Uygur Akademisyene 10 Yıl Hapis Cezası

Çin rejiminin ağır zulmü altında “Gözlerini Aç ve Kendine gel Erkek” adlı makaleleri ile halkın gönlünden yer alan, Xinjiang  Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim görevlisi Nurmemet Ömar (Uçkun),  2017 yılında Doğu Türkistan genelinde Din adamı, Akademisyen, Sporcu, Memur, Esnaf, İş adamları, Sanatçılar, bilim adamları gibi Toplumda öne çıkan şahsiyetlere yönelik başlayan keyfi tutuklamalar sırasında ortalıktan kaybolmuştu.

Nurmemet Ömar Uçkun’un Norveç'te yaşayan sınıf arkadaşı Hüseyincan’ın bildirdiğine göre genç yazarın “Milli duyguyu tetikleme ve bölücülük suçlamasıyla 10 yıl hapis cezasına çarptırıldığı öğrenildi.

Edebiyat, çeviri, araştırma ve bilgisayar bilimi alanlarında iyi eğitim almış, bildiklerini de Uygur toplumuna kötü alışkanlıkların sindirilmesini engellemek ve yabancı illetlerin def edilmesinde olağanüstü emek sarf eden Nurmemet Ömer Uçkun'un 2018 yılının başlarında gözaltına alındığını söyleyen Hüseyincan, 10 yıl hapse mahkum edildiğini ve şuan Hoten vilayetine bağlı Kiriye cezaevinde tutulduğu bilgisine ulaştığını ifade etti.

Amerikan merkezli Özgür Asya Radyosunun bildirdiğine göre Nurmemet Ömar Uçkun'un Urumçi polisi tarafından çalıştığı Üniversite’de gözaltına alındığı ve bir süre Toplam Kampında tutulduktan sonra Hotan polisine teslim edildiği ve ardından 10 yıl hapis cezasına çarptırıldığı, Nurmemet Ömer Uçkun’un Kiriye’deki cezaevine atıldığı bilgisi ailesinin yaşadığı Karakaş İlçesi Yavag (Yar bağ) Köyü Polis Karakolunca doğrulandı.

Nurmemet Ömar (Uçkun) Kimdir?

Bilgilere göre Hotan-Karakaş şehrinden olan Nurmemet Ömer (Uçkun), 2009 yılında Urumçi’deki Xinjiang  Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nden mezun oluyor. 2011'den 2015'e kadar Şanghay Huadong Üniversitesi'nde doktora eğitimini tamamladıktan sonra Xinjaing Üniversitesi'nde işe başlıyor.

Eğitim ve öğretimin yanı sıra bilimsel araştırmalara, edebi eserlere ve çeviriye de katkıda bulunmuş ve Uygur toplumuna önemli değerler katmıştır. “Gözlerini Aç, Kendini bul Erkek” adlı eserleri Çin zulmu altında baskı ve sistematik soykırıma maruz kalan halkın birlik beraberliği ve milli şuurunu geliştirmesini sağlamış, “Büyük Satranç Tahtası” adlı çeviri kitabı ise Rejim yönetiminin zulüm siyasetine karşı politik olarak duyarlı olmasına katkı sağlamıştır. Söz konusu iki eser genç yazar Uçkun’u “ayrılıkçılık” şüphesiyle sorguya alınmasına yol açarken “Görebilene Top’ta Altın Küre” adlı Çeviri kitabı ise yetkililer tarafından “ulusal kültürün dışlanması ve Batı Propagandası yapma” suçlamasıyla 10 yıllık hapse atılmasına neden olduğu öne sürülüyor.

Yıllardır Yasal Olan, Biranda Yasak Oldu

Nurmemet Ömer (Uçkun), Doğu Türkistan’daki toplum tarafından ilgi gören ve belli bir dönem kısmen de olsa Uygur yazarlar ve akademisyenlerin fikirlerine yer verdiği “Xinjiang Medeniyeti “ dergisinin konuk editörlüğünü yapmıştı. Derginin tanınmış editörlerinden Kurban Mamut’un da diğer kader arkadaşları gibi 2017’de başlayan Keyfi tutuklamada kaybolduğu ve akıbetinin halen meçhul olduğu biliniyor.

Gözlemciler, “Gözlerini Aç ve Kendine gel Erkek” adlı iki eserinin yıllardır “meşru” görüldüğünü, hatta bununla ilgili Çin’in Doğu Türkistan’daki resmi organ kanalı XJTV-5’te canlı yayımlanan “Medeniyet Bostanı” televizyon programında dahi yorumlandığı, ne zaman keyfi Tutuklamalar başladıktan sonra “illegal” kabul edildiğini ve elitlerin tamamı tutuklandığını kaydetti. Ayrıca Çin polislerinin Nurmemet Ömer ile Kurban Mammut’u bir birine ilişkilendirerek cezalandırabileceği görüşünü paylaşırken Doğu Türkistan’daki vaziyetin dikkatlice takip edilmesi gerektiğini söyledi.

 Çin’in Doğu Türkistan’daki Uygulamaları

Çin Rejim hükumetinin sistematik baskıları ve asimilasyon politikaları ile Doğu Türkistan’da topyekûn bir halk, asimilasyon ve soykırıma uğradı, uğruyor ve uğramaktadır. Milli, dini, siyasi ve kültürel olarak Doğu Türkistan’da Çinli olmayan tüm Türk kökenli milletler bu baskının kurbanı olmaktadır. Doğu Türkistan’daki sistematik soykırım Uygulamaları her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor. Etnik ve kültürel ayrımcılığa ve ciddi insan hakları ihlallerine maruz kalan Doğu Türkistanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Öte yandan, Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre ise, Çin Komünist Partisi idaresinin kültürel soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında en az 2 milyon insan (5 yıldır revize edilmedi) yasa dışı bir şekilde alıkonuluyor.

Çin hükumeti, toplama kamplarında ve ceza kamplarında insanlık dışı şartlarda tutulan Uygur Türklerinin durumuna dair tüm verileri dünya kamuoyundan gizliyor. Ancak Çin’den sızan “çok gizli” belgeler ve kamp tanıklarının ifadeleri, Doğu Türkistan diasporası, 2016’dan itibaren Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında dönüşümlü olarak 8 milyon insanın rızası dışında zorla tutulduğunu iddia ediyor.

 

Muhammed Ali ATATURT-Türkistan Press

Bu Haberi 1259 kişi okudu!
08/03/2022
YORUMLAR
YORUM YAP
0 Yorum bulunmaktadır.