İngiliz Milletvekilleri Çinli Gözetim Kameralarının Yasaklanmasını İstedi

67 milletvekili ve Lordlar grubu, hükümeti İngiltere'de Haikang (Hikvision) ve Dahua gözetim ekipmanlarının satışını ve kullanımını yasaklamaya çağırdı.

Bu yöndeki Raporlar, iki şirketi Doğu Türkistan’daki  insan hakları ihlalleriyle ilişkilendiriyor. BBC, her iki firmadan da yorum talebinde bulunmuş, Fakat Çinli Hikvision, BBC'yi , ticari faaliyetleri boyunca insan haklarına saygı gösterdiğini ileri sürdüğü yönetim raporlarına yönlendirdi.

Big Brother Watch kampanya grubu tarafından yapılan son araştırmalar, Birleşik Krallık'taki birçok kamu kuruluşunun firmalar tarafından yapılan CCTV kameralarını kullandığını gösteriyor.

BİRLEŞİK KIRALLIKTA ÇİN TEKNOLOJİSİ AKTİF KULLANIMDA
Sivil özgürlükler kampanya grubuna göre, İçişleri Bakanlığı ve İş, Enerji ve Endüstriyel Strateji Departmanı da dahil olmak üzere bir dizi devlet dairesinde, binalarının önünde görünür şekilde Hikvision kameraları kullanılıyor.

Buna Birleşik Krallık konseylerinin %73'ü, İngiltere'deki ortaokulların %57'si ve 10 NHS tröstünden altısının yanı sıra Birleşik Krallık üniversiteleri ve polis güçleri dahildir.

Bu rakamlar, grup tarafından gönderilen Bilgi Edinme Özgürlüğü taleplerinden alınan yanıtlara dayanmaktadır. Gurup konuya ilişkin 4.500'den fazla başvuruda bulunduğu, ancak 10 kamu kuruluşundan üçünden azı yanıt verdiği aktarıldı.

DİSTOPİK GÖZETİM DURUMU
2019 yılına ait BM verilerine göre 1 milyondan fazla Uygur ve diğer etnik guruplardan Müslümanlar, işkence, zorla çalıştırma ve cinsel istismar suçlamalarının odağı olam Doğu Türkistan’daki Toplama kamplarında tutulduğu tahmin ediliyor. Çin rejimi ise suçlamaları yalanlayarak, kampların “terörle mücadele” için kullanılan "yeniden eğitim" tesisleri olduğunu iddia ediyor.

Big Brother Watch tarafından koordine edilen yasaklama çağrıları, Dış İlişkiler Seçim Komitesi'nin Temmuz 2021 raporunu yansıtıyor ve şöyle diyor: "Hikvision ve Dahua gibi şirketler tarafından üretilen ekipmanların Birleşik Krallık'ta çalışmasına izin verilmemelidir."

Komite, "Çinli Hikvision firması tarafından yapılan kameraların Doğu Türkistan genelinde konuşlandırıldığını ve toplama kamplarında kullanılan birincil kamera teknolojisini sağladığını" tespit ettiğini açıkladı.

Hükümet yanıtında, "Hikvision ve Dahua dahil olmak üzere bir dizi Çinli teknoloji şirketi ile Doğu Türkistan'daki sistematik soykırım arasında bağlantı olduğunu öne süren raporlardan haberdar olduğunu" söyledi.

Ancak şu ana kadar komitenin İngiltere'deki şirketlere yasak getirme tavsiyelerine uymadı. Yetkililer yanıt olarak BBC'ye "Vatandaşlarımızın, sistemlerimizin ve kuruluşlarımızın güvenliğini çok ciddiye alıyoruz ve düzenlemelerimizin bütünlüğünü incelemek için bir dizi önlem alıyoruz." Parlamenterler "Birleşik Krallık'ta Hikvision ve Dahua gözetim ekipmanlarının satışı ve işletilmesinin yasaklanması" çağrısında bulunuyorlar ve ayrıca Çin'deki teknoloji destekli insan hakları ihlallerine karışmalarını kınıyorlar.

Ayrıca hükümetin, Birleşik Krallık'ta CCTV kullanımına ilişkin bağımsız bir ulusal inceleme başlatmasını da istiyorlar.” Dedi.

Yasağı destekleyenler arasında eski Muhafazakar bakanlar David Davis Milletvekili Lord Bethell, Steve Baker Milletvekili ve Damien Green Milletvekili; İşçi meslektaşları Barones Chakrabarti ve Shaws Baronesi Kennedy; SNP Dışişleri Sözcüsü Alyn Smith; Yeşil Milletvekili Caroline Lucas yer alıyor.

PATRNTİNİ DAHİ ALDI
Dünyaca ünlü Amerikan merkezli video gözetim ve analiz kuruluşu IPVM, ocak 2021’de yayımladığı raporunda, Çin'in en büyük gözetim kamerası üreten Haikang(Hikvision), Dahua, Huawei ve Yushi gibi teknoloji şirketlerinin geliştirdiği gözetim kameralarında bulunan “Uygur alarmı” yazılımının, Uygur Türklerini nasıl tanımladığını ve sistemin Uygurları fişlemek için polise nasıl sinyal göndereceğini detaylandırırken, Çinli firmaların Uygurları tespit etme, izleme özelliği için patentler aldığına dair tüyler ürpertici belgeler sunuyor.

Dahua geçmişte "geçerli tüm yerel, ulusal ve uluslararası yasalara, düzenlemelere ve sözleşmelere" uyduğunu söylemiş ve "belirli bir etnik grubu hedefleyen çözümler geliştirmediğini ve asla geliştirmeyeceği” yalanıyla sistematik soykırım suçunu örtmeye çalışmıştı.

Muhammed Ali Atayurt-Türkistan Press