Ne olacağını bile bile isyan ediyorlar

İşgalci Çin’li yetkililer Gulca, Uurmçi, Turfan, Kumul ve diğer bir çok bölgede yaklaşık 58 gündür keyfi karantina uygulayarak, Uygur Türklerini acımasızca açlığa mahkum ediyor. Gulca ve diğer bölgelerde 12 kişinin açlıktan öldüğü, bazılarının intihar ederek canına kıydığı, Çin’in kasten aç bırakarak öldürme politikasına itiraz ederek sokağa dökülen 617 kişinin tutuklandığı teyit edilmişti.

Yaklaşık iki aydır evlerine kapatılan ve açlığa terk edilen Urumçi ve Gulca’daki bilinmeyen sitede oturan  sakinler, kampa atılacaklarını bile bile Komünist Yetkililere tepki gösterdi. İlgili görüntülerin tamamında öfkeli kalabalığın, güvenlik görevlilerini iterek siteden dışarı çıkmak için kapıyı açmaya çalıştığı ve görevliler ile kalabalık arasında arbede yaşandığı kaydediliyor.

KALABALIK ARASINDA ÇİNLİLERDE VAR
Açık kaynaklardan elde edilen video kayıtlarında, bilinmeyen bir sitede halkın Çinli yetkililerle tartıştığı ve keyfi karantinaların kaldırılması için “serbest bırak!” sloganları attığı görülüyor. Görünüşe göre eylemciler arasında yerleşimci Çinlilerin de olduğu, muhtemelen bölgenin Urumçi veya Gulca bölgeleri olması ihtimalini güçlendirirken halkın tutuklanarak toplama kampına gönderilme riskini de azaltıyor.

Nitekim Gulca’da tutuklanan 617 kişinin hala akıbetleri hakkında hiçbir haber alınamıyor. Bunun üzerine Çin’in acil çıkardığı 3 aylık ulusal çapta İnternet’teki sözde ”dedikoduları temizleme” yönergesi sonucu şuan bölgede neler yaşanıyor?, hangi bölgelerde isyan var? Kaç kişi tutuklandı, halkın durumu nasıl? hiçbir şekilde bilgi bulunamıyor.

13 eylül itibariyle de Çin’in İnternet sansürü uygulayarak “Gulca, ağlayan emoji, halkım, öldü” gibi hassas içerik paylaşımları aniden durdu. Sonuç olarak Çin rejimi, Doğu Türkistan’la ilgili açık kaynaklara da erişimi durma noktasına getirdi.

KAMPA ATILACAKLARINI BİLE BİLE PROTESTO ETTİLER
Çin rejimi, Çin virüsü salgınının bu dalgası sırasında “sıfır kovid” politikası kapsamında sıkı tedbirler uyguluyor. Doğu Türkistan'ın çeşitli yerlerinde kontrol ve kuşatma siyaseti izliyor. Gözetimi sıkılaştırmaya çalışıyor. Oysa Çin’in bu eğilimi zaten var olan Soykırımı hızlandırmak, meşrulaştırmak ve suçunu örtbas etme çabası olarak nitelendiriliyor.

Gözlemciler Doğu Türkistan halkının direndikleri takdirde tüm özgürlüklerini ve hatta hayatlarını kaybedeceklerinin bilincinde olmasına rağmen, ayaklanma ve şiddetli zulme karşı direnme konusunda yılmaz bir ruha ve cesarete sahip olduklarını, Doğu Türkistan halkının Çin mezaliminden kurtulmak için elinden geleni, Uluslararası toplumunda üstüne düşen sorumlulukları yerine getirmek için her türlü çabayı göstermeleri gerektiğini, Çin’in protestocuları zoraki kaybettirmesinden endişe duyduğunu ve Uluslararası toplumun, insan hakları savunucu kuruluşların, açlıktan ölmemek için direnen sakinlerin can güvenliğini garanti altına almak adına Çin rejimine baskı uygulaması gerektiğini değerlendirdi.

 

Muhammed Ali ATAYURT-Türkistan Prees

Bu Haberi 408 kişi okudu!
28/09/2022
YORUMLAR
YORUM YAP
0 Yorum bulunmaktadır.