Cenevre'deki BM İnsan Hakları Konseyi'nin 51. oturumunda Çin rejiminin Doğu Türkistan’dan getirdiği, baskısı ve etkisi altındaki Uygurlar, bölgedeki insan hakları konuları hakkında Çin propagandası yapmaya zorlandı.
Pekin hükümeti tarafından Cenevre'deki BM İnsan Hakları Konseyi'nin 51. oturumunda, Doğu Türkistan temsilcisi olarak tanıştırılan sözde “Xinjiang Hükümeti” Halk Kongresi Daimi Komitesi üyesi Şevket Emin başta olmak üzere bazı sözde Uygur tanıklar rejimin bölgede yaşayan Uygur Türkleri üzerindeki sistematik soykırımı örtbas etmek için yalan ifade vermeye mecbur edilerek, Çin komünist Partisine övgüde bulunmaya, BM insan hakları komitesine iltifatlar ederek, Doğu Türkistan’la ilgili yeni Raporun “yanlış bulgular” içerdiğini ve aksine Bölge’de insan haklarının Çin yasalarıyla korunduğunu iddia ederek savunmaya geçti.
DİNİ FİGÜRANLAR YİNE SEHNEDE
BM İnsan Hakları Konseyi toplantısına katılmak için Cenevre'ye gelen Çinli temsilciler arasında Doğu Türkistan’daki sözde “Xinjiang Üniversitesi” Rektör Yardımcısı Zulhayat İsmail yaptığı konuşmasında, adeta rejimin savunuculuğunu yaptı ve köle işçiliğin hiç var olmadığını, işçi hizmetçilerin tüm haklarının korunduğunu iddia etti.
Her zamanki gibi dini figüranları öne süren Çinli yetkililer, Urumçi'deki Nogai Camii İmam hatibi, komünist imam Muhterem Şerif’i konuşturarak, Çin hükümetinin bölgedeki Müslümanlara din özgürlüğü garantisi verdiğinden bahsetti.
ULUSLARARASI TOPLUMU KANDIRMAYA ÇALIŞIYOR
Ayrıca Kaşgar'a bağlı Yarbaşı köy muhtarı Aygül Mamat olarak tanıtan bir Uygur kadın, kendisinin Çinliler tarafından sözde “mesleki eğitim merkezi” diye adlandırılan Toplama kamplarından mezun olduğu yalanını ortaya atarak güya bu tesislerde mesleki beceri öğrendiğini ve mutlu bir yaşamın temellerini oluşturduğunu söyledi.
Gözlemciler, Çin hükümetinin amacının çok açık olduğunu, Çin Komünist hükümetinin söylemek istediklerini sözde Uygur tanıklar üzerinden ifade etmek olduğunu. Rejime göre, bunu yapmak uluslararası toplumda Çin’i daha güvenilir kılacağını, Çünkü Çin, “Orada baskı yok, Uygurların hakları garanti altında, Uygurlar mutlu” dediğinde uluslararası toplumun bu sözlere kanacağına inandığını, Bu, Çin hükümetinin devam ettirdiği eski bir gelenek haline geldiğini, geçmişte de Uygurları meydanlarda dans ettirip, şarkı söylettiğini, bunu yaparak batının Uygurlarla ilgili suçlamalarını yalanlamaya çalıştığını söyledi.
Muhammed Ali ATAYURT-Türkistan Press