Doğu Türkistan’da Korku ve Çaresizlik hakim

Geçtiğimiz haftalarda Çin zulmünden kaçarak yurt dışına çıkmayı başaran Doğu Türkistanlı bir Uygur, Amerika’nın sezi (VOA) muhabiriyle isminin açıklanmaması koşuluyla bir röportaj gerçekleştirdi ve Doğu Türkistan'daki vahim durumu anlattı.

Muhabirin sorularını cevaplayan tanık, Doğu Türkistan'daki Uygurların son durumu nedir?  sorusuna, 2022 yılında kamplardan salıverilen Uygurların bir kısmı Doğu Türkistan'daki veya Çin'deki fabrikalara köle işçi olarak sürgüne gönderildiğini, Uygurlara yapılan ayrımcılık nedeniyle daha önce kamplara alınan insanların  eski işlerine dönmelerine izin verilmediği, bazı kişilerin kamptan çıkar çıkmaz hapse atıldığını anlatırken 2022 yılı Doğu Türkistan'daki durumun eskisinden farklı olmadığını ve hala Uygurların keyfi olarak tutuklanmakta olduğunu, hatta daha önce serbest bırakılan Uygurların yeniden tutuklamaya başladığını ifşa etti.

KEYFİ TUTUKLAMALAR DEVAM EDİYOR
Üniversitede hoca olan bir arkadaşının 2022'den önce iki kez tutuklandığını anlatan tanık, 2022’nin başlarında üçüncü kez içeri alındığını, diğer bir Okul müdürü olan yakınının kamptan çıktıktan sonra eski işine değil, okulun güvenlik görevlisi olarak işe başladığını aktarırken, Doğu Türkistanlılar için 2022’yi özetlemek gerekirse, tam bir korku ve çaresizlik durumu söz konusu olduğunu söyledi.

“ÇİN’DEN KAÇMAYI NASIL BAŞARDINIZ?”
“Çin’in Uygurların pasaport çıkarmasını yasakladığı bir vaziyette, yurt dışına nasıl çıkabildiniz?” Sorusunu yanıtlayan tanık, Doğu Türkistanlılar için Pasaport başvurularında, polislerin ilk önce şahs ve aile üyelerinin sicilini kontrol edeceğini, daha sonra Aile üyeleri içerisinde geçmişe dönük herhangi bir sözde suç dosyası veya hapsedilme yada gözaltı kampına gönderilme durumu söz konusu değilse, güvenlik birimince verelicek kararı beklemek zorunda olduğunu, ikamet ettiği bölge yerel yetkilileri tarafından verilecek izin belgesi çıkartıldıktan sonra gümrük müdürlüğünce teyit edilmesi zorunlu olduğu, aksi taktirde şansı olmadığı, ne bir ülke vizesi olması, nede vatandaşlara verilen geçerli Çin pasaportu olmasının durumu değiştirmeyeceği, Uygurlar için prosedürlerin yıpratıcı ve zorlaştırıcı olduğunu ortaya çıkardı.

Ayrıca her şeyin tamamen taleplere uygun olması halinde bile gümrük memurlarının Uygurlar için özel belirlenmiş birime götürecekleri ve izin belgelerinin yerel yetkililerden tekrar doğrulamak suratıyla ancak gümrükten geçiş izni verileceğini dile getirdi.

“BM HEYETİ GELDİĞİNDE ORADAYDIM“
Tanığa, “Uluslararası toplumun Uygurlar hakkında bilmesi gereken başka durumlar var mı?” Diye soruldu. “Dünya toplumunun bilmesi gereken önemli bir husus var.” diyen tanık, Mayıs 2022'de Urumçi'de olduğunu, Bu sırada BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet’in bölgeyi ziyaret ettiğini, Çinli yetkililerin ise salgını bahane ederek Uygurların yoğun olarak yaşadığı Tanrıdağ, Saybağ bölgelerini sıkı bir şekilde kapattığını kendi gözleriyle gördüğünü, Eski yüksek komiser Bachelet’in Urumçi’den ayrılmasının ardından yetkililerin bölgeyi tekrar açtığını, hükümette görevli bir yakınının tecrit önlemlerinin özenle bu tarihe getirildiğini, nedeninin ise Bachelet'in Urumçi ziyareti sırasında Uygurlarla karşılaşmaması ve halıkla temasa geçmemesi için olduğunu söylediğini aktardı.

Muhammed Ali ATAYURT-Istiqlal Haber

Bu Haberi 941 kişi okudu!
06/01/2023
YORUMLAR
YORUM YAP
0 Yorum bulunmaktadır.