27 Şubat sabahı, Çin’in resmi haber ajansı Xinhua, Tayland’da tutuklu bulunan 40 Çin vatandaşının Çin’e iade edildiğini duyurdu.
Tayland Kraliyet Polis Teşkilatı Başkanı, 40 Uygur’un Çin’e iade edildiğini ve diğer 8 Uygur’un Tayland yasalarını ihlal ettikleri gerekçesiyle Tayland’da tutulmaya devam ettiğini açıkladı. Ayrıca, bu işlemin Tayland Devlet Güvenlik Konseyi ve Kraliyet Polis Teşkilatı tarafından ortaklaşa yürütüldüğünü sözlerine ekledi.
Uzun süredir Tayland’daki İslami kuruluşlarla iş birliği yaparak tutuklu Uygurlara yardım eden Doğu Türkistan Âlimler Birliği Sözcüsü Ustaz Abdusselam Alim, Tayland’daki İslami kuruluşlar aracılığıyla tutuklu Uygurların Çin’e iade edildiğine dair üzücü haberler aldıklarını doğruladı.
İLGİLİ HABERLER: UYGURLARI NASIL TESLİM ALDI?
Bilgilere göre Tayland yetkilileri 27 Şubat gecesi, çevresi kapatılmış birkaç otobüsle Uygurları tutuklu bulundukları yerden alarak bilinmeyen bir yere götürdü. Bu süreçte gazetecilerin otobüslere yaklaşmasına ve fotoğraf çekmesine izin verilmedi. Edinilen bilgilere göre, 40 Uygur Doğu Türkistan’ın Kaşgar kentine götürüldü.
Çin tarafının açıklamalarına göre ise polis eşliğinde Uygurları teslim alan Çin Güney Havayollarına ait uçak, 27 Şubat saat 04:48’de Bangkok’tan kalkarak Kaşgar Havalimanı’na iniş yaptı.
Çin Dışişleri Bakanlığı, 27 Şubat’ta iadenin Tayland ve Çin yasalarına uygun olarak gerçekleştirildiğini açıkladı. Çin Kamu Güvenliği Bakanlığı ise Uygurların “suç örgütleri tarafından kandırılarak” Çin’den yasa dışı yollarla ayrıldıklarını iddia etti.
Bu gelişme üzerine üzerine Uluslararası insan hakları örgütleri, İslami kuruluşlar ve bazı ülkelerin hükümet yetkilileri, Tayland hükümetinin yıllardır gözaltında tuttuğu 40 Uygur’u Çin’e teslim etmesine tepki göstererek açıklamalar yayımladı.
ULUSLARARASI TOPLUMDAN TEPKİ
Anadolu Haber Ajansı'nın (AA) bildirdiğine göre, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, 27 Şubat 2025 tarihinde yaptığı açıklamada, Tayland’da 11 yılı aşkın süredir gözaltında tutulan 40 Uygur kökenli kişinin Çin’e sınır dışı edilmesini “uluslararası insan hakları hukukunun ve standartlarının açık bir ihlali” olarak nitelendirerek kınadı. Türk, zorla geri gönderilmelerinin derin üzüntü verici olduğunu belirtti.
‘GERİ GÖNDERMEME’ İLKESİ İHLAL EDİLDİ
Türk açıklamasında “Bu durum, kişinin geri gönderilmesi halinde işkence, kötü muamele veya telafisi mümkün olmayan başka bir zararla karşılaşma riski bulunması halinde kesinlikle yasak olan ‘geri göndermeme’ (non-refoulement) ilkesinin ihlalidir,” dedi.
Geri göndermeme ilkesi, Tayland’ın taraf olduğu İşkenceye Karşı Sözleşme’nin 3. maddesinde, Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin 7. maddesinde ve Tayland’ın kendi iç hukukunda yer almaktadır. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği tarafından yapılan basın açıklamasına göre, bu ilke, bireylerin uluslararası koruma ihtiyacına uygun muamele görmesini sağlamayı amaçlamaktadır.
