngür ağlamaya başladı. Onun ağlamasına dayanamadık ve salondakilerle birlikte biz de gözyaşı akıttık. Çünkü Mesut bugün gerçekten mesut ve hoşnut olmuştu. O, "Bana hayatımdaki en anlamlı ve en sevaplı bir işe vesile olmamı sağladığınız, en önemlisi de bana insanlığımı hissetme fırsatı verdiğiniz için size minnettarım” diyerek ağlamaya devam etti…

Mutluluk gözyaşlarının ardından Mesut, hem annesinin hem de tekrardan kendisinin Türkiye’deki iki yetim Uygur kızını sahiplenmek istediğini söyledi. Mesut’un bu mutluluğuna ve başarısına şahitlik eden diğer Türk kardeşlerimiz de onun gibi yetim çocuklarımızı sahiplenmek istediklerini ifade etti.

Babam bana her zaman, “Kızım ihtiyacı olan insana yardım etmek istersen o kişiye un verme! Tohum ver!” derdi. İşte kızlarımıza tohum vermiştik, onlar değirmen oldular.

 

MMH başkanı Nadire Yusuf

 13/08/2023

 Melbourne Avustralya

 

Bu Haberi 1052 kişi okudu!
24/08/2023
YORUMLAR
YORUM YAP
0 Yorum bulunmaktadır.