Çin, BM toplantısında sahtekarlık yaptı

Çin, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi toplantısına sözde “azınlık etnik grup temsilcileri” adı altında iki Uygur'u yalan ifade vermeye zorlayarak uluslararası toplumu kandırmaya çalıştı.

Son birkaç yıldır Çin'in Doğu Türkistan halkına karşı işlediği soykırım suçları, özellikle zorla çalıştırma sistemini güçlendirmekte. Buna karşın uluslararası toplum ve bazı hükümetler, sivil toplum kuruluşları Çin'i soykırım yapmakla suçluyor.

Çin rejiminin estirdiği devlet terörü sonucu yok edilen Doğu Türkistan halkının ciddi durumuna kayıtsız kalmayan bazı ülkeler, Çin'i farklı şekillerde cezalandırıyor.

SUÇLARINI ÖRTBAS ETMEYE ÇALIŞIYOR
Ayrıca ABD hükümeti, 21 Haziran'da “Uygur Zorunlu Çalıştırmayı Önleme Yasası”nı resmen uygulamaya başlamıştı. Bundan son derece rahatsız olan Çin rejimi, uluslararası toplumdan gelen tepkileri itibarsızlaştırmak için sözde “uzman” oldukları iddia edilen bazı Uygurları kullanarak, çeşitli sahte ve yalan-yanlış bilgilerle suçlarını örtbas etmeye çalışıyor.

Çin’in uluslararası propaganda ajansı olan Global Times’ta 15 Eylül yer alan habere göre Çin rejimi, uluslararası toplumu kandırmak için, Kaşgar’ın Konaşehir İlçesi Zemin Kasabasına bağlı Erikbeşi Köyü Kadınlar Birliği başkanı Zeynur Nametkari vede sözde “Mesleki Eğitim merkezi” mezunu olduğu iddia edilen iki Uygur’u 14 eylül’de açılan BM İnsan Hakları Konseyi 51. Toplantısında yalan ifade vermesini sağladı.

Çin'in etkisi ve baskısı altında zoraki ifade vermeye mecbur kalan Uygurlar, önceden hazırlanmış materyaller ışığında sözde "eğitim merkezi" dedikleri Toplama kamplarındaki koşullardan bahsederek, bunun Batı dünyasının anlattığı “ceza kampları” değil, bir okul olduğunu ve Çin’in burada eğitim faaliyetleri yürüttüğü, kendisinin de buradan mezun olduğunu söyledi.

MÜSLÜMAN KARŞITI RADİKAL POLİTİKALAR İZLİYOR
Gözlemciler, Çin rejiminin son zamanlarda Doğu Türkistan'daki soykırım suçlarını ve İslam karşıtı radikal baskıcı politikasını örtbas etmek için yalancı şahitler aracılığıyla toplumu kandırmaya çalıştığını, oysa Müslümanların en temel dini inancına yasaklamalar getirdiğini ve bundan dolayı Milyonlarca kişiyi “dini aşırıcı” yaftasıyla Toplama kamplarına veya hapse mahkum ettiklerini, Uygurları köle işçi olarak çalıştırdıklarını, Kamplarda kadınlara toplu tecavüz ve zorunlu kürtaj, zorla kısırlaştırma gibi ağır insanlık dışı işkenceler yapıldığı, gerçek kamp tanıklarının beyanlarıyla kanıtlanmışken sahtekar Çinli yetkililerin  sözde “Kadınlar Birliği” yalanını ortaya atmasını şiddetle kınadığını belirtti.

Muhammed Ali ATAYURT-Türkistan Prees