Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vang Vınbin, ABD'nin 11 Eylül saldırılarının ardından terör şüphelilerini sorgulamak üzere Küba yakınındaki Guantanamo Körfezi'nde kurduğu hapishanedeki işkence ve yargısız tutukluluk uygulamalarının "dünya insan hakları tarihinin kara sayfası" olduğunu belirtti.
Sözcü Vınbin, hapishanenin açılışının 20. yıl dönümünde, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyinin atadığı uzman grubunun Guantanamo'da işkence, kötü muamele ve keyfi tutuklamaları kınayan açıklaması hakkında değerlendirmede bulundu.
Guantanamo Körfezi hapishanesinin "dünya insan hakları tarihinin kara sayfası olduğunu" ifade eden Vang, "Müslümanların alıkonulduğu bir 'gözaltı kampı' varsa o da Guantanamo'dur." dedi.
İlk tutukluların 20 yıl önce gelişinden bu yana ABD'nin hapishanede işkence yaptığına dair raporların uluslararası toplumun tepkisiyle karşılaştığını hatırlatan Vang, "ABD, çok kere hapishaneyi kapatmayı vadetse de 20 yıl sonra hala 39 kişi tutuluyor. Bunlardan çok azı hakkında herhangi bir suç isnadı veya hükmü var." ifadelerini kullandı.
ABD ÇOK SAYIDA "GİZLİ HAPİSHANE" KURDU
Vang, ABD'nin dünya genelinde çok sayıda "gizli hapishane" kurduğunu, Guantanamo'nun yalnızca "buzdağının görünen yüzü" olduğunu söyledi.
ABD'nin Afganistan'ın işgalinden sonra bu ülkede çok sayıda gizli hapishane kurduğunu, Irak'ın işgalinin ardından Ebu Gureyb hapishanesindeki tutukluların istismarının dünyayı şoke ettiğini, kısa zaman önce Litvanya'nın başkenti Vilnius'un banliyösündeki bir ABD gizli hapishanesinde belirsiz süreyle tutulan Suudi Arabistan vatandaşı Ebu Zübeyde'ye tazminat ödemek zorunda kaldığını hatırlatan Vang, sözlerini şöyle sürdürdü:
"ABD'nin kurduğu Guantanamo üssü gibi "kara bölgeler", ABD'nin kara insan hakları sicilini hatırlatmaktadır. ABD dönüp dürüstçe kendisine bakmalı ve Gunatanamo Körfezi ile dünyadaki tüm diğer gizli hapishanelerini kapatmalıdır, keyfi tutuklamaya ve mahkumlara yönelik işkenceye son vermeli, kurbanlardan özür dileyerek onlara tazminat ödemeli, işkenceye yetki veren ve uygulayanları adalet önüne çıkarmalıdır."
DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ CEZA KAMPLARI
Öte yandan ABD'nin gizli hapishaneleri gibi Çin'in Doğu Türkistan’da, "aşırılıkçılıkla mücadele" gerekçesiyle Uygur Türkleri Kazak Kırgız Tatar ve Özbekler gibi Müslüman topluma ait insanları sözde "mesleki eğitim merkezi" adını verdiği Ceza kamplarda alıkoyması da uluslararası toplum tarafından şiddetle eleştiriliyor. ABD başta bazı Avrupa ülkeleri Çin’in sistematik Soykırım ve İnsanlığa suç işlediğini belirterek, çok sayıda soykırım suçlusu yetkiliye ve 2022’nin en önemli etkinliklerinden olan Olimpiyat oyunlarına karşı yaptırımlar getiriyor.
BM verilerine göre en az 1 milyon, Kamp tanıkları ve Çin verilerine göre 2016’dan beri 8 milyona yakın Uygur Türkü bu kamplarda kendi rızası dışında dönüşümlü olarak alıkonulduğu biliniyor. Ancak işgaklci Çin yönetimi, bölgede kaç kamp bulunduğuna dair bilgileri gizliyor.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken Çin, kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin vermiş gibi yapıyıor. BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini sürekli olarak geri çevirmişti.
Küresel baskılar sonucu Doğu Türkistan’daki Çin yanlısı komünist yöneticiler, 2019’un sonunda güya "kamplardaki tüm öğrencilerin mezun olduğunu, kalanların ise kendi rızasıyla serbest sürekli eğitim programlarına devam edeceğini" bildirmişti.
Muhammed Ali ATAYURT- Türkistan press