İmam Çinli, 4 cemaatle Namaz kılıyor

Dindar Uygurları tutuklayan Çin, Doğu Türkistan’da bazı camileri açtı. Cemaat camilere Çin propaganda aracılığıyla çağrılırken, fişlenme korkusuyla camiye ancak birkaç kişi gelebildi.

Çin komünist yönetimi camileri kapattığı gibi tüm mimari yapısını da “Dini Çince sosyalizme uyarlama” politikası sonucu tahrip ediyor. Özelliklede meşhur camilerin çoğu göstermelikte olsa açık tutulmaya ve fiziki yapısı korunmaya çalışılıyor. Örneğin Eylül 2021’de Meşhur Heytgah Camii'nin kapısındaki ayet ve dini yazılarla süslenmiş levha kaldırılmıştı. Benzeri şekilde çoğu Caminin kapı ve mihrapları üzerindeki “La ilahe illallah” ayetleri yazılan alanın üzeri kapatılarak Uygurca ve Çince "Komünist Partiyi sev, Ana Vatanını (Çin’i) sev" yazısı yer aldığı fotoğraflar medyaya yansımıştı.

Özgür Asya Radyosunun aktardığına göre Doğu Türkistan’da, camiler başta olmak üzere İslam kültür varlıklarını tahrip eden Komünist Çin yönetimi, uluslararası eleştirilere karşı Doğu Türkistan’da bazı camileri yeniden açmaya başladı.

Ancak, Uygur Müslümanlar propaganda amaçlı açılan camilere itibar etmedi. Sadece birkaç caminin açılmasını propaganda olarak değerlendiren Müslümanlar, durduk yere açılan Caminin tuzak olabileceğinden, fişlenerek daha sonra tutuklanma endişesinden dolayı camiye gitmedi.

HOTEN VE KORLA’DA KAPATILAN BAZI CAMİLER AÇILDI

Komünist yöneticilerin uluslararası baskılar sonrasında ilk önce Korla kentinde bir camiyi açtıkları, camiye daha önce gelenlere giderek, Müslüman olduklarını kabule eden bir belgeye imza atmalarını istedikleri ifade ediliyor. Halkın bir kısmı Müslüman olduğuna dair imza atarken, Yeni açılan ve imamı Çinli Müslüman (Huy) olan camiye namaz kılmaya ancak 4-5 kişinin gittiği belirtiliyor.

Bilgilere göre Hoten’in Karakaş ilçesine bağlı Yava köyünd, 2018 yılında kapatılan “Aznı Mescit” Cuma Camiinin de yeniden açıldığı, cemaatin camiye gelmesi için yerel propaganda araçlarıyla özel programlar yapıldığı bildirilirken, cemaatin fişlenme ve daha sonra toplama kamplarına götürülme korkusuyla camiye gitmediği öğrenildi. Nitekim Halk, daha önce dindarlıkları sebebiyle tutuklanan diğer Müslümanların serbest bırakılmasını bekliyor.

DURUM GULCADA DAHA AĞIR
4 Ağustostan beri kapatılan Gulca’da bu durumun dahada ağır olduğu anlaşılıyor. Açlık soykırımı sırasında bir çok insan açlıktan ölürken, insanların cesetleri toplanmadan önce bazı ailelere cenaze işlemlerinin yapılmasına izin verildiği, ancak din adamlarının tamamı toplama kampları veya hapishanede olmasından dolayı kimsenin kayıplarını son yolculuğuna dini usullere göre uğurlama imkanı bulamadığı ifade ediliyor.

Muhammed Ali ATAYURT-Istiqlal Haber