ÇİN, MÜSLÜMANLARIN KİTLESEL OLARAK GÖZALTINA ALINMASINI NASIL ORGANİZE ETTİ

 

 

Yüzlerce sayfalık dahili belge, programın nasıl başladığına, ne kadar doğru olduğuna, hatta yol açtığı zararların açıklığına ve bazı yetkililerin buna karşı direnişlerine dair yeni bilgiler sunuyor. ---Austin Ramzy  16.11.2019 – Hong Kong

 

The New York Times’ın elde ettiği Çin hükümetinin dahili belgeleri, Çin’in Xinjiang (Doğu Türkistan) bölgesindeki bir milyondan fazla Uygur, Kazak ve diğer azınlıkların kitlesel tutuklanmasının müsebbibi ile yeni uygulamalara ilişkin  detayları ortaya çıkardı.

 

403 sayfalık belge, uzun zamandan beri sır gibi saklanan eğitim kamplarının devlet başkanı Xi de dahil olmak üzere en üst düzey yetkililerin talepleri üzerine kurulduğunu ifşa ediyor.

 

Belgeler ayrıca, hükümetin mütevazi bir iş eğitim çabası olarak gösterip aileleri paramparça ettiğini ve programın aksi tepki ile ekonomik zararından endişe eden yetkililerden beklenmedik bir direnmeyle karşı karşıya olduğunu kabul ettiğini gösteriyor.

 

Bu belge, iktidardaki komünist partisinin içinden on yıllardan beri çıkan en önemli  sızıntılardan biri olup, Xi de dahil olmak üzere Çin Komünist parti liderlerinin bahsi geçen programın sorumluluğundan kaçmamasını uman uman ve isminin açıklanmasını istemeyen Çin siyasi kurumunun bir üyesinden temin edilmiştir.

 

Özel Olarak Yetkililer Sonuçlar Hakkında Duygusuz Davrandılar

 

Ç in hükümeti Xinjiang (Doğu Türkistan)’daki çabalarını, insanlara daha iyi iş bulmalarına yardımcı olacak eğitim ile ayırımcılığı önleyecek iyi niyetli bir kampanya olarak nitelendirdi. Ancak belgeler, partinin sonuçlarını serin bir dekolmanla tartıştıkları bir program olan terörizmi engelleme adına acımasız bir toplu gözaltı kampanyası düzenleme çabalarını ortaya koyuyor.

 

Belgeler, ebeveynlerin çocuklarından nasıl ayırdığını, öğrencilerin ders ücretlerini kimin ödeyeceğini, tohumların iş gücü olmadan nasıl ekileceğini ve hasat edileceğini merak ettiğini tarif ediyor.  Ancak yetkililer, insanların komünist partisinin yardımı için minnettar olması gerektiğini ve şikayet ettikleri takdirde aileleri için işleri daha da kötüye götüreceklerini söylemeye emredilmiş.

 

Xi, Aşırıcılığa Karşı Mücadele Çağırısı Yaparak Rotayı Belirledi.

 

 

Parti lideri Xi, Nisan 2014’te Uygur militanlarının bir tren istasyonunda 150 kişiyi bıçaklaması ve 31 kişiyi öldürmesinden birkaç hafta sonraki Xinjiang (Doğu Türkistan) ziyareti sırasında ve sonrasında görevlilere özel olarak söylediği bir dizi konuşmada tedbirlerin esasını oluşturmuştu. Xi, “diktatörlük organlarını” kullanarak ve “kesinlikle merhamet göstermeyerek” “terörizm, sızma ve ayrılıkçılığa” karşı mücadele için bir elden geleni yapma çağırısında bulunmuştu.

 

Belgeler Xi’nin doğrudan gözaltı tesislerinin kurulmasını emrettiğini kaydetmiyorsa da,  Xinjiang (Doğu Türkistan)’ın  istikrarsızlığını toksik  inançların yaygın etkisine bağladığı ve tamamen ortadan kaldırılmasını istediği açık.

