BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri'nin Çin ve Doğu Türkistan ziyareti öncesinde, Alman Parlamentosu İnsan Hakları Komitesi bir kez daha Çinli insan hakları avukatlarının durumuna odaklandı ve Çin'deki insan hakları avukatlarının yaklaşık üçte birinin hapiste olduğunu raporladı.
Deutsche Welle DW’nin bildirdiğine göre, Alman Parlamentosu İnsan Hakları Komitesi, Almanya Dışişleri Bakanlığı'nın Çin'in mevcut insan hakları durumuna ilişkin hazırladığı raporu gözden geçirmek için 18 Mayıs'ta kapalı bir oturum gerçekleştirdi. Raporda, Çin'deki insan hakları avukatları son birkaç yıldır Çin rejiminin baskısı altında olduğu ve durumun günseri kütüleştiği vurgulanıyor.
Rapora göre, Çin'deki yüze yakın insan hakları avukatının üçte birinden fazlası hapse atıldı veya yasal statüleri iptal edildi. Tüm Barolar Rejim tarafından sıkı bir denetime ve hiç bitmeyen incelemeye tabi tutulurken, Rapor, Çin'deki insan hakları avukatlarının doğrudan tutuklanması, adım adım izlenmesi ve ailelerinin baskı altına alınması da dahil olmak üzere Çin’in kötü insan hakları siciline detaylıca değiniyor.
Raporda ayrıca Alman hükümetinin Almanya-Çin ikili diyaloğu bağlamında Çinli insan hakları avukatlarına yönelik baskı konusunu defalarca gündeme getirdiği ve konuyu uluslararası arenada veya sosyal platform larda sürekli olarak gündeme tutmaya çalıştığı, ancak bunun hiçbir sonuç vermediği belirtiliyor.
Gözlemciler, “hal böyleyken BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet'in bugün başlayan ve 23-28 Mayıs 2022 tarihleri arası Çin ve Doğu Türkistan'da gerçekleştireceği ziyaret, tam anlamıyla gezi turundan ibaret olur. Çin’in önceden hazırladığı Kandırmaca gezisiyle gerçekleri göremeden gidip dönecekler, Çünkü delegasyon hiçbir zaman mazlum ve gerçek halkla veya gerçek İnsan hakları avukatları ya da Doğu Türkistan’daki aydın, bilim insanları, sanatçı mahkumlarla görüşmeler yapamayacaktır.” diye kaydetti.
TÜM KANITLAR, SOYKIRIMI DOĞRULUYOR
İşgalci Çin, son yıllarda Doğu Türkistan halkını sistematik bir şekilde keyfi tutuklamayla toplama kamplarına veya hapishanelere hapsetmenin yanı sıra sözde “fazla iş gücü” yalanıyla Uygurları Çin illerine köle işçi olarak açık bir şekilde sürgüne gönderiyor.
Çin rejimi, Doğu Türkistan halkına yönelik uyguladığı devasa toplama kamplarında alıkoyma ve cezaevlerinde, cebri tehcir, zorla çalıştırma gibi insanlık dışı uygulamalarına devam ederken, hiçbir uluslararası hukuk organı veya insan haklarını gerçekten savunanlar vs... Çin’e “dur!” diyen olmadı. Anca dünyanın farklı bölgelerinden ülke bazında bazen, o da çok cılız sesler ile Çin’e karşı tepkiler gösterilmeye devam ediyor.
Uzmanlar, ASPİ gibi güvenilir araştırma Raporlarına göre Çin rejimi, Doğu Türkistanlıları sistematik ve kitlesel olarak keyfi tutuklayıp (gayrı resmi verilere göre 8 milyon insanı) toplama kamplarına veya hapishanelere hapsederek tüm insan haklarını, yaşama, yuva kurma, evlat yetiştirme haklarını elinden alıyor.
Muhammed Ali Atayurt-Türkistan Press