Tayland’da bir mahkeme Salı günü yaptığı açıklamada, on yıldan fazla bir süredir gözaltında tutulan 48 Uygur’un serbest bırakılması için yapılan başvuruyu haklı bularak, ülkenin Göçmen Bürosu başkanının sorgulanmak üzere mahkemeye gelmesini emretti.
İnsan hakları grupları bu kişilerin Çin’e sınır dışı edilebileceklerinden ve orada işkence görme riskiyle karşı karşıya kalacaklarından endişe ediyor. Avukat Chuchart Kanpai 29 Ocak’ta bir dilekçe sunarak Uygurların göçmenlik suçlamasıyla yeterince süre tutuklu kaldıklarını ve serbest bırakılmaları gerektiğini savundu.
Mahkeme dilekçeyle ilgili ilk duruşmasını geçtiğimiz Cuma günü yaptı ve Salı günü tekrar toplandı.
Mahkeme, “Dilekçe sahibinin tanıklarını dinledikten sonra, mahkeme dilekçeyi haklı buldu ve Göçmen Bürosu Komiseri veya temsilcisinin 27 Mart’ta mahkemeye gelmesini emretti” dedi.
Bangkok’taki bir göçmen gözaltı tesisinde tutulan 43 kişinin yanı sıra, dilekçeye dahil edilmeyen ve kaçmaya çalıştıktan sonra hapishanede tutulan beş kişi daha var.
Tayland’da gözaltında tutulan 48 Uygur, yurtdışında yeniden yerleşim yeri bulma umuduyla Çin’den ayrılan ve Tayland’da durdurulan 350’den fazla Uygur erkek, kadın ve çocuktan oluşan bir grubun parçasıydı.
Çin’in işgal altında tuttuğu Doğu Türkistan’daki Uygurlar, büyük toplama kamplarında alıkonulmak da dahil olmak üzere yaygın insan hakları ihlallerine maruz kalmaktadır.
Türkiye bu kişilerden 172’sini kabul ederken Tayland 109’unu Çin’e geri gönderdi ve bu kararından dolayı uluslararası eleştiri yağmuruna tutuldu.
Tayland son haftalarda hak gruplarının, alıkonulan Uygurların da sınır dışı edileceği yönündeki endişelerini görmezden geldi. BM uzmanları 21 Ocak’ta krallığı, Çin’de işkenceye maruz kalabileceklerini söyleyerek bu kişileri geri göndermemeye çağırdı.
İLGİLİ HABERLER: NİHAİ KARAR İKİ AY İÇİNDE ÇIKACAK
Avukat Chuchart iki ay içinde nihai kararın çıkmasını beklediğini söyledi.
BenarNews’e konuşan Chuchart, “Mahkeme gözaltında potansiyel bir hukuksuzluk görüyor ve bu 43 Uygur’un yasadışı giriş cezalarını çektikten sonra neden hâlâ gözaltında tutulduklarını sorgulayacak” dedi.
“Tutukluluğun hukuka aykırı olduğu tespit edilirse, mahkeme serbest bırakılmalarını emredebilir veya üçüncü ülkeye yerleştirilmeyi beklerken diğer kurumların geçici olarak kalmalarını garanti etmesine izin verebilir” dedi.
GÖZALTINA ALINAN UYGURLARIN HİÇBİRİ MAHKEMEYE ÇIKMADI
Taylandlı bir insan hakları grubu olan People’s Empowerment Foundation’ın yöneticisi mahkemenin kararını memnuniyetle karşıladı ancak yine de Çin’in baskısından korktuğunu söyledi.
Chalida Tajaroensuk BenarNews’e yaptığı açıklamada, “Mahkemenin göçmenlik yetkililerini dinleyecek olması olumlu olsa da, Uygur tutukluların kendilerinin de kapsamlı bir anlayış için ifade vermeye çağrılacağını umuyoruz” dedi.
“Asıl endişemiz siyasi müdahaleler, özellikle de Çin’in dava üzerindeki etkisi. Eğer üçüncü bir ülkeye yerleşebilirlerse, her şey barışçıl bir şekilde sona erecektir” dedi.