 

Yurtdışındaki Saldırılardan Kaynaklanan Endişeler

 

Yurtdışındaki terör saldırıları ve Afganistan’daki Amerika Birliklerinin çekilmesi, liderlerin korkusunu arttırdı ve tedbir şeklinin oluşmasına yardımcı oldu. Yetkililer, İngiltere’deki saldırıların “insan haklarını güvenlikten üstün” tutan politikalardan kaynaklandığını savundu ve Bay Xi partiyi, 11 Eylül saldırısından sonra ABD’nin “terörle savaş” yönlerini taklit etmeye zorladı.

 

Bay Xi, 2009 yılında Xinjiang (Doğu Türkistan)’ın başkent Urumçi’de çıkan ölümcül ayaklanmalara bir kıskaçla karşılık veren selefi Hu Jintao’un politikalarında bir kopukluk olduğunu işaret etti. Ancak, bitmez-tükenmez etnik hoşnutsuzluğa dayanan parti politikasına çare olarak ekonomik kalkınma üzerinde durmuştu.

 

Xi, parti yetkililerine yaptığı bir konuşmasında “Son zamanlarda Xinjiang’ın hızlı gelişmesi ve yaşam standardının artması, etnik ayırmcılık ve  terör şiddetinin artmasını durduramadı. Bu, ekonomik kalkınmanın otomatik olarak kalıcı düzen ve güvenlik getirmediğini göstermektedir” demişti.

 

Yeni Bir Patron Bölgede Kitlesel Toparlamalar Emretti

 

Xinjiang (Doğu Türkistan)’daki toplama kampları, Ağustos 2014’te partinin yeni hararetli patronu Chen Quanguo’nun atanmasıyla hızla genişledi.  seferberliği haklı çıkarmak için Chen, Bay Xi’nin demeçlerini dağıtıp yetkilileri “toplanması gereken herkesi toplamayı” teşvik etti.

 

Chen, Mao’un şiddetli ve acımasız siyasi hareketlerinden birine benzer bir seferberlik başlattı ve bunun için de yerel yetkililer üzerindeki yukardan aşağıya baskı yöntemini icraata koydu ve herhangi bir şüphe ifadesi suç olarak kabul edildi.

 

Bazı Yetkililer  Seferberliğe Direndikleri İçin Temizlendi

 

Sıkı tedbir,  etnik gerilimleri daha da arttıracağından ve ekonomik büyümeyi boğacağından korkan yetkililerin  şüphe ve endişesiyle karşılaştı. Chen, kamptaki binlerce kişiyi sessizce salıverdiği için hapsedilen bir ilçe lideri dahil, yolunu takip etmeyenleri yok ederek karşılık verdi.

 

Lider Wang Zhongzhi, idare ettiği ilçede hızla yayılan gözaltı tesisleri kurmuş ve  güvenlik fonunu arttırmıştı. Ancak büyük bir ihtimalle baskı altında imzaladığı 15 sayfalık itirafında,  alınan sıkı tedbirin etnik ilişkilere zarar vereceğinden ve kitlesel  gözaltların terfi etmesi için ihtiyaç duyduğu ekonomik gelişmeyi elde etmesini imkansız kılacağından endişelendiğini yazıyordu.

 

O, tutuklanacağına, yetkisi alınacağına ve yargılanacağına yol açan bir karşı çıkma eylemi olarak 7,000 kamp mahkumunu sessizce serbest bıraktırmıştı.

Sızan belgeler, Çin'in Müslümanların kitlesel olarak gözaltına alınmasını nasıl organize ettiğini ortaya koyuyor.

Çeviren: Kamer Artış

 

Bu Haberi 1314 kişi okudu!
18/11/2019
YORUMLAR
YORUM YAP
0 Yorum bulunmaktadır.