Çin, Dil ve yazı politikalarıyla soykırımı güçlendiriyor

Geçtiğimiz hafta Doğu Türkistan'da düzenlenen 2024 Okuma Yazma Çalışma Konferansı'nda Mandarin Çince öğreniminin güçlendirilmesine vurgu yapılmasının yanı sıra, "Çin ulusu ortak bilincinin pekiştirilmesi ve sözde Xinjiang'ı (Çin) kültür yoluyla besleme" politikalarıyla entegrasyon çalışmaları hakkındaki söylemler dikkat çekti. 

İstiqlal TV ekibinin mercek altına aldığı Çin Halk Ağına  göre, 14 Mayıs 2024 tarihinde sözde "Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi" Okuma ve yazma konferansı düzenlenmiş olup, 2023 yılının çalışmaları özetlenerek bu yıla ait temel görevlerin paylaşımıyla ilgili özel toplantı gerçekleştirildi. Toplantıda sözde "Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi" Parti Komitesi Daimi Komite üyesi, propaganda dairesi başkanı ve Eğitim Çalışma Komitesi sekreteri Wang Jianxin merkezi yönetimin düzenlemeleriyle ilgili konuşma yaptı.

Toplantıda Okuma ve Yazma çalışmalarının, "Çin ulusu ortak bilincinin pekiştirilmesi ve sözde Xinjiang'ı (Çin) kültür yoluyla besleme" politikalarıyla ülkenin ortak dili ve yazısının yaygınlaştırılması çabalarını artırmak" adına yapılması gereken çalışmalar ve tüm etnik kökenlerin ortak dille iletişimini teşvik etme gerekliliğine vurgu yapıldı.

ÇİN DİLİNİN YAYGINLAŞTIRILMASI HEDEFLENİYOR!
Merkezi hükümetin direktiflerini yerine getirmek ve her derece kurumlarda tabana dönük ortak dil kullanımının verimliliğini artırmak, Mandarin Çince eğitiminin gelişimini teşvik etmek ve Dil, Yazı Komitesinin çalışma mekanizmasını geliştirmenin önemi sıralandı. 

Toplantıya Urumçi Şehri, Kaşgar Vilayeti, sözde "Xinjiang" Üniversitesi ve Xinjiang Pedagoji Üniversitesi'nden yetkililer ve akademisyenler katıldı. Ancak toplantıda bölgenin ana unsuru olan Uygurların ana dili ve Uygur Türkçesiyle ilgili herhangi bir içeriğe değinilmedi.

İşgalci Çin rejimi son on yıldır Doğu Türkistan’ı ve Uygur varlığını Çinlileştirmek için Toplama Kamplarına paralel olarak şehir şehir anaokulu tarzı Çocuk kampları inşa etmeyi başlamıştı. Uygur Çocukları, gençleri, özellikle de kentsel alanlarda terk edilmiş hükümet binalarında, kapatılan camilerde alıkoyarak siyasi terbiye, ideolojik asimilasyona tabi tutuyor. Gelinen noktada ise Türk ve İslam alemi başta uluslararası toplumun soykırıma sessiz kalması sonucu cesaretlenen Çin, imha politikasını meşru zeminde sürdürmeyi devam ediyor. Uygur halkını mankurtlaştırmaya yönelik bütün bu emellerini “Melekler yuvası” gibi süslü isimlerle adlandırarak uluslararası toplumdan gizlemeye çalışıyor. Oysa Uygur Türklerinin ana dillerini konuşmalarını yasaklarken, masum çocukları zorla ailelerinden kopararak bahse konu merkezlerde ana dillerinden ve ulusal kimliklerinden aile terbiyesinden uzaklaştırarak tek tip Çinli birey yaratmaya çalışıyor.

UYGUR ÇOCUKLAR ÇİNLİLEŞTİRİLİYOR!
Pekin hükümeti, 2017 yılından itibaren Doğu Türkistan'daki Uygurlar başta Türk etnik gruplarını Çin kültürünü benimsemeye zorlayan sözde "Xinjiang’ı (Çin) Kültür yoluyla Besleme” planını yürürlüğe koymuştu. Bu bağlamda halkın milli ve kültürel değerlerini yok ederek “ Çin ulusal ortak bilinci” kisvesi altında Uygur kimliğini ve dil, yazısını, dini inancını bastırdı.

Diğer yandan 2023 yılında Doğu Türkistan'da sözde "Çin Ortak Dili Tanıtım Haftası" başlatarak, Doğu Türkistan'ın çeşitli yerlerinde propaganda ve danışma platformları kurdu. Bu merkezler vasıtasıyla halka Çin klasiklerini okuma faaliyetleri düzenledi. Bu sayede köylerdeki çiftçi, çobanlar dahil zorunlu kurslara alınarak Çince ortak dilini öğrenme ve sosyal yaşamda kullanma zorunluluğu getirildi.

Konuyla ilgili Raporlara göre, ebeveynleri esir kamplarında alıkonulan 800 binden fazla Uygur çocuğa ek olarak, milyonlarca Uygur genci Çin dili, Çin kültürü ve Çin klasikleriyle yetiştiriliyor. Üstelik hükümetin güzel isimlerle süslediği yatılı ana okullarında komünizm ideolojileri dayatılıyor.

 

Muhammed Ali ATAYURT-Istiqlal Haber 

Kaynak: Ts.cn

Bu Haberi 517 kişi okudu!
07/07/2024
YORUMLAR
YORUM YAP
0 Yorum bulunmaktadır.