Chuchart ayrıca mahkemenin serbest bırakma kararı vermesi halinde hükümetin Uygurların güvenliğini sağlarken Çin ile ilişkilere zarar vermeyecek bir yeniden yerleştirme seçeneği bulması gerekeceğini söyledi.
İLGİLİ HABERLER: RAPOR: 48 UYGUR ZORLA GERİ GÖNDERİLME RİSKİ ALTINDA!
On yılı aşkın bir süredir Tayland’da gözaltında tutulan 48 Uygur, Çin’e sınır dışı edilme riski altında ve koruma için BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne başvurdular.
Freedom House tarafından yayınlanan bir rapora göre, birçoğu gözaltında hayatını kaybeden mültecilerin geleceğine ilişkin endişelerin arttığı bir ortamda, bu kişiler başka bir ülkeye gönderilmeyi talep etti.
BM uzmanları Taylandlı yetkililere, bu kişilerin işkence görebilecekleri, hapsedilebilecekleri ya da daha kötü muamelelere maruz kalabilecekleri Çin’e geri gönderilmelerini engellemeleri çağrısında bulundu.
Taylandlıların içinde bulundukları durum, otoriter hükümetlerin sınır ötesi muhalifleri korkutmak, susturmak ya da yaralamak amacıyla diğer ülkelerin göç politikalarını kullanarak nasıl ulus ötesi baskı uyguladıklarına bir örnek teşkil ediyor.
Rapora göre, Uygurlara ve diğer Müslüman Türk halklarının işgal altındaki vatanı Doğu Türkistan’da ÇKP rejimi 2014 yılı civarında “Şiddet İçeren Terörizme Karşı Sert Mücadele Kampanyası” ve “Teröre Karşı Halk Savaşı” isimli operasyonları ile soykırım politikasına başladı.
Türkiye’ye yerleşmek isteyen çok sayıda Uygur, Güneydoğu Asya’nın Mekong bölgesindeki ülkeler üzerinden izinsiz göç yollarını takip etti. Freedom House’un raporuna göre Tayland’da yüzlerce kişi tutuklandı.
Raporda ayrıca Tayland’ın 1967 protokolünü ya da BM Mülteci Sözleşmesi’ni onaylamadığı ve mülteci ya da sığınmacı statüsünü kabul etmediği vurgulandı. Hükümetin yasadışı göçmen olarak gördüğü kişiler belirsiz bir süre için alıkonulabiliyor.
Ayrıca, mültecileri veya sığınmacıları ağır insan hakları ihlallerine maruz kalabilecekleri bir ülkeye geri göndermeye zorlamayı yasaklayan uluslararası geri gönderme yasağını da hiçe saymaktadır. Tayland hükümetinin Uygurların gözaltına alınmasını ulusal güvenlik meselesi olarak görmesi nedeniyle, bu kişilerin özellikle ciddi kısıtlamalara tabi tutulduğu belirtildi.
Bu nedenle, Uygur olmayan mahkumlarla konuşmalarına veya hapsedildikleri merkezin dışında herhangi biriyle iletişime geçmelerine izin verilmiyor. Ayrıca, Tayland’da diğer göçmenlerin yararlandığı Ulusal Tarama Mekanizması aracılığıyla kamu hizmetlerinden yararlanamıyorlar.
Freedom House’un 2014-2024 yılları arasında belgelediği tüm olayların yüzde 22’sini gerçekleştiren Çin, uluslararası baskı konusunda dünyanın en büyük suçlusu konumunda. Pekin’in çabalarının genişliği ve derinliği dikkat çekicidir; hedefleri arasında gazeteciler, öğrenciler, eski içeridekiler, etnik ve dini örgütler ve insan hakları savunucuları bulunmaktadır.
Bu Uygurların Çin’e iade edilmesini önlemek için zaman var. Raporda, Taylandlı yetkililerin erişimi kısıtlamak yerine, uzun çilelerinin daha hızlı bir şekilde sona ermesini hak eden BMMYK’nın gözaltındaki Uygurlarla etkileşime girmesine izin vermesi gerektiği belirtildi.
Muhammed Ali Atayurt-Türkistan Press
Kaynak: Istiqlalhaber,