6. Doğu Türkistan Milli Birlik Şurası ve 15. Dünya Doğu Türkistan Kardeşlik Buluşması İstanbul’da Gerçekleşecek

İşgal altındaki Doğu Türkistan’da Devam eden Soykırım ve asimilasyon politikalarının yanı sıra, Çin'in gittikçe artan küresel etkisi ve yayılmacı politikasının dünyaya nedenli tehdit oluşturmakta olduğunu göz önünde bulundurarak Doğu Türkistan Kurtuluş mücadelesinde somut adımlarla çözümlemek ve stratejisini geliştirmek için düzenlenmekte olan 15. Dünya Doğu Türkistan Kardeşlik Buluşması ve 6. Doğu Türkistan Milli Birlik Şurasına Dünyanın çeşitli ülkelerinden ( yaklaşık 20 ülkeden) Doğu Türkistan diasporasının Liderleri, önde gelen kanaat önderleri, STK Başkanları, Akademisyen ve Bilim adamlarından teşkil eden güzide insanların katılımı, yerel ve uluslararası siyasi şahsiyet, yabancı diplomatlar ve Teşkilat temsilcileri, Gazeteciler, Ulema ve farklı ülke parlamenterlerin de iştikakıyla 22-25 Eylül tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleşecek.

HİÇ DİNMEYEN ACI VE BAĞIMSIZLIK İRADESİ 
Tarih Boyunca Çin’in Doğu Türkistan’ı yok etme niyeti hiç değişmediği gibi Doğu Türkistanlılarında ecdattan miras kalan sarsılmaz, boyun eğmez hür ruhu hiç değişmedi. Büyük zengin kaynaklara ve önemli coğrafik ve stratejik konuma sahip olan bu topraklarda, Türkler şanlı saltanatlar kurmuş ve burayı dünyanın bilim, kültür ve medeniyet merkezlerinden biri haline getirmekle birlikte, bu toprakları Allah’ın büyük nimeti, emaneti olarak görüp, canı pahasına korumuşlardır. 

İşgalden beri Çin mezalimi, Doğu Türkistan davası için mücadele vermiş sayısız lideri, alim ulemaları kanlı ve acımasız bir şekilde katletti. Böylece bu aziz toprakları sahibi olan Uygurları sonsuza kadar, atıl bırakmak, köleleştirebileceklerini zannettiler.

Tıpkı rahmetli Aliya İzzet Begoviç’in söylediği gibi, “Bizi toprağa gömdüler ama tohum olduğumuzu bilmiyorlardı.” 

Evet! Her şeye rağmen Doğu Türkistanlılar, inancı, kültür-medeniyeti, maddi ve manevi değerlerini korumak için mücadele veriyor. Gerek yurt içinde canıyla, gerekse yurt dışında değişen uluslararası konjonktür ve ülkelerin dış politikalarından Doğu Türkistan davasına çıkış yolu bulmak için fedakârlıkla, yılmadan, sıkılmadan bağımsızlık aşkıyla özgürlük için bir dakika bile mücadelesine ara vermiyor.

İslami ve milli kimliği temel alan ve vatan istiklalini değişmez hedef olarak belirleyen Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği, işte bu kutsal mücadelelerin bir ürünüdür. 

TEŞKİLATLANMA 
2006 Yılında oluşturulan Maarif Ailesi, çeşitli sahalarda aktif hizmet vermekle birlikte, kardeşlik, dayanışma ve işbirliğini güçlendirmek amacıyla, temmuz 2009'da ilk “Dünya Doğu Türkistanlılar kardeşlik buluşmasını düzenledi.

Ama tam O gün «Urumçi Katliamı» haberleri her şeyi alt üst etti. Kardeşlik buluşması, Çin'e karşı protestolara dönüşerek, Uygur diasporası Çin mezalimine karşı tepkilerini en hiddetli biçimde gösterdi.

2017 Yılına gelindiğinde Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği liderliğindeki kardeş kuruluşlar ortak iş birliği temelinde, Uluslararası Doğu Türkistan STK'lar Birliği'ni kurarak, siyaset, medya, eğitim, insan hakları, sosyal yardımlaşma,

kadın kolları hizmetleri gibi çeşitli alanlardaki boşlukları doldurarak, Türkiye başta olmak üzere birçok ülkede daha etkin ve daha kapsamlı çalışmalar yürütmeye başladı.

2018 Yılında kardeşlik buluşması ile birlikte ilk «Doğu Türkistan Milli Birlik Şurası» oluşturuldu ve her yıl gelişerek ve genişleyerek aralıksız devam ediyor. 

KARDEŞLİK BAĞI DAHA DA GÜÇLENİYOR 
Bu yıl 15.incisi gerçekleşecek olan “Dünya Doğu Türkistanlılar Kardeşlik Buluşması” ve “6. Doğu Türkistan Milli Birlik Şûrası”, Doğu Türkistan davasında önemli bir uluslararası forum olarak, birçok uzman, akademisyen, STK liderleri ve kanaat önderlerinin bir araya gelerek,

ortak bir amaç için çalışmalar, planlamalar yaparak, karar almaları ve harekete geçmeleri adına Doğu Türkistan davasındaki çatı kuruluş rolünü üstlenmektedir.

Şu anda Çin rejimi, sert ve yumuşak gücünü kullanarak, dünyanın dört bir yanına nüfuz etmeye çalışırken, öte yandan da Doğu Türkistan'daki zulmünü akıl almaz bir biçimde şiddetlendirerek alenen “soykırım” yapmaktadır.

Doğu Türkistan davası için mücadele eden kurum ve şahsiyetler, vatanın ve halkın kritik bir tarihi dönemden geçtiğini, bu nedenle tüm dikkat, çalışma ve enerjinin tek kurtuluş yolu olan bağımsızlık mücadelesine yönelmesi gerektiğini, işgalci Çin'e karşı ortak safta gereksiz tartışmalardan, yanlış adımlardan mümkün olduğunca kaçınılması gerektiğinin farkındadır.

“İSTİKLAL MÜCADELESİ”
Çin'in benzeri görülmemiş zulmü, gün geçtikçe vahşileşen faşist siyaseti ve tüm dünyayı olumsuz etkileyen zorbaca eylemleri, onun yaklaşan tehditlerinin habercisidir.

Nitekim Doğu Türkistan davasında karşılaşılan farklı zorluklara rağmen, değişen yeni dünya düzeni, çeşitli fırsatları doğuruyor ve bu da devlet olma adımına maddi ve manevi olarak hazırlıklı olmayı gerektiriyor.

Allah’ın rahmetiyle iş bu maksat ve hedef için devam eden “Dünya Doğu Türkistanlılar Kardeşlik Buluşması” ve “Doğu Türkistan Milli Birlik Şûrası”, istiklal mücadelesinin gelecek yönünü, stratejik planlarını, önemli işbirliklerini ortaya çıkararak, Çin'i derinden sarsacak uluslararası bir forum olarak daha etkili, daha hayırlı sonuçlara vesile olacaktır.

 

Muhammed Ali ATAYURT-Istiqlal Haber

Bu Haberi 2576 kişi okudu!
14/09/2023
YORUMLAR
YORUM YAP
0 Yorum bulunmaktadır.