Çin, Yaptırımlara rağmen ABD'den DNA dizginleyicileri alıyor

New York Times 11 Haziran'da ABD hükümetinin bütün yaptırımlarına rağmen ABD menşeli DNA dizginleyici ekipmanlarının Doğu Türkistan'a satılmaya devam ettiğini bildirdi.

Doğu Türkistan halkına yönelik geniş çapta genetik bilgi toplanması da dahil olmak üzere Çin'in Doğu Türkistan'daki soykırımı uluslararası alanda sert dille eleştiriliyor. AB dahil bir çok ülke Çin’e yaptırımlar getirdi ve bu kapsamda ABD hükümeti de ABD şirketlerinin soykırımcı Çine ürün satmasını engellemek için bir dizi yaptırımlar açıklamıştı.

2019'da Trump yönetimi, ABD şirketlerinin Doğu Türkistan'daki birçok kolluk kuvvetine ABD ürünlerini satmasını yasakladı. ABD hükümeti, 2020 yılına kadar Doğu Türkistan'a biyolojik tanımlama teknolojisi ve diğer ürünleri satan şirketleri itibarlarının, ekonomik ve yasal risklerinin farkında olmaları konusunda uyardı. Araştırmacılar ve insan hakları grupları ise , Çinli yetkililerin bu ürünleri insan hakları ihlallerinde kullanacaklarından duydukları endişeyi sürekli dile getirmeye çalışıyor.

DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ SOYKIRIM İÇİN KULLANIYORLAR

New York Times'ın incelediği Çin’e ait olan satın alma belgeleri ve sözleşmeler, ABD'li Thermo Fisher ve Promega adlı iki şirket ürünlerinin Doğu Türkistan'a satılmaya devam ettiğini ve satışın Çinli şirketler aracılığıyla yapıldığını gösteriyor. Ayrıca Çinli şirketler, ABD ürünlerini satın aldıktan sonra doğrudan Doğu Türkistan'daki polis kuvvetlerine teslim edeceği anlaşıldı.

Haberde Çin’in yasağa rağmen söz konusu iki ABD’li şirketin ekipmanlarını nasıl bir yöntemle satın aldığı belirtilmiyor. Ancak Uzmanlar iki ABD şirketi, ürünlerinin nerede kullanılacağı konusundaki sorumluluklarını yerine getirmemekle suçluyor.

36 MİLYON KİŞİDEN DNA ÖRNEĞİ TOPLANDI

Çinli yetkililerin 36 milyondan fazla Doğu Türkistanlıdan “ücretsiz seyyar sağlık kontrolü” bahanesiyle DNA örnekleri ve diğer biyolojik verileri topladığına dair suç fiillerinin aşikar olmasının ardından, ABD’li Thermo Fisher şirketi 2019'da belirli gerçekleri değerlendirdikten sonra Doğu Türkistan'a ürün satmayı bırakacağını kamuoyuna duyurmuştu.
ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde 11 Haziran'da yapılan bir duruşmada Cumhuriyetçi Senatör Marco Rubio, Thermo Fisher'e yönelik eleştiride bulunarak "tüm kanıtlar Çin'e bu ürünleri tedarik etmeye devam ettiklerini gösteriyor ve bu da insan hakları ihlallerine yol açtı" ifadesini kullandı.

DOĞU TÜRKİSTAN’DA NELER OLUYOR?

Çin’in sistematik baskı ve asimilasyonlar ile dini, etnik, kültürel ve siyasal anlamda “soykırım”a varan uygulamaları, her geçen gün ağırlaşarak devam ediyor.

Pekin'in 'mesleki eğitim merkezleri' olarak adlandırdığı, uluslararası kamuoyunun ise 'yeniden eğitim kampları' diye tanımladığı yerlerde, Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre en az 2 milyon insan zorla tutulduğu öne sürülüyor.

Pekin yönetimi, Doğu Türkistan’da kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin net bir bilgi vermezken kamp tanıkları ve Çin kaynaklı belgelere göre ise 2016’dan itibaren hesaplandığında bile 7 milyondan fazla insanın dönüşümlü olarak alıkonulduğunu gösteriyor.

ÇİN SOYKIRIMI ÖRT BAS ETMEYE ÇALIŞIYOR

BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken Çin, şu ana kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin vermiş gibi yaptı.

Ancak Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise sürekli olarak geri çeviriyor.

Muhammed Ali ATAYURT - Türkistan Press
Kaynak: New York Times
Bu Haberi 898 kişi okudu!
16/06/2021
YORUMLAR
YORUM YAP
0 Yorum bulunmaktadır.