10 ARALIK İNSAN HAKLARI GÜNÜ DOĞU TÜRKİSTAN BASIN AÇIKLAMASI

Doğu Türkistanda Çin’in İnsan Haklarına yönelik Cinayetleri Zirve’de.
Bugün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günüdür. Dünyanın her yerinde bugünün önemini vurgulayan konuşmalar , kutlamalar ve çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Ancak insan oğluna verilen bu evrensel hakkı zerre kadar tanımayan ve umursamayan zorba ve terör devletlerinin en önde gelen bir ülke var , ÇİN. Doğu Türkistanda her geçen gün artan İnsan hak ihlallerini , katliam , asimilasyon , tecrit politikaları, din , kültür ve içtimai ve idari yasak ve baskılar derken şimdi Çin kardeş aile projesi ve toplama Naz’ı kampları cinayetleriyle insan hak ve kutsiyeti yerle bir eden Çin yönetimi zulüm ve vahşetini inanılmaz boyutlara çıkartmıştır ve bu nedenle Doğu Türkistandaki mazlum halk Türk islam aleminden ve diğer dış dünyadan acil siyasi ve diplomatik kurtarma yardım müdahalesi beklemektedir.

İnsan Hakları günü münasebetiyle yok olma tehlikesinin kenarına gelmiş bir musulman Türk topluluğun yardım çağrısı ve çığlıklarınıTürk toplumu , islam Dünyası ve uluslararası kamuoyunun vicdanına seslenerek gündeme getirmek istedik.
İnsan Hakları Günü, İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin kabul edildiği gün olan 10 Aralık 1948’den bu yana her 10 Aralık’ta   küresel olarak kutlanan  bir özel gündür. Ancak,günümüzde  Çin,işgal altında tuttuğu Doğu Türkistan’da insalığı Yok ediyor,bizler ise hala  ihlali konuşmaktayız.
Dünyanın bir çok yerinde bu ihlaller zalimler tarafından umursanmadan devam edildiği gibi Doğu Türkistan’da 21.yüzyılda insan oğlunun tahmin edemeyeceği kadar  ağır derecede temel haklar ve hukuk  ihlaller işlenmektedir.
Günümüze kadar Doğu Türkistan’daki  İnsani hak ve Hukuk ihlallerini şu  başlıklar altında  tesbit edebiliriz ;
* Düşünce ve ifade özgürlüğü yasak
* inanmak ve uygulamak yasak
* milli kültür ve medeniyet yasak
*  din ve İnanç öğrenimi ve öğretimi yasak
* ülke, bölge, şehirler kent ve köyler arası izinsiz seyahat ve dolaşım yasak
* Yurtdışı seyahat yasak( bütün bölge halkının pasaportu toplatıldı).
* Uygur  Türkçesi  eğitim alanında çift dilli  eğitim  sistemi  oyunu ile yasaklanmış durumda.
*  Bütün dini ve manevi faaliyetler yasak illegal dini faaliyet kapsamında yasak ve hapis veya idama kadar götüren suç.
*  Dini esasa dayalı kıyafetlerin giyilmesi  yasak
* Camii giriş kartı olmadan girilmesi yasak
* Camiye girişi yasak olanlar; kadınlar,memurlar, emekliler , partililer, öğrenci ve 18 yaş altındakiler .
* Ramazanda memur, emekli , öğrenci ve 18 yaş altındakiler oruç yasak.
* internet ve sosyal medyanın serbest kullanımı yasak
* 18 yaş altındakilere ebeveynin dinini öğretmesi ve teşebbüs ermesi yasak
* Yeniden cami inşaatı yasak, var olanları yıkılıyor ( Son iki sene içerisinde Doğu Türkistan genelinde yüzlerce camii yıkılmış ve yüzlercesi toplama kamp veya eğlence merkezleri olarak kullanılmaktadır.)
* Hac farizasını yerine getirmek ve  Umre  yapmak yasak( Binlerce Uygur  Türkü, hac ve Umre için Türkiye’ye gelmektedir. Kaçak yollardan gitmeye çalışırken, trajik hadiseler ve hüsran ile biten sonuçlar ile pençeleşiyorlar.

