Çin, ABD'nin Uygur Raporunu Yalanladı

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin Pazartesi günü yaptığı açıklamayla Doğu Türkistan’la ilgili konuların insan hakları, etnik köken ya da dinle ilgili olmadığını, aksine terörle ve ayrılıkçılıkla mücadele hakkında olduğunu ve Çin hükümetinin terörle ve radikalleşmeyle mücadele önlemlerinin, bölgedeki güvenlik durumunu büyük ölçüde tersine çevirdiğini iddia ederek sistematik soykırım suçunu yalanlamaya çalıştı. 

Sözcü Wang söz konusu açıklamayı günlük basın toplantısında Doğu Türkistan’daki sistematik soykırım hakkında ABD'nin hazırladığı rapora yanıt olarak yaptı. Wang, ABD'nin raporunun Doğu Türkistan’daki insan hakları durumunu çarpıtıp karaladığını ve kötü niyetle Çin'in sözde “Xinjiang” politikasına saldırdığını, uluslararası hukuku ve uluslararası ilişkilerin temel normlarını çiğnediğini ve gerçeklere dayanmadığını vurguladı.

TOPLAMA KAMPINDAN SONRA HİÇ OLAY YAŞANMADI 
"Bu rapor, ABD'nin Xinjiang'la ilgili konulardaki yalanlarının bir tekrarından başka bir şey değildir" diyen Wang, bu önlemler sayesinde son beş yılda Doğu Türkistan’da hiç kanlı terör olayı meydana gelmediğini iddia ederek bölgede işlenen insanlık dışı soykırım uygulamalarını meşru göstermeye çalıştı.

Wang, uzun bir süredir ABD'nin Doğu Türkistan hakkında yalanlar yayıp oynadığını ve bu yalanları Çin'i karalamak, bastırmak ve Çin'e karşı yaptırım uygulamak üzere kitlesel bir kampanyanın zemini olarak kullandığını ifade etti. Sözcü, sadece birkaç hafta önce ABD'nin, Çin'in şiddetli şekilde karşı çıkmasına karşın, Doğu Türkistan’da zorunlu işsizliğe yol açmak ve Halkı yoksulluğa döndürmek gayretiyle “Uygur Zorunlu Çalışmayı Önleme Yasası” nı yürürlüğe koyduğunu söyledi. Wang, şimdiyse sözde rapor ile ve stratejiyi çıkarmak suretiyle Washington'ın ahlaksızca Çin'i gözden düşürmeye ve Çin'e saldırmaya devam ettiğini dile getirdi.

XİNJİANG MESELESİNİ ÇİN’İ KONTROL ETMEK İÇİN KULLANIYPR 
Wang, "Bu, ABD'nin insan haklarını, kuralları ve hukukun üstünlüğünü uygulama adı altında baltalamasının diğer bir örneğidir. Xinjiang’ı istikrarsızlaştırma ve Xinjiang meselesini Çin'i kontrol altına almak üzere kullanma niyeti taşıdığı aşikardır" diye konuştu. Sözcü, Çin'in egemenlik, güvenlik ve kalkınma çıkarlarını savunmak için gerekli her şeyi yapacağını ve Washington'ın, Doğu Türkistan hakkında yalanlar yayma ve Doğu Türkistan’la ilgili konuları Çin'in iç işlerine karışmakta kullanma çabalarının başarısız olacağını söyledi. Wang, "Kendi insan hakları karnesini görmeyen, ama başka ülkeler hakkında yalanlar söylemeyi ve onlara saldırmayı takıntı haline getiren ABD, mafya patronu gibi davranıyor ve tüm dünya bunu biliyor" ifadelerini sözlerine ekledi.

DOĞU TÜRKİSTAN’DA SOYKIRIM YAŞANIYOR
Çin, son yıllarda Doğu Türkistan'daki Uygurlar başta olmak üzere Kazak, Kırgız ve Özbek Türklerini hedef alan sistematik hak ihlallerine ilişkin iddialar nedeniyle uluslararası kamuoyunda sert eleştiriliyor.

Türkiye'nin de yer aldığı BM üyesi 47 ülke, geçtiğimiz ay düzenlenen BM İnsan Hakları Komitesi Toplantısı'nda yaptıkları ortak açıklamada, Doğu Türkistan'da 1 milyondan fazla kişinin "yeniden eğitim merkezi" adı verilen siyasi kamplarda alıkonulduğundan, işkence, kötü muamele, insanlık dışı ve aşağılayıcı cezalandırma, zorla kısırlaştırma, cinsel şiddet ve çocukları ailelerinden ayırma gibi yaygın ve sistematik insan hakları ihlallerine maruz kalmasından duydukları endişeyi dile getirmişti.

HER EVE BÜR ÇİNLİ MEMUR ATANDI 
Çin rejimi, “Kardeş aile” projesi adı altında her Türk aileyle ilgilenecek Çinli memur atandı. Sözde “kardeşler” aile mahremiyetini çiğneyerek Uygurların evlerinde 10 günlerce konaklıyor, aile üyelerinin rejime bağlığını denetliyor. 2017'den başlayıp hissedilen keyfi tutuklamalar kapsamında sayıları 3 milyondan aşan Uygur Müslümanlar, Nazi varı Toplama kamplarına hapsedildi. Dünya ne olduğunu anlamadan Kamplar genişletildi ve bu işin sonucunda Holokost ve Gulag’daki tutsaklar nasıl köle işçi olarak çalıştırılmışsa müslüman Uygurlarında akibetleri öyle oldu. Ancak bu sefer Çin rejim hükümeti Kamp dışındaki insanlardan çoğunluğu da köle işçi çalıştırma politikasına dahil etti.

BM ZİYARETİ DAHİ BAŞARISIZ OLDU
Şuana kadar komünist rejim, Doğu Türkistan'da kaç kamp bulunduğuna ilişkin bilgi vermezken, kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin vermiş gibi yapıyordu. En son BM Yüksek komiseri Michelle Bachelet'i tuzağa düşürüp, “soykırımı gizleme” kötü amacına ulaşmaya çalıştı. Nihayetinde, Bachelet’in Doğu Türkistan ziyaretini tamamladıktan sonra yaptığı açıklamaları, tam anlamıyla Çin'in beklentilerine uygun ve mezalim, bunu uzunca yıl propaganda amaçlı kullanacak.

 

Muhammed Ali Atayurt-Türkistan Press 

Bu Haberi 671 kişi okudu!
20/07/2022
YORUMLAR
YORUM YAP
0 Yorum bulunmaktadır.