5 Şubat Gulca Katliamı İle İlgili Basın Toplantısı Düzenlendi

Uluslararası Doğu Türkistan Teşkilatlar Birliği, "5 Şubat Gulca Katliamı" vesilesiyle bugün İstanbul'da basın toplantısı düzenledi.

Basın Toplantısı, Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Fatih ilçesindeki genel Merkezinde gerçekleştirildi.

Toplantıya Türkiye'deki bazı sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin yanı sıra Akit Kanalı, Kanal 5, İlke Haber Ajansı (İLKHA), Amerika’nın sesi (VOA) gibi medya kuruluşları da katıldı.

Basın Toplantısı Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Genel Sekreteri Sayın Abdulahat Abdurrahman’ın moderatörlüğünde, Gulca katliamı şehitlerinin ruhlarına adanmış Kuran-i kerim tilavetiyle başladı. Ardından Uluslararası Doğu Türkistan Teşkilatlar Birliği adına Doğu Türkistan İnsan Hakları İzleme Örgütü Genel Sekreteri Sayın Nurettin İzbasar Basın açıklaması yaptı.

UYGUR HALKI, KATLİAMLARA BOYUN EĞMEDİ

İzbasar, 5 Şubat Gulca Katliamının perde arkasını, olay anı ve nasıl sonuçlandığı doğrultusunda bu kanlı facianın Çin işgal güçlerinin en büyük katliamlarından biri olduğunu ve Doğu Türkistan halkının zulme boyun eğmez iradesini gösteren bu olayın aynı zamanda Çin komünist partisinin “Milletler” siyasetinin bütünüyle sahtekarlık olduğunu dünya toplumuna bir kez daha gösterdiğini vurguladı.

Ayrıca, son zamanlarda Çin'in baskıcı politikalarının ve zulmünün yoğunlaştığını, milyonlarca Doğu Türkistan'ın hapsedildiğini, kadınların izzet ve onurunun ayaklar altına alındığını, çocukların zorla alınıp asimile edildiğini ve insanların zorla çalışmaya zorlandığını dile getirdi.

“BİZİM NAMUSUMUZ SİZİN NAMUSUNUZ DEĞİL Mİ?!”

Türk-İslam dünyasının bu konuda sessiz kaldığını vurgulayan Nureddin İzbasar, "Bizim Müslümanlık ve Türklük onurumuzun ayak altına alınması sizlerin de haysiyetinize aykırı değil mi?! Bu konuda ne zamana kadar sessiz kalacaksın? " diye seslendi.

Türkiye- Çin arasında imzalanan “Suçluların iadesi anlaşması” hakkında Uluslararası Doğu Türkistan Teşkilatlar Birliği olarak Hükümetten söz konusu anlaşmayı bir daha asla gündeme gelmeyecek şekilde kalıcı olarak askıya alınmasını talep etti.

TÜRK YETKİLİLERİN ÇAĞIRI: UYGURLARA SAHİP ÇIKIN!

Ayrıca Türkiye Dışişleri Bakanı Sayın Mevlut Çavuşoğlu’na çağırıda bulunan İzbasar, Doğu Türkistan'daki Uygur Türkü kadınların namusları ayak altına alınması konusunda Çin büyükelçisiyle görüşmesi ve Çin'e sert tepki gösterme çağırısında bulunurken Milliyetçi Hareket Partisi başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye de Doğu Türkistanlılara sahip çıkma çağrısı yaptı.

Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Sayın İbrahim Ergin, Çin'in diplomatik ve ekonomik gücünü dünya toplumundan suçlarını gizlemek için kullandığını Çin’in uluslararası hukuku hiçe sayarak kitlesel soykırım suçu işlediğini söyledi.

“YÜZ BİNLERCE MUHACİR, ZULMÜN CANLI KANITI DEĞİLMİ?!”

Doğu Türkistan'da sistematik tecavüz ve cinsel istismarlara maruz kalan kızlar ve kadınlar hakkında konuşan Nuzugum Kültür ve Aile Derneği Başkanı Sayın Münevver Özuygur Hanım "Doğu Türkistan'da gerçekten zulüm var mı diye soranlara verilecek cevabın, Türkiye'de yaşayan binlerce Uygur Türkünün muhacir olarak yaşıyor olması olduğunu, “bizler Doğu Türkistan'daki zulmün birer yansımasıyız” sözleriyle zulme dikkati çekti.

Ayırca Türk-İslam dünyasına da hitap eden Özuygur, "Doğu Türkistan'da bir Müslümanın iffeti, namusu, ayaklar altına alınıyorsa, buna karşı bir eylemde bulunmazsanız özgür dünyadaki ibadetleriniz nasıl kabul edilebilir?" diye konuştu.

ÇİN MEDYADAN FAYDALANARAK HERKESİ UYUTUYOR

Ardından Doğu Türkistan Alimler Birliği Başkan Yardımcısı Sayın Mahmudcan Damullam, Çin'in baskı ve katliamının yıllardır sürdüğünü, Doğu Türkistan halkının direnmeye devam ettiğini ve bu kutlu mücadelenin devam edeceğinin altını çizdi.

Uygur Akademisi Çin araştırmaları enstitüsü Genel Sekreteri Sayın Şevket Nasir, Çin'in suçlarının yeni olmadığını, Çin’in suçlarını gizlemek için artık Çin kontrolündeki medya gücünü kullandıklarını ve dünya genelinde yüklü miktarlarda yatırımlar yaptıklarını söyledi. Türk halkının her zaman Çin tehdidine karşı uyanık olması temennisiyle sözlerini tamamladı.