Resmi “İspiyon” Platformları Açıldı

Doğu Türkistan'daki Çin kamu güvenliği kurumları, Doğu Türkistan halkının gözetimini ve baskısını yoğunlaştırmaya yönelik kötü amacına ulaşmak için resmi olarak “kamu güvenliği izleme ve raporlama” hizmeti sağlayan internet sayfasıyla ispiyon platformu açtığı bildirildi.

Çin’in Propaganda Ajansı Tanrıdağ Ağında yer alan haberde, Doğu Türkistan’daki Çinli yetkililer, sözde “Xinjiang Kamu Güvenliği İzleme ve Raporlama Platformunu tanıtarak, Platformun şikayet, değerlendirme, Kabul, iletişim, geri bildirim, Analiz etme ve en önemlisi de İkili kodu tarayarak, bölge genelinde kamu güvenliği kurumları için özel pencere hizmetleri sağlama gibi işlevler gören ve doğrudan Merkezi sisteme entegre bir izleme platformu olduğunu iddia ederken, milyonlarca kişinin keyfi tutuklamasına neden olacak suç aleti olan sistemin gerçek yüzünü gizliyor. Çevrimiçi İspiyon Platformu, polis-halk ilişkilerini pekiştirmek, Polislerin Kurallara riayet ederek kanun uygulamasını sağlamak için yararlı olduğunu, eğer sivil halkın şikayeti olursa istediği an Bilgisayar veya cep telefonlarından web sitesine ulaşıp, Polisler hakkında “Kanun ihlali, Disiplin ihlalleri veya yasadışı her hangi bir davranıştan dolayı“ şikayet edebilir, dava edebilir ” şeklinde yanıltıcı bilgiler paylaşıyor.

“UYGUR YÜZ TANIMA” SİSTEMİ KULLANDI

Çin'in Doğu Türkistan'daki terör politikası, işgalinden bu yana devam ediyor.  Ancak son yıllarda Doğu Türkistan halkı, tarif edilemez vahşetlerle kontrol ve baskı altına alınıyor. Gelinen noktada dünyanın en gelişmiş teknolojilerine sahip olan Çin rejimi, Huawei, Hikvision marka gözetim kameralarıyla insanların gergin, Öfkeli, uysal, hiddet, gibi çeşitli duygularını analiz edebilen yapay zeka teknolojisi tabanlı “Uygur yüz tanıma sistemi” geliştirdiği ve Uygurları hedef objesi olarak gördüğü, Doğu Türkistan halkını kontrol etmek için yüksek teknoloji aletleri kullandığı çok net anlaşılıyor. Bu durum Raporlarda “Dünyadaki 800 milyon güvenlik kamerasının yaklaşık yarısı Çin'de bulunduğu ve dünyanın en fazla güvenlik kamerasına sahip ilk on şehirden sekizi Çin'de” şeklinde teyit ediliyor.

Bilgilere göre, verilerin çoğu “Universal Birleşik İşletim Platformu” adı verilen bir bilgisayar sisteminde yoğunlaşıyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü, bahse konu sistemde şüpheli hareket tespit ettiğini açıkladı.

Colorado Üniversitesi'nde araştırmacı olan Dr. Daren Bailer konuyla ilgili değerlendirme yaparak "Şu anda Uygurların hayatı çok ucuz. Sudan bahanelerle tutuklanabilir. herkes İzlendiklerini ve asla kaçamayacaklarını biliyor. Ona göre yaşamaya çalışıyor” Şeklinde yorumladı.

DOĞU TÜRKİSTAN’DA SOYKIRIM YAŞANIYOR.

Çin, son yıllarda Doğu Türkistan'daki Uygurlar başta olmak üzere Kazak, Kırgız ve Özbek Türklerini hedef alan sistematik hak ihlallerine ilişkin iddialar nedeniyle uluslararası kamuoyunda sertçe eleştiriliyor.

Türkiye'nin de yer aldığı BM üyesi 43 ülke, 21 Ekim 2021'de New York'ta düzenlenen BM İnsan Hakları Komitesi Toplantısı'nda yaptıkları ortak açıklamada, Doğu Türkistan'da milyonlarca insanın "yeniden eğitim merkezi" adı verilen siyasi kamplarda alıkonulduğundan, işkence, kötü muamele, insanlık dışı ve aşağılayıcı cezalandırma, zorla kısırlaştırma, cinsel şiddet ve çocukları ailelerinden ayırma gibi yaygın ve sistematik insanlık dışı muameleye maruz kalmasından duydukları endişeyi dile getirmişti.

Çin rejimi, “Kardeş aile” projesi adı altında her Türk aileyle ilgilenecek Çinli memur atamış, Sözde “kardeşler” aile mahremiyetini çiğneyerek Uygurların evlerinde 10 günlerce konaklıyor, aile üyelerinin rejime bağlığını denetliyor. 2017'den başlayıp hissedilen keyfi tutuklamalar kapsamında sayıları 3 milyondan aşan Uygur Müslümanlar, Nazi varı Toplama kamplarına hapsedildi. Dünya ne olduğunu anlamadan Kamplar genişletildi ve bu işin sonucunda Holokost ve Gulag’daki tutsaklar nasıl köle işçi olarak çalıştırılmışsa, müslüman Uygurlarında akibetleri öyle oldu. Ancak bu sefer Çin rejim hükümeti Kamp dışındaki insanlardan çoğunluğu da köle işçi çalıştırma politikasına dahil etti.

Şuana kadar komünist rejim, Doğu Türkistan'da kaç kamp bulunduğuna ilişkin bilgi vermezken, kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin vermiş gibi yapıyordu. En son BM Yüksek komiseri Michelle Bachelet'i tuzağa düşürüp, “soykırımı gizleme” kötü amacına ulaşmaya çalıştı. Nihayetinde, Bachelet’in Doğu Türkistan ziyaretini tamamladıktan sonra yaptığı açıklamaları, tam anlamıyla Çin'in beklentilerine uygun ve mezalim, bunu uzunca yıl propaganda amaçlı kullanacak.

Muhammed Ali Atayurt-Türkistan Press