Doğu Türkistan'ı ziyaret edip yakın zamanda dönen bir Uygur'un ses kaydı sosyal medyada hızla yayıldı. Kaydın sahibi, vatanını ziyareti sırasında gördüklerini ve hissettiklerini bir arkadaşına anlatıyor.
Kimliği bilinmeyen bu Uygur'un konuşmalarından, daha önce Doğu Türkistan'da öğretmenlik yapmış emekli biri olduğu anlaşılıyor. Yakın zamanda memleketine döndüğünü ve orada birkaç ay kaldığını belirten Uygur, bu süre zarfındaki duygularını "Sanki biri boğazımı sıkıyor, gözlerimi kapatıyor, kulaklarımı tıkıyordu" ifadeleriyle tanımlıyor.
Urumçi'deki Uygur restoranlarının lüks görünümlerine rağmen Uygur ruhunu tamamen kaybettiğini üzüntüyle dile getiren şahit, milli tarzda inşa edilmiş binaların yıkıldığını, sokaklarda Uygurca yazıları görmek mümkün olmadığını, Uygur dilindeki yayıncılığın tamamen durduğunu, bilinçli ve aydın milli şahsiyetlerin ortadan kaldırıldığını ve hayatta kalanların ise hapishanelerde olduğunu belirtti.
Bu Uygur vatandaşı, gittiği her yerde insanların elleriyle ağızlarını işaret ederek fazla konuşmaması gerektiğini ima ettiklerini açıkladı. Sokaklardaki insanların bile birbirlerine selam vermekten ve konuşmaktan kaçındıklarını söyledi. Devlet kurumları, okullar ve her türlü hizmet binalarının çevresinin bariyerler ve zırhlı araçlarla çevrili olduğunu, askerler ve polis tarafından sıkı bir şekilde kontrol edildiğini belirtti.
Urumçi'de hala Uygurları görmek mümkün olduğunu ancak sokaklarda yürüyen insanların ruhu ve düşüncesi olmayan gölgelere benzediğini, bu görüntülerin kendisine masalları hatırlattığını ifade etti.
Bu ses kaydı WhatsApp gibi sosyal medya platformlarında kısa sürede yayılarak, vatanlarının mevcut durumunu öğrenmek isteyen diasporadaki Uygurların ilgisini çekti. Bu Uygur'un tanıklıkları, Doğu Türkistan'daki trajik durumu gözler önüne sererken, gerçek durumun bu tanıklıklardan birkaç kat daha kötü olduğunu tahmin etmek zor değil.
Son dönemde Çin, Doğu Türkistan'daki soykırım suçlarını yeni araç ve yöntemlerle uygulamaya devam ediyor ve seçilmiş az sayıda Uygur'un yurtdışına çıkmasına izin vermek, bir diğer kısmının ise Doğu Türkistan'a dönmesine izin vermek gibi yeni hilelerle suçlarını örtbas etmeye çalışıyor. Analistler, uzmanlar ve STK’lar mevcut koşullarda vatana dönmenin aslında Çin'in soykırım suçlarını gizlemeye ve Doğu Türkistan'da hiçbir şey olmamış gibi sahte bir görüntü yaratma çabalarına katkı sağladığını vurguluyorlar.
İrfan ÖTKÜR-Türkistan Press
Kaynak: Istiqlalhaber