Çin rejimi son 7 yıldır milyonlarca Doğu Türkistanlıyı esir kamplarına ve hapishanelere hapsetti. Gençleri Çin vilayetlerine ve diğer bölgelerdeki Çinli fabrikalarda zoraki çalıştırmak üzere sürgüne göndererek, boşalan yerlere ise Çinli yerleşimcileri getirmek suratıyla, Uygur nüfusunu ciddi ölçüde azalttı. Gelinen nokta da ise başta İslam Dünyası olmak üzere yabancı ülkelerden diplomat ve devşirdiği basın mensuplarını seferber ederek, bölgede her şey “Güllük gülistanlık” olduğu imajı yaratmaya çalışıyor.
“NE KADAR ANLARSANIZ O KADAR SEVERSİNİZ”
Doğu Türkistan’daki Çin propaganda kanallarından Sözde "Xinjiang Televizyon” ağının 22 Temmuz bildirdiğine göre, Çin rejimi, 15 - 19 Temmuz arası Kuveytli gazetecilerden oluşan 10 kişilik bir heyeti, Urumçi Şehrindeki sözde “Terörle mücadele” müzesini, Kaşgar Şehri antik kentin eski sokakları ve Pizivat İlçesinde önceden hazırlanmış, kurmaca turistik mekanları, Çinli tekstil işletmeleri, Sözde “Okul” olarak lanse edilen, Eğitim komplekslerini tek tek gezdirerek algı yanıltıcı içerikleriyle müslüman halka yapılan sistematik soykırımı meşru göstermeye çalışırken, zulmü örtbas etmeye kalktı.
Bilgilere göre 4 günlük gezi sırasında Kuveytli Gazetecilerin yoğun “Bizim Xinjiang Yahşi Yer” propagandasıyla karşı karşıya kaldığı, Çinli yetkililer gurup üyelerine sürekli olarak “Xinjiang’ı ne kadar çok anlarsınız, o kadar çok seversiniz ve amacımız Gerçek Xinjiang’ı dünyaya tanıtmak ve geniş çapta yaymak” ifadeleriyle asıl amacını belli etti.
ADETA TURİZM CENNETİNE CEVİRDİ
Gözlemciler, Çin, son zamanlarda Doğu Türkistan meselesinde çifte standardı uygulayarak bir yandan uluslararası toplumu sahte propaganda yoluyla Doğu Türkistan'ı ziyaret etmeye davet ederken, diğer yandan da insan hakları kurumlarına ve gözlem talebinde bulunan ülkelere bölgeyi ziyaret etmek için çeşitli şartlar koyduğu ve nihayetinde izin vermediğini, bunun aslında uluslararası toplumu kaydırmaktan başka bir şey olmadığını, dünya toplumunun 35 Milyon nüfuslu Müslüman Halkın zulüm ve Sistematik Soykırım altında yaşadığı Doğu Türkistan’la ilgili endişeleri artarken, Çin işgal hükümetinin bölgeyi turistlerin gezeceği bir özel turistlik alana çevirmesinin kabul edilemez olduğunu, üstelik Toplama kamplarında Müslüman kadınlar çeşitli kimyasallarla kısırlaştırılırken, deneylerde fare olarak kullanılırken, Dışarıdaki halkı “Yoksullukla mücadele” bahanesiyle Köle yerinde Çinli fabrikalarda zorla çalıştırılırken Uygur Türklerinin yurtlarından ev barklarından sürgün edilerek daha kapsamlı kontrol amaçlı toplu konutlara, yapay sanayi şehircik komplekslerine kapatılırken , Çin'in sahte propaganda eylemlerinin bununla sınırlı kalmayacağını, Pakistan, Türkiye, Japonya, Mısır, İran vb. önemli gördüğü tüm ülkelerdeki büyükelçilikleri, devşirdiği basın mensuplarını seferber ederek, Bölgede zulüm yokmuş havası yaratmaya çalıştığını, hatta bu iş için yüklü yatırım yaptığı ve bütün bunlar, Çin'in sahte, göz boyama propaganda oyunlarının durmaksızın devam edeceği anlamına geldiğini kaydetti.
Muhammed Ali ATAYURT-Istqlal Haber