BM’de Uygurlara Çin zulmü

Almanya merkezli bir Uygur aktivisti ve Dünya Uygur Kongresi başkanı Dolkun İsa, dünya çapındaki endişeler hakkında genel bir tartışma sırasında konuştu.

Çin’in işgali altındaki Doğu Türkistan’da Uygurlara ve diğer Müslüman topluluklara karşı işlenen insanlığa karşı suçlar konusunda uyarıda bulunan eski BM insan hakları şefi Michelle Bachelet’nin de aralarında bulunduğu bir dizi yakın tarihli rapora işaret ederek, iddiaların “acil önlem alınmasını gerektirdiğini” söyledi.

BM’DE DAHİL ZULMÜ DEVAM ETTİRDİ
Ancak konuşmaya başlar başlamaz, salondaki Çin temsilcisi Mao Yizong itiraz etmek için söz istedi. “Konuşmacının niteliklerine itiraz etmek için nedenlerimiz var,” dedi ve Isa’nın “bir STK’nın temsilcisi olmadığı ve hele bir insan hakları savunucusu olmadığı konusunda ısrar etti.

Bir tercüman aracılığıyla Çince konuşan Mao, “Daha ziyade Çin karşıtı, ayrılıkçı, şiddet unsurudur” dedi ve “konseyde ayrılıkçı faaliyetlerde bulunmasına izin verilmesinin, Konsey’in amaç ve ilkelerine ciddi şekilde aykırı olacağı” iddiasında bulunarak Mazlum Uygur Türklerini aşağılamaya çalıştı.

KONSEYE HİTAP ETME HAKKI VAR
Mao’nun itirazından sonra, ABD temsilcisi Sam Birnbaum söz alarak İsa’nın BM’nin en üst insan hakları organı olan konseye hitap etme hakkı olduğu söyleyerek bunun engellenemeyeceğini savundu.

Çek Cumhuriyeti’nden meclis başkanı Vaclav Balek ise, STK’ların tartışma sırasında kendilerini temsil edecek konuşmacıları seçmekte özgür olduğuna işaret ederek, müdahalesini bitirme yetkisine sahip olduğuna karar verdi.

“BM SİSTEMİNİ MANİPÜLE ETMEYE ÇALIŞIYOR”
İsa, sivil toplum örgütü Küresel İnsan Hakları Savunması tarafından, konseyin 47 üye ülkesi ve çok sayıda gözlemci ülkenin görüşlerini dile getirmesinin ardından tartışmanın STK bölümündeki kısa konuşmasını yapması için davet edilmişti.
İsa daha sonra AFP’ye “Çin hükümeti beni ilk kez durdurmaya çalışmıyor” dedi ve “Çin, BM haklar sistemini manipüle etmeye çalışıyor” dedi.

DOĞU TÜRKİSTAN’DA SOYKIRIM YAŞANIYOR
Çin, son yıllarda Doğu Türkistan'daki Uygurlar başta olmak üzere Kazak, Kırgız ve Özbek Türklerini hedef alan sistematik hak ihlallerine ilişkin iddialar nedeniyle uluslararası kamuoyunda sert eleştiriliyor.

Türkiye'nin de yer aldığı BM üyesi 43 ülke, 21 Ekim 2021'de New York'ta düzenlenen BM İnsan Hakları Komitesi Toplantısı'nda yaptıkları ortak açıklamada, Doğu Türkistan'da 1 milyondan fazla kişinin "yeniden eğitim merkezi" adı verilen siyasi kamplarda alıkonulduğundan, işkence, kötü muamele, insanlık dışı ve aşağılayıcı cezalandırma, zorla kısırlaştırma, cinsel şiddet ve çocukları ailelerinden ayırma gibi yaygın ve sistematik insan hakları ihlallerine maruz kalmasından duydukları endişeyi dile getirmişti.

Çin rejimi, “Kardeş aile” projesi adı altında her Türk aileyle ilgilenecek Çinli memur atandı. Sözde “kardeşler” aile mahremiyetini çiğneyerek Uygurların evlerinde 10 günlerce konaklıyor, aile üyelerinin rejime bağlığını denetliyor. 2017'den başlayıp hissedilen keyfi tutuklamalar kapsamında sayıları 3 milyondan aşan Uygur Müslümanlar, Nazi varı Toplama kamplarına hapsedildi. Dünya ne olduğunu anlamadan Kamplar genişletildi ve bu işin sonucunda Holokost ve Gulag’daki tutsaklar nasıl köle işçi olarak çalıştırılmışsa müslüman Uygurlarında akibetleri öyle oldu. Ancak bu sefer Çin rejim hükümeti Kamp dışındaki insanlardan çoğunluğu da köle işçi çalıştırma politikasına dahil etti.

Şuana kadar komünist rejim, Doğu Türkistan'da kaç kamp bulunduğuna ilişkin bilgi vermezken, kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin vermiş gibi yapıyordu. En son BM Yüksek komiseri Michelle Bachelet'i tuzağa düşürüp, “soykırımı gizleme” kötü amacına ulaşmaya çalıştı. Nihayetinde, Bachelet’in Doğu Türkistan ziyaretini tamamladıktan sonra yaptığı açıklamaları, tam anlamıyla Çin'in beklentilerine uygun ve mezalim, bunu uzunca yıl propaganda amaçlı kullanacak.

 

Muhammed Ali ATAYURT-Istiqlal Haber

Bu Haberi 344 kişi okudu!
24/03/2023
YORUMLAR
YORUM YAP
0 Yorum bulunmaktadır.