Çin'in tutukladığı gazetecilerin yarısı Uygur

Gazetecileri Koruma Komitesinin yeni raporunda, 2023 yılında Çin'de hapsedilen 44 gazetecinin yarısının Uygur Türkü olduğunu ortaya çıkardı.

Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) 2023 raporunu 18 Ocak'ta yayınladı. Raporda, geçen yılın başından 1 Aralık'a kadar dünya genelinde hapsedilen gazeteci sayısının en yüksek olduğu Çin'de Komünist Parti (ÇKP) rejimi tarafından keyfi olarak tutuklanan medya mensuplarının neredeyse yarısının Uygur Türkü gazeteciler olduğu öne sürülüyor.

Amerika'nın Sesi VOA’da yer alan bilgiye göre, geçtiğimiz yıl Çin'de hapsedilen 19 Uygur gazetecinin dosyası aralandığında ÇKP ve diktatör Xi Jinping’i eleştirenlerin çoğu, "ayrılıkçılık" ve "terörizm" suçlamasıyla cezalandırıldığı anlaşılıyor.

“AYRILIKÇILIK” İLE SUÇLANIYOR
2023 yılı Veri tabanına yeni eklenen ve Çin rejiminin ele aldığı beş davadan üçü, sözde "casusluk", "ayrılıkçılık veya vatanı bölme" suçlamalarıyla yargılandığı ileri sürülüyor.

Gazetecileri Koruma Komitesi CEO'su Jodie Ginsberg raporla ilişkin yaptığı açıklamada, otoriter rejimlerin yasaları çiğnediğini, gazetecileri baskı altına aldığını ve keyfi tutukladığını vurgulayarak, bu eylemlerin, Dikta rejimlerin ortak özelliği olduğunu ve eleştirel sesleri susturmak için her zaman yaptığı sindirme politikası olduğuna dikkat çekti.

Raporda, Çin'in Doğu Türkistan'da Uygur gazeteciler ve köşe yazarları, dolaysıyla medya  mensuplarına yönelik saldırgan tavır sergilediği, aynı zamanda Uygur aydınlarına, akademisyenlerine ve tanınmış kişilere yönelik  baskıcı politika izlediği, bu minvalde suçlu bulunan gazetecilerin masum akrabalarının da şantaj veya tehditle karşı karşıya olduğu bir kez daha gözler önüne seriliyor.

İLGİLİ HABERLER: YİNE DÜNYANIN EN KÖTÜSÜ ÇİN OLDU!

Uzmanlar, geçen yıl Çin'de tutuklanan artan sayıdaki Uygur gazetecinin, 2023’te yine Çin'in dünyadaki en kötü basın özgürlüğü kısıtlamalarının yoğun yaşandığı ülke konumunda olduğunu gösterdiğini ve Müslüman çoğunluklu Doğu Türkistan’da aralıksız biçimde zulüm siyaseti izlediğini savunuyor. 

Gözlemciler, Çin'in Doğu Türkistan halkına yönelik siyası ve sosyal baskısının "insanlığa karşı suç” ve “sistematik soykırım” olduğunu, 12’den fazla ülke ve parlamentonun yapılanları “soykırım” olarak kabul ettiğini, bu yüzden de Çin’in Doğu Türkistan hakkındaki bilgileri kontrol etmek için büyük ölçüde yatırım yaptığını ve yalancı propagandasını yoğunlaştırdığını, bunun aslında Doğu Türkistan'da hala soykırım suçuna devam ettiği anlamına geldiğini, nitekim rejimin baskıcı eylemlerinden zarar gören insanların sayısı tahmin edilemeyecek kadar fazla olduğunu kaydetti.


Muhammed Ali ATAYURT-Istiqlal Haber
Kaynak: VOA

Bu Haberi 1274 kişi okudu!
20/01/2024
YORUMLAR
YORUM YAP
0 Yorum bulunmaktadır.