Çin’in Ankara Büyükelçiliği 24 Mayıs Ankara’nın merkezi Kızılay’da bulunan bir Lokanta’da iftar ziyafeti tertip etti ve bu iftara Çin Büyükelçisi Yo Hungyang’ın, karısı ile birlikte iştirak ettiği bildirildi.
Özgür Asya radyosunun haberine göre Çin Büyükelçiliği’nin Urumçi Uygur Restoran adlı bir restoranda düzenlediği bu sözde İftar ziyafetine Ankara’da yaşayan Uygurlar ile bu kentteki çeşitli Üniversitelerde öğrenim gören yüzlerce kişi davet edildiği, ancak,Çin’in işgali altındaki Doğu Türkistan’daki insanlık suçları ve soykırım uygulamalarının zirve yapmasından dolayı, Çin yanlısı olarak bilinenlerin dahi bu davete icabet etmediği belirtildi.
Bu iftara sadece 8 Uygur öğrenci ile Türk Vatandaşı Zeyneş İsmail adında bir Kazak Türkü’nün icabet ettiğini, davet edilenlerin gelmeyeceğinin anlaşılması üzerine Çin Büyükelçiliği’nin apar topar harekete geçerek Ankara’daki çeşitli Çin Şirketlerinin çalışanları ile bazı Çinli Müslüman Hui’leri emrivaki ile iftara çağırdıkları ve sözde bu iftar sofrasını doldurduklarını bildirdi.
İftara 40 kadar Çinli ve Hui Müslümanı ile 8 Uygur öğrenci ile bir de Kazak Türkü’nün katıldığı ifade ediliyor.
Çin Büyükelçisi : Yo Hungyang açılış konuşmasında Ramazan Ayının Faziletlerinden Söz ederek Ramazan ayının Müslümanlar için önemi ve bu ayın faziletleri hakkında konuştuğu belirtildi.Muhabire konuşan Uygur Öğrencilerden Gazi Üniversitesi ve Hacettepe Ün. Öğrencileri Merziye ve Faik, Çin Konsolosluğu tarafından önceden aranarak iftara davet edildiğinde ne yapacağını şaşırdığını ve Doğu Türkistan’da kalan anne, baba, yakınlarına zarar gelmemesi korkusu yüzünden bu daveti kabul ettiğini, kendilerinin bu sözde Çin İftarına katılmalarının zorunlu olduğu yolundaki ihtar,şantaj ve tehditleri nedeniyle katılmak zorunda kaldıklarını ifade ediyor.
Çin, Doğu Türkistanlı Öğrenciler Türkiye’de de Devamlı Baskı ve Kontrol Altında Tutuyor
Çin yönetimi resmi kanallarla Türkiye’ye gelerek yüksek öğrenim yapmakta olan Uygur öğrencileri devamlı kontrol ve baskı altında tuttukları herkezce bildiriliyor. Pasaportlarının uzatılması ve diğer resmi işlemleri baskı,tehdit ve şantaj aracı olarak kullanmakla beraber memeleketlerinde kalan Anne baba ve Yakınlarını da rehin olarak öğrencilere karşı kullanıyorlar.
Öğrenciler Türkiye’de de asla rahat olmadı , Çin’in tehdit ve korkusu yüzünden İstedikleri kişiler ile görüşememekte serbest ve hür hareket edememektedir.
Çin Temsilcilikleri Doğu Türkistanlı öğrencilere Çin bahar bayramı, Kuruluş yıl dönümü etkinlikleri ve yeni yıl gibi ulusal günlerinde düzenledikleri propaganda amaçlı etkinliklere katılmalarını zorunlu kılıyorlardı. Ancak Doğu Türkistan’da Çin, baskı ve zulümleri ile insanlık suçları ve soykırım uygulamalarını zirveye ulaştırırken 1 milyonu aşkın Müslüman Türkü Çin Nazi Kamplarına kapattığı bir kaotik ve dramatik ortamda Türk Kamu oyunun yanıltmak ve kandırmak ve sinsice Çin usulü göz boyamak amacı ile Ramazan iftarı düzenlemesi ilk kez yapılıyor ve çok dikkat çekici bulunuyor.
gözlemciler, Çin’in işgalı altında yaşayan Müslüman Türklere orucu ve ramazan ibadetlerini yasaklarken Türkiye’de İftar ziyafeti tertip etmesi ve Çin Büyükelçisi’nin bizzat katılarak Ramazan’ın faziletlerinden bahsetmesi tam bir akıl almaz yüzsüzlük, iki yüzlülük ve adice bir sahtekarlık vede çinlilere göre basit bir yalancılık olduğunu belirtti.