HEYTGAH’NIN BU TABLOSU ŞUAN NEREDE?

Geçtiğimiz haftalarda, dünyanın önde gelen medya kuruluşları Çin'in bazı suçlarıyla ilgili gerçekleri haber yapmıştı. Bu durumdan rahatsız olan Çinli yetkililer onlara karşı basın açıklama toplantısı düzenleyerek hakkındaki iddiaları yalanladı.

Çin’in yayın organı Tanrıdağ sitesinin haberine göre, Doğu Türkistan ile ilgili 57. basın toplantısı, Doğu Türkistan’daki sözde Xinjiang Hükümeti sözcüsü Xu Guixiang ile Elican İnayet başkanlığında 11 Ekim'de Pekin'de düzenlendi.

Çinli yetkililer her zaman yaptığı gibi basın toplantısında, Kaşgar Heytgah Camii İmamı Mehmet Juma da dahil olmak üzere Çin'e sadık kişilerin yanı sıra Doğu Türkistan'ın dört bir yanından etkisi ve baskısı altındaki sivilleri getirip Çin'in Doğu Türkistan'daki suçlarına karşı zoraki ifade vermeye zorladı.

Çinli yetkililer Basın toplantısında, standart kelimeleri tekrarlayarak, Çin'in Doğu Türkistan'daki zorunlu çalıştırma, ceza kampları, Uygur çocukların ailelerinden zorla alınıp birer Çinli olarak yetiştirilmesi, tüm eğitimlerin Çinlileştirilmesi, kadınlara tecavüz edilmesi, nüfus kısıtlama ve İslam'ın Çinlileştirilmesi gibi suçlarını inkar ettiler.

Basın toplantısında konuşan Kaşgar Heytgah Camii imamı Mehmet Juma, Çin'in dini baskılarını inkar etmenin yanı sıra, Heytgah Camii'nin kapısındaki ayet ve dini yazılarla süslnemiş levhanın kaldırıldığı konusundaki iddiaları da inkar ederek “ levhanin uzun yıllardır camiinin başında takılı durarak, yazılarının silindiğini bu nedenle levhanın oradan kaldırılıp yenilendikten sonra caminin avlusuna asıldığını” bildirerek önceden hazırlamış olan yalan sahneyi basın mensuplarına gösterdi.

Geçen ayın sonunda Wall Street Journal, Çinli yetkililerin Doğu Türkistan'daki 21 zengin Uygur’un yaklaşık 85 milyon dolarlık mülkünü açık artırmayla sattığını ayrıntılı olarak haberde bildirmişti. Toplantıda Çin bu iddiaları da yalanlayarak hepsinin "terörizm, milli bölücülük, etnik ayrılıkçılık ve etnik nefreti kışkırtma" gibi suçlardan tutuklanıp mahkum edildiğini ve Çin yasalarına göre mallarına el konulduğunu açıkladı.

Çinli yetkililer , bu konuda özellikle Tanınmış bir iş adamı olan Abdujalil helil hakkında konuşarak onun şu anda sözde "terörizm" suçuyla soruşturulduğunu ve bankanın borcunu geri ödemediği için de tüm mülküne el koyarak açık artırmayla satıldığını belirtti.

Çinli sözcüler, geçen hafta Doğu Türkistan'da Çin'in işlediği suçları ifşa eden eski bir Çinli polis memurunun ifadesini de şiddetle reddederek, anlattığı vakaların hiçbirinin gerçek olmadığını belirtip "İsterseniz lütfen o polisin bilgilerini verin, biz de bir kimlik kontrolü yapalım diyerek. Bundan önce de buna benzer kişiler polis kılığına girmiş ve yalan ifade vermişti." İfadelerini kullanarak Soykırımın tanıklarını itibarsızlaştırmaya çalıştı.

Çin bu seferki basın toplantısı için özel hazırlıklar yapmış. hatta yalan tanıklık verenlerin sayısı da her zamankinden daha fazla oldu.

Gözlemciler, Çin'in yalancı tanıklarla sahte deliller uydurarak uluslararası toplumun gözünü boyamaya çalıştığını, Doğu Türkistan davası için çalışan çeşitli örgütlerin ve yurt dışındaki Doğu Türkistan halkının tanıklık vererek Çin'in suçlarını ifşa edip, Uluslararası alanda Çin'in gerçek yüzünü ortaya çıkarması gerektiğini aksi takdirde Dünya kamuoyunun Çin tarafından kolayca kandırılabileceğini ileri sürdü.

Zehra ÖZUYGUR-Türkistan Press
Kaynak:istiqlalhaber