2050 senesine kadar Dünyaya hakim olma rüyasına ulaşmayı hedefleyen Çin tek Çin Tek Millet (Çin Milleti ve Çin Devleti) yaratma projesi kapsamında planın çok önemli bir kısmı olan Doğu Türkistan için Uygurların yok edilmesi veya tamamen çinlileştirilmesi hedeflenmiştir. Hedefe ulaşmak için olağan üstü bir operasyona hızlı geçiş yapan Çin 70 senelik zulüm politikasını bir anda zirveye çıkardı. Çin tek millet tek devlet oluşturmak için Uygurlara “ya Çinli olacaksın ya da yok olacaksın”  diyor.
Kardeş Aile Projesi Zulmü:
Doğu Türkistan halkı daha “Çin Nazi Kamplarının” yarattığı dehşet ve travmadan kendine gelememişken hepimizi sarsan ve sabrımızı taşıran “Çinli Uygur ikiz aile” genelgesi yürürlüğe girdi. Bu uygulama çerçevesinde Çin’in iç kesiminden Çinlileri
özellikle seçerek Doğu Türkistan’a getirip “Uygur Çinli kardeşliği” planı kapsamında Müslüman Türk ailelere taksim ediyorlar. Bazı ailelere erkek kadın Çinli yerleştirilmişken bazı ailelere ise sadece erkek Çinlilerin yerleştirildiği bilinmektedir. Hatta bazı aile başı olan erkeklerin “ıslah kamplarında” tutulduğu, evlere ise Çinli erkeklerin yerleştirilmesi toplumda ciddi kaygı ve sarsıntı yaratmıştır. “Çinli Uygur kardeşliğini pekiştirmek” “Bölücülüğe karşı akrabalık tesis edelim.” sloganlarıyla başlatılan gayriahlaki, gayriinsani ve gayrihukuki bu uygulamalarla Doğu Türkistan Müslümanlarının yüreğini lime lime etmektedir. “Çinli Uygur kardeşliğini pekiştirmek” “Bölücülüğe karşı akrabalık tesis edelim.” sloganlarıyla başlatılan gayriahlaki, gayriinsani ve gayrihukuki bu uygulamalarla Doğu Türkistan Müslümanlarının yüreğini lime lime etmektedir.

Çin (Sözde Terbiye)Toplama Kampları.
Çinlileştirmeyi hızlandırmak için ana okuldan itibaren Çince eğitim, Çince yemek, Çince giyim kuşam ve Çin kültürüne özendirme etkinlikleri gibi birtakım adımlar çok keskin bir şekilde yürütülmektedir. İkinci bir adımsa Doğu Türkistan halkının direncini kırmak ve zihinsel olarak yenilgi ve umutsuzluğu aşılamak olmaktadır. Uygur milletinin psikolojisine baskı uygulayan birtakım beyin yıkama çalışmalarını tamamen gayriinsanı bir biçimde bütün insani hak ve hukuku çiğneyerek tam hız yürütmektedir. Bu maksat için bütün Doğu Türkistan’ın vilayet, ilçe, kent ve kasaba olmak üzere her yerinde “Islah ve Terbiye Merkezleri” adı altında tesis edilen “Çin Nazi kamplarında” milyonlarca Doğu Türkistanlıyı evlerinden toplayıp “ıslah” olana kadar mecburi tutmaktadır.
BM ve Uluslarası İnsan Hakları Koruma Teşkilatları Örgüt Temsilcileri: Herhangi bir yargı kararına dayanmadan hürriyetinden alıkonulan kişi sayısının 1 milyonu aştığını iddia etmişti. Ancak resmi kaynaklar ve bulgularda yola çıkarak 3 ile 5 milyona kadar insanın kamplarda tutulduğu kanaati oluşmaktadır.

