Urumçi’de Görevliyken Hong Kong'a Atandı

Çin basını Soykırımcı Komünist Parti lideri Xi Jinping’in, Çinli Tümgeneral Peng Jingtang'ın Hong Kong Garnizon Komutanlığına atamasını onayladığını duyurdu.

Rejim tarafından yapılan açıklamada, "General Peng, görevlerini yerine getirirken hukuka bağlı kalacağına, Hong Kong'un uzun dönemli refahı ve istikrarını, ulusun egemenliği, güvenliği ve kalkınma çıkarlarını karalılıkla koruyacağına ant içmiştir." ifadelerine yer verildi.

Hong Kong hükümetinden yapılan açıklamada da, Peng'in Baş Yönetici Carrie Lam ile görüştüğü, yerel hükümet ile garnizonun aynı amaçlar doğrultusunda birlikte çalışacağı vurgulandı.

“PENG” SOYKIRIMI GERÇEKLEŞTİREN İSİM

2018'den bu yana Doğu Türkistan’daki şiddetli baskı, insan haklarının, özgürlüklerin kısıtlanmasında askeri kolluk gücünü bizzat komuta eden Pıng'in görev yaptığı dönemde, 7 milyondan fazla Müslüman Uygur Türkü "aşırılıkçılıkla mücadele" bahanesiyle dönüşümlü olarak Ceza kamplarında alıkonuldu. Bu durum ABD başta bir çok AB ülkelerinin yaptırımlarıyla hala uluslararası kamuoyunun gündeminden düşmedi.

Doğu Türkistan’da sözde “güvenlik” özde ise “devlet terörü” politikaların yürütücülerinden biri olan ismin Hong Kong'a atanmasının, 2020'de çıkarılan Ulusal Güvenlik Yasası ile demokrasi yanlısı muhalefete yönelik baskıların arttığına yönelik eleştirilerin yapıldığı bir döneme denk gelmesi dikkat çekici.

Gözlemciler Doğu Türkistan’daki sistematik soykırımı yöneten isimlerden birinin Hong Kong’da vazifelendirilmesinin, bundan sonraki süreçte katı ve baskıcı yönetimin habercisi olduğunu ve Hong Kong’da alışılmadık birtakım gelişmelerin yaşanabileceği uyarısında bulunarak, Hong Kongluların eli kanlı Komünist cellatlara karşı durması ve Uluslararası toplumunda bu konulara el atması gerektiğini kaydetti.

HONG KONG'UN STATÜSÜ

Hong Kong, 1898'de imzalanan "kira sözleşmesi" ile uzun yıllar İngiltere hakimiyetinde kaldıktan sonra 1997'de Çin'e devredilmişti.

İmzalanan ortak deklarasyon çerçevesinde Hong Kong'a 2047'ye kadar basın, ifade, toplanma, inanç ve serbest akademik çalışma gibi özgürlükleri ile bağımsız idari ve hukuki yapısını koruma hakkı tanınmıştı.

Hong Kong, Çin'e bağlı olmasına rağmen kendisine ait Bayrağı, para birimi, dil, hukuk sistemi ve kimlik kullanıyor. Özerk yapılı bölgenin sadece savunma ve dış politika gibi konularda Pekin'e bağlı olduğu bu yönetim modeli, "bir ülke, iki sistem" olarak adlandırılıyor.

Pekin yönetiminin, son yıllarda Ulusal Güvenlik Yasası gibi yasadışı değişikliklerle bölgenin özerk yapısını ortadan kaldırma girişimleri bölge halkı ve Uluslararası toplum tarafından güçlü tepkilerle karşılık bulmuştu.

Muhammed Ali Atayurt- Türkistan Press