Çin, BM Ziyaretini Propaganda Amaçlı Kullanmaya Başladı

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet'i, Çin ve Doğu Türkistan’da önceden hazırlanmış kurmaca gezintiyle kandıran ve ziyaret sonrası beklediği gibi açıklama elde eden Çin rejimi, uluslararası toplumun gözünü boyamak için Bachelet'in açıklamalarını kullanarak kendini savunmaya ve sistematik soykırımı meşru göstermeye yönelik yanıltıcı propagandalarına başladı.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian, 30 Mayıs'ta düzenlediği basın toplantısında uluslararası toplumu kandırmaya çalışırken, “Bachelet'in Çin ziyareti tamamıyla kendi istekleri doğrultusunda gerçekleşti. Çin tarafı ziyareti boyunca onu katiyen denetlememiştir.” Şeklinde yalan beyanda bulundu.

Zhao Lijian, Michelle Bachelet'in Doğu Türkistan ziyaretine ilişkin yaptığı açıklamasına övgü yağdırarak, kendisinin objektif ve adil bir sonuca vardığını iddia etti. Ayrıca basın toplantısında ABD'ye saldıran Lijian, kendini haklı çıkarmak adına, Çin'i ziyaret etmek için ilk talep Amerika Birleşik Devletlerinden gelmişti. Fakat geldiğimiz noktada ABD, Bachelet'in ziyaretini kontrol etmeye çalışıyor.” Dedi.

UZUNCA YIL PROPAGANDA AMAÇLI KULLANACAK

Doğu Türkistan'daki durumla yakından ilgilenen bazı ülke liderleri, insan hakları kuruluşları ve çok sayıda Uzman,  arka arkaya basın açıklaması yaparak, Çin'in BM Yüksek komiseri Michelle Bachelet'i tuzağa düşürüp, “soykırımı gizleme” kötü amacına ulaşmaya çalıştığını, Bachelet’in Doğu Türkistan ziyaretini tamamladıktan sonra basına verdiği demeçlerinin, tam anlamıyla Çin'in beklentilerine uygun olduğunu ve mezalimin bunu uzunca yıl propaganda amaçlı kullanacağını öne sürüyor.

Çin rejimi, Doğu Türkistan'ın işgalinden bu yana yerel halka yönelik “radikal devlet terörü” politikalarından hiçbir zaman vazgeçmedi. Zaman zaman bazı tavizler verse de 2014'ten bu yana Doğu Türkistan halkını keyfi suçlamalarla genel olarak hapishane ve toplama kamplarına hapsederken, çeşitli yollarla halkı dini, etnik ve kültürel değerlerinden vazgeçmeye zorluyor.

Buna ek olarak, Çin rejimi, “13. Beş yıllık plan” kapsamında 2018'den 2022'ye kadar sözde “İslam'ın Çinlileştirilmesi” adı altında dini yasaklamıştı. O günden itibaren Doğu Türkistan'da 16 bin Cami yıkıldı ya da tahrip edildi. Kültür katliamından sağ kalan camilerin bazıları amacı dışında Çinli turislerin hizmetine sunulmuş durumda. Ayrıca dine ait her şey yasaklanmışken, Müslüman Uygur Türkleri İslam'dan ve milli kimliklerinden vazgeçmeye zorlanıyor. 

Çin’in Doğu Türkistan'daki soykırım suçunun uluslararası toplum tarafından teşhir edildiği bir dönemde, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin Çin'in sözde “terörizm ve aşırıcılıkla mücadele” ettiğini teyit edercesine açıklama yapması, toplumda infial yarattı.

Muhammed Ali Atayurt-Türkistan Press