Çin Nazi Kamplarına toplatılan insanlar şu şekilde kategorize edilebilir:
1.Yurt dışında çocukları eğitim görenlerin ailesi
2.Yurt dışında akrabaları olanların ailesi
3.Daha önce hac ve umre ibadeti için Suudi Arabistan’a gitmiş
olanlar
4.Türkiye’ye seyahat veya ticaret maksadıyla da olsa gelmiş olanlar
5.“İkiyüzlü” unsurlar ve aileleri.
Bu kategoridekiler Çin devletine başta polis olmak üzere çeşitli memuriyet dairesinde fiilen sadakatle çalışmış olup halkımız nezdinde Çin yanlısı hatta hain olarak dışlanmış insanlar olmalarına rağmen Çin yönetimi “Çin yönetimine olan sadakatlerine güvenmedi ve onların sadakat ve bağlılığını, kendi halkına merhametli ve yandaş davrandılar diye suçlayarak “Çin Nazi kamplarına” atmışlardır.
6.Giyim kuşamlarında dinî yönleri belirgin aileler.
7.İfade ve tavırlarında millî değerleri belli eden (milliyetçi görünen) kişi ve aileler.
8.Türk bayrağı, Türk dizileri, Türk kültürü ve Türk siyasi şahsiyetlere özenen, evlerinde giysilerinde onları taşıyan kimseler.
9.Herhangi bir sebep ve bağlantıyla veya yanlışlıkla bile olsa yurt dışından telefon kabul eden kimseler.
10.Evlerinde dinî kitapları bulunduran kişiler.

Milletin Değerleri Hedef Alınarak Yok Ediliyor.
2017 sonlarından 2018 mayıs ayına kadar Doğu Tğrkistan toplumunun milli değerleri ve kanaat önderlerinden sayılan dini alimler,aydınlar,işadamları ve sanatçılardan birçok büyük şahsiyetleri tutukladı. Ve onlardan bazılarını ilerleyen yaşlarına rağmen işkence ile şehit etti.
Şehit edilen şahsiyetler:
Prof. Dr. Halmurat Gafur  ( Akademisyen )
Abdulhamit Damollam (Din adamı)
Muhammed Salih Damollam (Din adamı)
Abdulehed MAHDUM (Din adamı)
Abdurreşit HAJİM (kanaat Önder)
Abdulkerim ABDULVELİ( Dini Alim)
Tutuklu Şahsiyetler:
İlham Tohti ( Akademisyen ) 
İrfan HEZİM (Futbolcu ) 
Buzeynep ABDURREŞİT 
Prof.Dr. Abdulkadir Celalettin (Tarihçi/Yazar ) 
Dr.Gulgine TAŞMEHMET (Akademisyen) 
Abdurehim HEYİT  ( Sanatçı) 
Ablacan AYUP ( SANATÇI ) 
Prof.Dr. Abdurahman EBEY( yazar)
Prof.Dr. Körei TAHİR  tarihçi araitırmacı
Nurtay Haci Hayır sever İşadamı
Prof.Dr.Geyretcan OSMAN
Prof.Dr.Zulfikar Barat ÖZBAŞ
Prof.Rahile  DAWUT
Amine ABLİMİT (İş Kadını)
Prof.Dr.Abdurahman EBEY

Velhasıl,bugün bir 10 Aralık İnsan haklarını gününü daha idrak etmiş bulunuyoruz.
Ancak, 10 Aralık İnsan Hakları günü  söylem,demeç ve vaazları  yanı içi boş sadece  laflar  ile hiç bir  işe yaramıyor. İhlalleri önlemeye yetmiyor. Bu söylemeler,demeçler ve vaazlar İster Müslümanlık,  ister soydaşlık adına ister insanlık adına yanı kim tarafından  ve ne adına ifade edilirse edilsin, Önce herkes öncelikle ve ivedilikle  kendi vicdanını yoklamalı ve vicdanının sesine kulak vermeli ve gereğini yerine getirmelidir,diye düşünüyoruz.
Türk halkı, sivil toplum kuruluşları, siyasiler ve Türk devletinin dikkatine !!! din ve kan kardeşiniz olan Doğu Türkistan halkı nefesleri kesilmek üzere bir şekilde feryat ve çığlıkları ile bütün umutlarının sizler olduğunuzu bilmenizi ve buna sessiz kalmamanızı arz ederiz. Kamu oyunun bilgisine saygı ile sunulur.
Hidayet OĞUZHAN
Doğu Türkistan Maarif Cemiyeti
Doğu Türkistan STK’lar Birliği

Bu Haberi 1743 kişi okudu!
10/12/2018
YORUMLAR
YORUM YAP
0 Yorum bulunmaktadır.