TÜRK: ÇİN, UYGURLARIN AKIBETİNİ AÇIKLAMALI
Türk, ofisinin Tayland makamlarını uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerine uymaya defalarca çağırdığını hatırlatarak, Çin makamlarının sınır dışı edilen Uygurların akıbetine ilişkin bilgi vermesi gerektiğini vurguladı. “Ofisim, Tayland makamlarını bu kişilerin uluslararası koruma ihtiyacını dikkate alarak uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerine uymaya defalarca çağırdı. Zorla geri gönderilmeleri derin üzüntü vericidir,” dedi.
Çin’i Uygurların akıbetini açıklamaya çağıran Türk, “Şu anda Çin makamlarının, bu kişilerin nerede olduklarını açıklaması ve uluslararası insan hakları standartlarına uygun şekilde muamele görmelerini sağlaması büyük önem taşımaktadır,” ifadelerini kullandı.
Türk, “Tayland makamları, bundan sonra başka sınır dışı işlemlerinin gerçekleşmemesini sağlamalı ve Tayland’da gözaltında tutulan, mülteci veya sığınmacı olabilecek grup üyelerinin uluslararası hukuk çerçevesinde tam olarak korunmasını temin etmelidir,” dedi.
İNSAN HAKLARI İZLEME ÖRGÜTÜNDEN TEPKİ
İnsan Hakları İzleme Örgütü de bir açıklama yaparak, Tayland hükümetinin hem iç hukukunu hem de uluslararası yasaları ihlal ederek en az 40 Uygur’u zorla sınır dışı ettiğini ve onları Çin’de işkence, uzun süreli hapis cezası ve diğer ağır yaptırımlarla karşı karşıya bıraktığını belirtti.
ABD’DEN TAYLAND’A TEPKİ
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Tayland hükümetini Uygurları Çin’e teslim ettiği için suçladı ve "Uygurlar orada soykırıma maruz kalıyor" dedi. Açıklamasında ayrıca, "Biz, Tayland’ın en az 40 Uygur’u hukuki güvencelerden mahrum bırakılmış, baskı, zorla çalıştırma ve işkenceye maruz kalacakları Çin’e zorla göndermesini en güçlü ifadelerle kınıyoruz" dedi.
FRANSA’DAN TAYLAND’A TEPKİ
Fransa Dışişleri Bakanlığı Tayland’ın Uygurları Çin’e sınır dışı etmesine tepki gösterdi.
Bakalıktan yapılan yazılı açıklamada, “Fransa, Avrupalı ortaklarla atılan adımlara rağmen Tayland makamlarının Uygur toplumundan 40 kişiyi Çin’e sınır dışı etme kararından derin üzüntü duyuyor,” ifadesi kullanıldı.
Bu kararın, “geri göndermeme ilkesine ve Tayland’ın uluslararası taahhütlerine aykırı olduğu” belirtilen açıklamada, Fransa’nın dünya genelinde insan haklarına ve temel özgürlüklere saygı gösterilmesine olan bağlılığı vurgulandı.
İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATINDAN TEPKİ
İslam İşbirliği Teşkilatı'nın Endonezya Gençlik Kolu, 29 Şubat’ta bir açıklama yaparak, Tayland hükümetinin gözaltındaki Uygurları Çin’e teslim etmesini kınadı ve uluslararası toplumu Uygurları korumaya çağırdı.
MALEZYA MÜSLÜMANLARINDAN TEPKİ
Malezya Müslüman Gençlik Hareketi (ABIM) de Tayland hükümetinin bu kararından büyük üzüntü duyduğunu ve Uygurların geleceği konusunda derin endişe taşıdığını belirtti. Açıklamada ayrıca, bu kararın uluslararası toplumda ciddi endişelere yol açtığı ve medyanın geniş ilgisini çektiği ifade edildi.
Malezya İslam Örgütleri Konseyi de bir açıklama yaparak, Tayland’ın Uygurları zorla Çin’e iade etmemesi gerektiğini, insan hakları çerçevesinde bağımsız hareket etmesi gerektiğini ve iade edilen Uygurların ciddi zulme, hapis cezalarına ve hatta idam tehlikesine maruz kalabileceklerini belirtti.
Muhammed Ali Atayurt-Türkistan Press
Kaynak: Istiqlalhaber, AA