Komünist Yemini İmzalamadığı İçin Hapse Atıldı

İli Pedagoji Üniversitesi'nde bilgisayar profesörü olan Abdureşid Hamit'in, 2016 yılında Çin rejiminin Doğu Türkistan’da yürüttüğü "Karanlık ve Üç çeşit güçlere karşı durma” siyaseti kapsamında, Çin Komünist Partisi'ne bağlılık ve görev yeminini imzalamamakla suçlanıp tutuklandığı ortaya çıktı.

1995 yılında Doğu Türkistan’daki sözde “Xinjiang Üniversitesi” ne kabul edilen ve 2000 yılında üniversiteden bilgisayar bilimleri bölümünden mezun olan ve kampüste büyüyen Profesör Abdureşid Hamit'in, İli Pedagoji Üniversitesi'nin eski dekanı Hamid Kadirghuja'nın oğlu olduğu belirtildi.

Profesör Hamit, hem mesleki hem de sosyal olarak iyi derecede İngilizce konuşan. 2000 yılında İli Pedagoji Üniversitesi Bilişim Teknolojileri Enstitüsü'nde öğretim görevlisi olarak göreve başladığında, sadece profesyonelliğiyle değil, kişiliğiylede kısa sürede öne çıkan isimlerden biri olduğu öne sürülüyor.

UYGUR AKADEMİSYENLER ÇİN’İN HEDEHİ HALİNE GELDİ

Bilgilere göre Okula alınan öğrenci oranındaki eşitsizlikten, okul öğretmenlerinin dağılımındaki iniş çıkışlara kadar her konuda her zaman farklılık ve memnuniyetsizliğini dile getirmekten, yeri geldiğinde okul liderleriyle tartışmaktan çekinmeyen, adeta okuldaki Uygur ve Kazak öğretmenlerin resmi olmayan bir temsilcisi haline gelmişti.

O dönem okulun Çinli liderleri tarafından basitçe "kavgacı" olarak anıllan Profesör Abdureşid Hamit, 2017'de başlayan büyük ölçekli keyfi tutuklama sırasında "etnik ayrılıkçılık" ve "ikiyüzlülük" ile suçlanarak içeri alındı. Tıpkı sayısız Uygur akademisyen, Yazar, Şair ve sanatçı, aydın ainsanlar gibi. En son, aynı okuldan Ili Pedagoji Üniversitesi'ne bağlı Marksizm Enstitüsü'nün Çin Komünist Partisi sekreter yardımcısı olan 65 yaşındaki Dilmurat Avut'un, Öğrencilerine Mandarin Çincesi yerine kendi ana dilinde eğitim vermesi nedeniyle tutuklanıp hapse atılmıştı.

ÇİN’İN DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ UYGULAMALARI

Çin Rejim hükumetinin sistematik baskıları ve asimilasyon politikaları ile Doğu Türkistan’da topyekûn bir halk, asimilasyon ve soykırıma uğradı, uğruyor ve uğramaktadır. Milli, dini, siyasi ve kültürel olarak Doğu Türkistan’da Çinli olmayan tüm Türk kökenli milletler bu baskının kurbanı olmaktadır. Doğu Türkistan’daki sistematik soykırım Uygulamaları her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor. Etnik ve kültürel ayrımcılığa ve ciddi insan hakları ihlallerine maruz kalan Doğu Türkistanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Öte yandan, Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre ise, Çin Komünist Partisi idaresinin kültürel soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında en az 2 milyon insan (5 yıldır revize edilmedi) yasa dışı bir şekilde alıkonuluyor.

Çin hükumeti, toplama kamplarında ve ceza kamplarında insanlık dışı şartlarda tutulan Uygur Türklerinin durumuna dair tüm verileri dünya kamuoyundan gizliyor. Ancak Çin’den sızan “çok gizli” belgeler ve kamp tanıklarının ifadeleri, Doğu Türkistan diasporası, 2016’dan itibaren Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında dönüşümlü olarak 8 milyon insanın rızası dışında zorla tutulduğunu iddia ediyor.

 

Muhammed Ali Atayurt-Türkistan Press

Bu Haberi 675 kişi okudu!
23/05/2022
YORUMLAR
YORUM YAP
0 Yorum bulunmaktadır.